Bu kadar basit değil Çeviri Portekizce
343 parallel translation
Hiç birşey bu kadar basit değil.
Nada é tão fácil.
- Bu kadar basit değil.
- Não se livra disto com dinheiro.
Hayır, bu kadar basit değil.
Não, é mais do que isso.
Konu elbette bu kadar basit değil.
Não pode ser assim tão simples.
Ama her şey bu kadar basit değil.
Mas não é tão simples como isso.
Bu kadar basit değil Billy.
Não é assim tão simples, Billy.
Malesef bu kadar basit değil.
Infelizmente, não e assim tão simples.
Bu kadar basit değil Nigel.
Não é assim tão simples, Nigel.
Bu kadar basit değil.
Não é nada simples.
Hayır... Bu kadar basit değil.
Não... não é tão simples como isso.
Bu kadar basit değil.
Não é assim tão simples.
Bu kadar basit değil.
Quem me dera que fosse assim tão simples.
Bu kadar basit değil ama.
- Não ê tão simples.
- Bu kadar basit değil!
- Não chega!
Bu kadar basit değil.
Não é bem assim. Arranjei-te este emprego!
- Bu kadar basit değil. - Biz ne hata yaptık?
- Não é tão simples assim.
Buna rağmen iyi opera, bu kadar basit değil.
Quando ele era um eunuco do palácio...
Bu kadar basit değil.
Não é assim tão simples!
- Ama bu kadar basit değil.
Mas receio que não seja assim tão simples.
İşler bu kadar basit değil.
As coisas não estão fáceis.
Olay bu kadar basit değil.
Não é grande coisa.
Ama bu kadar basit değil.
Mas não é assim tão simples.
Hayır, bu kadar basit değil.
Não, não é assim, sinto muito mas não é assim.
Bu o kadar basit değil Bay Andrews.
Não é tão simples, Sr. Andrews.
Bu o kadar basit değil.
Não é assim simples.
Bu o kadar basit değil, Janey.
Não é tão simples, Janey.
- Bu o kadar basit değil.
- Não é fácil. - Porquê?
Bu düşündüğün kadar basit değil.
Não é tão simples como imagina.
bu iyi kötü, siyah beyaz, gündüz gece kadar basit değil.
O Bem e o Mal. o Branco e o Negro, o dia e a Noite.
Onunla evlenirsem aile tabii ki rahatlar ama bu iş o kadar basit değil.
Se eu casasse com ele a família ficaria, é claro, aliviada, mas eu não é assim tão simples.
- Bu o kadar basit değil.
Há mais em jogo que isto.
Hayır. Bu kadar basit bir şeyden değil.
Não de algo assim tão simples.
- Bu o kadar basit değil.
Não é assim tão simples.
Herhangi bir şey ters giderse eğer, benim hatam, senin hatan, farketmez, önemli değil. Beynini dağıtacağım. Bu kadar basit.
Se acontecer alguma coisa, por tua culpa, ou minha, ou de quem for, estoiro-te os miolos.
Korkarım bu o kadar basit değil, evlat.
Temo que não seja assim tão simples, filho.
Hayır, bu düşündüğün kadar basit değil.
Não, não é assim tão simples.
Bu o kadar basit değil.
Não é assim tão simples.
Sana haberlerim var. Bu o kadar basit değil.
Calma, não é tão simples.
Bu, alçak uçuş kadar basit değil.
É preciso mais que umas piruetas.
Bu kadar basit bir işte bile çuvallarsan pek de değerli olmadığını gösterir, değil mi?
Se faz disparates com algo tão simples, não passa lá uma impressão muito boa.
Bu, o kadar basit değil!
Não é assim tão fácil!
Bu o kadar basit degil, Efendim.
Não é tão simples como isso.
Bu düşündüğün kadar basit değil tatlım.
É um pouco mais complicado.
Bu o kadar da basit değil.
As coisas não são assim tão simples.
- Bu kadar basit, değil mi?
- É assim tão simples?
Yoksa değil mi? Evet, bu kadar basit.
É esse o local?
- Bu o kadar basit değil!
- Não é assim tão simples!
Işıkların yanıyordu. Bu kadar basit, değil mi?
Traz as luzes acesas.
Bence bu o kadar basit değil.
Tia Rae, é mais complicado do que isso.
Ne yazık ki, bu sefer o kadar basit değil Şef.
Receio que desta vez não seja tão simples.
İsyancıları İttifakla barışçıl bir çözüm aramaya zorlamayı. Bu o kadar basit değil.
Obrigar os rebeldes a procurar uma solução pacífica.
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71