Artık çok geç Çeviri Portekizce
2,112 parallel translation
- Artık çok geç.
- Já é tarde de mais.
- Artık çok geç.
- É tarde demais.
Kemoterapiye başlaması ya da iyice hastalanıp hastaneye yatması gerekirse durumu öğrenecek ama artık çok geç olacak.
Precisa de quimio. Ou fica tão doente que precisa de cuidados paliativos e ela só vai descobrir no final. Ela merece mais do que isso.
- Haklı. Artık çok geç.
- Ele tem razão.
Artık çok geç, Eve.
É demasiado tarde, Eve.
Artık çok geç.
É demasiado tarde de qualquer forma.
Üzgünüm eğer - - Artık çok geç.
- Demasiado tarde.
Çocuklar, artık çok geç.
Acabou-se.
Artık çok geç.
É demasiado tarde.
- Artık çok geç!
Tarde demais.
Artık çok geç.
Agora é demasiado tarde.
- Lamar. - Artık çok geç.
É tarde demais.
Artık çok geç.
Agora, é tarde demais para isso.
Artık çok geç!
Apaixonei-me por uma miúda.
Sanırım artık çok geç.
Acho que é tarde demais.
- Artık çok geç.
- Já é demasiado tarde.
Artık çok geç!
Agora é tarde demais.
Artık çok geç.Gitti bile.
Bom, é tarde de mais. Ele vai-se embora.
- Artık çok geç, çocuklar.
- Já não dá.
Bunun için artık çok geç.
É demasiado tarde para isso agora.
- Kapatın. - Kapatamayız, artık çok geç...
- Não podemos, é demasiado tarde.
Kimi yolladıysan artık çok geç.
Quem quer que tenha mandado atrás dele já foi tarde.
- Şey, artık çok geç.
- Bem, é demasiado tarde.
Artık çok geç, Bay Chapuys.
É demasiado tarde, Sr. Chapuys.
Olmaz mı? Terry : Artık çok geç.
- É tarde demais.
Dönüyor, geri dönüyor geri dönüyorlar, artık çok geç. Çok geç. Fazlasıyla geç.
E eles estão voltando, mas tarde demais, tarde demais, demasiado tarde, ele chegou.
Bunun için artık çok geç.
É muito tarde para isso.
Artık çok geç, sikik.
É tarde de mais, idiota.
Artık çok geç!
- Agora é demasiado tarde!
Eğer almadıysanız artık çok geç.
De qualquer forma, agora é tarde.
Artık çok geç.
Era tarde demais.
* Tahminlerde bulunmak için artık çok geç * * çok geç artık görmezden gelmek için *
* Too late for second-guessing * * Too late to go back to sleep *
Gitmesini söyle Nancy, doktor artık çok geç olduğunu söyledi.
Diga-lhes para se irem embora, Nancy. O médico disse que é tarde demais.
Artık çok geç.
Tarde demais, Amber.
Artık çok geç.
É tarde demais para isso.
Artık çok geç, arkadaşım.
Tarde demais, meu amigo.
Üzgünüm artık çok geç
Pois, desculpa... Tarde de mais.
Artık çok geç!
É tarde demais...
- Artık çok geç, efendim.
Já é tarde demais.
House, artık çok geç.
- House. É tarde demais.
İlk olarak, artık çok geç.
A primeira razão é porque já é demasiado tarde!
Artık olanları geri çevirmek için çok geç.
Não fiques bondosa nesta altura do campeonato.
Artık çok geç.
É tarde demais.
- Çok geç artık! Bir sabah uyanıp hayatımla ilgilenmeye karar veremezsin.
Não podes acordar uma manhã e decidir interessar-te pela minha vida!
Artık çok geç.
E na carta, escreveu mal o nome, T-O-M-M.
Artık bu kararları vermek için çok geç.
É demasiado tarde para tomar essas decisões agora.
Duymak istemiyorum.. çok geç artık.
- Sabes que mais? Eu não quero ouvir. Ok?
Çok geç artık
Já é muito tarde. ok?
Çok geç artık.
É demasiado tarde para isso.
- Artık bunun için çok geç.
- É demasiado tarde para isso.
- Ralph için çok geç artık.
- Diz isso ao Ralph.
çok geç 640
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç artık 28
çok geç oldu 179
çok geç kaldın 48
çok geç olmadan 54
çok geç kaldık 53
çok geç olacak 23
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç artık 28
çok geç oldu 179
çok geç kaldın 48
çok geç olmadan 54
çok geç kaldık 53
çok geç olacak 23
çok geciktim 21
çok geç kaldınız 24
çok geçmeden 34
geçmiş olsun 71
geçmiş 44
gece 187
geceler 19
geçmişte 40
geçti 458
geçebilir miyim 33
çok geç kaldınız 24
çok geçmeden 34
geçmiş olsun 71
geçmiş 44
gece 187
geceler 19
geçmişte 40
geçti 458
geçebilir miyim 33
geçmişi 24
geçecek 59
geçer 72
geçelim 22
geceleri 65
gecikme 24
geçtim 30
geçici 24
geçebilirsiniz 29
geçen yaz 24
geçecek 59
geçer 72
geçelim 22
geceleri 65
gecikme 24
geçtim 30
geçici 24
geçebilirsiniz 29
geçen yaz 24