Artık bir önemi yok Çeviri Portekizce
342 parallel translation
Artık bir önemi yok.
Agora já não importa.
Ama artık bir önemi yok.
Já não tem importância.
Artık bir önemi yok.
Mas isso já passou.
Düşündüğün yada inandığın şeyin artık bir önemi yok.
O que acreditas já não tem mais nenhuma importância.
Aslında tam sizi uyarmak için geliyordum ama artık bir önemi yok.
Na verdade, eu vim aqui para avisá-los... mas agora não importa.
Robbo'nun artık bir önemi yok.
O Robbo deixou de estar em jogo.
Ona versem bile bu bir şeyi değiştirmez. Bunun onun için artık bir önemi yok.
Se a devolvesse, mas ela já não lhe importa.
Her ne olduğunun, ya da nereden geldiğinin artık bir önemi yok.
Já não nos interessa o que ele era, ou de onde veio.
Artık bir önemi yok.
De qualquer forma, não tem importância.
Bunun artık bir önemi yok.
Isso agora não importa.
Evet, ama artık bir önemi yok.
Sim, mas já não interessa.
Artık bir önemi yok.
- Agora já não importa.
- Evet. Artık bir önemi yok.
- Sim, mas não quero saber.
Bunun artık bir önemi yok.
Isso já não tem grande importância.
O zaman yürüyerek git, artık bir önemi yok.
- Faça o que fizer, você morrerá.
- Artık bir önemi yok.
- Agora, já não interessa.
Artık bir önemi yok.
Mas isto não importa.
- Artık bir önemi yok. - Evet, var.
- Já não é importante.
Artık bir önemi yok nasıl olsa.
Agora, já não interessa.
Artık bir önemi yok.
Já não importa.
Artık bir önemi yok.
Já não interessa...
Artık bir önemi yok.
Já não interessa!
Artık bir önemi yok.
Agora, não importa.
Öyle olmasını istemedim. Beyni, çok zayıflamıştı, ve... bak, bunların artık bir önemi yok.
Eu não queria, mas o seu cérebro estava fraco por eu o ter manipulado... e, olha, nada disso importa agora,
Bence artık ne ellerin, ne de hanımefendilerin bir önemi yok.
As mãos e as senhoras são coisas que já não têm importância.
Zaten artık hiç bir şeyin önemi yok.
Para mim, já nada importa.
Neyse, bir önemi yok artık.
Adiante, não interessa.
Artık bunun bir önemi yok.
Isso já não é importante.
Bana inanıp inanmamanın bir önemi yok artık.
Não importa mais se você acredita em mim.
Artık, duyduklarınızın hiç bir önemi yok...
Não importa o que possam ter ouvido.
- Artık, hiç bir önemi yok.
- Não tem importância!
Kızımı öldürdün ve artık benim için hiçbir şeyin önemi yok. Bir şeyler bilseydim, söylerdim.
Você matou a minha filha e já nada me interessa mais... se soubesse alguma coisa dizia-lhe.
Gerçekten, Harold, artık sakin olmanın ve bu amatör tiyatral ve bu küçük oyuncuklar üzerinde daldan dala konmayı bırakmalısın psikolojik olarak ne kadar temiz olmalarının bir önemi yok.
Realmente, Harold, já é hora de você sossegar e parar de jogar fora seus talentos nessas amadoras representações teatrais, esses pequenos divertimentos, não importa o quanto psicologimente normais eles possam ser.
Bu arada, geçmişin birçokları için artık hiç bir önemi yok.
Entretanto, nada do que aconteceu antes conta muito.
Artık Yüzbaşı Hunt'ın talimatları kimden aldığının bir önemi yok. Gerçek, kanıtlardan da anlaşıldığı üzere, Yüzbaşı Hunt emri altındakilere tek bir kere değil, pek çok kere hiçbir esirin alınmayacağını söylemişti.
O facto é que ficou claro e evidente que o capitão Hunt disse aos seus subordinados não uma, mas várias vezes que não seriam feitos prisioneiros.
Bunun bir önemi yok artık
Isso agora não importa.
Kimin suçu olduğunun bir önemi yok artık.
Agora é irrelevante de quem é a culpa.
Artık hayatımın bir önemi yok.
Já não é a minha vida que importa.
Ama artık bir önemi yok.
Mas agora é tarde demais.
Bir önemi yok. Artık umrumda değil çünkü bir eğlencesi kalmadı!
Já não quero saber, porque já não és divertido!
Ama artık bunların hiç bir önemi yok, değil mi?
Mas já não importa, pois não?
Artık Peg'i ne tarafa çevirdiğimin bir önemi yok,.. ... işin büyüsü bozuldu.
Agora não importa para que lado eu a vire, a magia foi-se.
Hiçbir şeyin bir önemi yok artık.
Isso não importa. Nada importa agora.
Artık olanların bir önemi yok ama senin bana verdiğin bir tavsiyeyi asla unutmayacağım.
E, aconteça o que acontecer, nunca vou esquecer o teu conselho.
Artık bunun pek bir önemi yok değil mi?
Também não importa, pois não?
Ama artık pek bir önemi yok.
Mas isso já não me importa.
Korkarım artık ne yaptığının bir önemi yok efendim.
Receio que seja perfeitamente inútil.
Artık bunların pek bir önemi yok çünkü bana başka bir şans vermeyecektir.
Isso não interessa mais. Não tenho mais hipóteses com ela.
artık fotoğrafın bir önemi yok.
A fotografia já não interessa mais.
Neyse, artık bir önemi yok.
Já não importa muito mais.
Bunun kökenin... ne olduğunun artık bir önemi yok.
É de mau gosto.
bir önemi yok 44
önemi yok 397
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık istemiyorum 47
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
önemi yok 397
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık istemiyorum 47
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34