English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Açık konuş

Açık konuş Çeviri Portekizce

173 parallel translation
Açık konuş oğlum.
Fala claramente, filho.
Açık konuş.
Fala com sentido.
- Şimdi açık açık konuş.
- Seja objectivo agora.
Hadi evlat, benimle açık konuş, neyse söyle şunu.
Anda lá, vai direito ao essencial.
Daha açık konuş.
Deixe-me ver se eu entendi.
Haydi açık konuş, ben alınmam istediğini söyleyebilirsin.
Força, não fico ofendida. Podes falar.
Örnek bir vatandaşsınız! Saygılar! Açık konuş evladım!
Conta você com todo meu apoio, é um cidadão exemplar.
Açık konuş oğlum.
Sede claro e directo.
Daha açık konuş.
Explica-te.
Açık konuş.
Vai direito à coisa.
Açık konuş.
Seja explícito.
- Açık konuşabilir miyim? - Konuş.
- Permissão para falar livremente?
Onunla açık konuş baba.
Tem de ter paciência com ele, pai.
McCroskey, açık konuş.
McCroskey, diga-mo sem rodeios :
Şimdi benimle açık konuş. Bu hareketleri nereden öğrendin?
Diz lá onde aprendeste os golpes.
Hey, biraz açık konuş.
Ei, ei... Relaxa!
Tamam. Açık konuş! Kendini öldürmek mi istiyorsun?
Sem brincadeira, você quer se matar?
Açık konuş. Ne oluyor, Elisa?
Explica-te O que se passa, Elisa?
- Açık konuş Doktor.
- Em português, Doc.
Bana karşı açık konuş.
Sê franca comigo.
Açık konuş.
Deixa-te disso.
Açık konuş kahrolası, yoksa karıncaları kendim getiririm.
Diz a verdade, maldito, ou eu mesmo vou buscar as formigas. Uma cidade.
Ne diyeceksen açık konuş.
Vamos ao ponto.
Daha açık konuş evlat.
Sê específico, filho.
Kafayı takmıştı! Kim? Açık konuş.
Ele é totalmente louco por ópera.
Ciddi değildir umarım. Benimle açık konuş.
nada sério, espero.
Şimdi Tanrı'yla yüzleş ve açık konuş.
Encare-O e fale com franqueza.
Açık konuş, istediğini açık söyle.
Sê claro, bom filho, e caseiro em seu discurso.
Açık konuş Elena, daha dün eğer gelip de bizden adres isterse ona vermememizi söylüyordun, ama şimdi şimdi ben onunkini istiyorum, nerede oturuyor?
Ontem disseste que se ele viesse pedir o teu endereço - que não lho déssemos, e agora... - Agora eu peço-te o dele.
Çok ateşli, öyle mi? Daha açık konuş, daha açık konuş
Agora, não te vou matar facilmente.
Açık konuş. Lafı dolandırmana gerek yok.
Deixe-se de rodeios, vá directo ao assunto.
Açık konuş.
Seja sincero.
Daha açık konuş.
Sê mais específica.
Açık açık konuş.
Diz-me. Não me gozes.
Açık konuş benimle!
Que tal pormos as cartas na mesa?
Teklifin nedir? Açık konuş.
O que está a sugerir é uma guerra em grande escala.
Açık konuş.
Sê franco.
Biraz daha açık konuş Vince.
Vais ter que ser mais específico, Vince.
Ağzında geveleme, açık konuş!
Não gaguejes, e fala com clareza!
Açık konuş.
- Especifica.
CP / M kullanıyor! Yani açık konuş adamım.
Quero dizer, fala de coisas antigas, meu...
Açık ve dürüstçe konuş ki ulusumuzun gençliğinin mücadelesi başarıya ulaşsın.
Fala alto e claro para que ninguém esqueça a luta por uma nova geração livre
- Açık konuş, Harry.
- Está bem, rapaz.
Doğal, gürbüz, açık, kaygısız cana yakın, sağlıklı. - Biraz daha konuş. - Tamam.
Espontâneas, robustas... abertas, livres, soltas... -... saudáveis.
Açık konuş!
Fala!
Açık konuş.
Defina o termo.
Tamam. Yavaşça ve açık seçik konuş.
Fale devagar e claramente.
Yalvarırım açık konuş.
Eu imploro, fala como se estivesses pensando.
Köpek daha açık konuş herşeyi itiraf et
Conta-lhe tudo! Fala safado! Senhor, eu conto tudo!
Kayıp tekneyi öyle bulursun. - Hadi açık konuş.
Fala honestamente comigo.
İstediğin kadar konuş. İkimiz de biliyoruz ki, bir süre sonra Gizli Dosyalar'ın açık kalıp kalmayacağından daha önemli meselelerle uğraşıyor olacaksın.
Podes falar tão firmemente como queiras mas você sabes e eu sê e eles sabem que em muito pouco tempo vais ter coisas mais importantes que o fato de que os Arquivos X sigam abertos ou não.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]