English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bırak artık

Bırak artık Çeviri Portekizce

1,923 parallel translation
Tamam, bırak artık.
Não faz mal seguir em frente.
Ryan, şu mesaj yazma makinesini bırak artık.
Ryan, chega de enviar mensagens.
O'Malley, bırak artık.
O'Malley, desiste.
Kendini suçlamayı bırak artık!
Parar de culpar a si mesmo!
Orospu gibi peşimde dolanmayı bırak artık. "
"Por isso pára de me chatear os colhões."
- Tamam bırak artık! - Ned, bana bak.
Olhem para mim.
Haydi, bırak artık.
Anda, deixa isso.
Hata ediyorsun. Geride bırak artık. Güven bana.
Você faz mal, deveria esquecer.
Bırak artık, tamam mı?
Deixa-o em paz, ok?
Bana ondan bahsetmeyi bırak artık.
Não me digas a mim que gostas dela.
Bakmayı bırak artık, hadi.
Pare de olhar. Vamos lá.
Bırak artık.
Tu tens de parar.
Kurcalamayı bırak artık.
- Pare de incomodá-la.
Bırak artık.
Agora, esquece isso.
Bırak artık bunları!
Orienta-te.
Kendi kendime bırak artık bunları dedim.
Apetece-me acabar com isso de vez.
Bırak artık, ara verin.
Larga-o. Fim do tempo.
Sızlanmayı bırak artık, Ray.
Não sejas tão chato, Ray.
Vince, masa takvimimi okumayı bırak artık.
Vince, pára de ver o meu calendário no computador.
Sana bırak artık dedim.
- Disse para parares.
Hadi, Gus kes şu kovboy saçmalığını ve bırak şu kuşu artık. - Sana diyorum.
Vá lá, Gus, pára com a treta de cowboy e vamos abandonar este pássaro.
Çekim yapmayı bırakır mısın artık?
Podes parar de filmar, por favor? É que...
Ücret anlaşmazlığı, aktörün bırakıp kendi dizisini yapmak istemesi, veya bazen de aktörün artık değişiklik istemesi gibi.
Uma disputa de salário, um actor que se destaca e a estação quer dar-lhe a sua própria série de televisão, ou às vezes, o actor só quer uma mudança.
Sizi soytarılar, sevgilimden artık şüphe duymayı bırakın.
É a última vez que duvidam da minha namorada, palhaços.
Belki de artık bu saçma hevesin peşini bırakır.
Talvez ponha um fim à sua paixoneta de infância.
Fakat artık evdesin, tamam mı? Bırak bu seferlik bununla başkaları ilgilensin.
Mais estamos em casa temos que nos preocupar com as mudanças.
Sorun değil, artık bırakın.
Não faz mal. Deixem de lutar.
Eğer yapacak bir şeyiniz yoksa, bırakın artık gideyim.
Não me vão foder, por isso deixem-me ir.
Bırak beni artık.
Larga-me.
Seni bir başına bırakıyorum artık.
Vou deixar-te em paz.
Bırak şunu. Sağı solu kurcalama artık.
Deixa, não mexas mais nisso.
Onu sana bırakıyorum, artık senin.
Deixo-a para si. Não me procure.
onu artık rahat bırakın lütfen... benide rahat bırakın!
por favor deixem-no em paz... e a mim!
Size bi.. Bu şeyleri artık evime göndermeyi bırak.
Queríamos que tu... deixasses de enviar estas coisas à minha casa.
Ama burda çalışıyorsun artık, bu tavrı evde bırak.
Mas aceitas-te o emprego por isso espero que deixes essas reservas em casa
Artık göbek mi bırakırsın, yorgan mı dikersin, kazanacağın o bir kamyon parayı mı harcarsın... Gününü gün edeceksin işte.
Engordar, costurar uma colcha, gastar o batelão de dinheiro que ganhaste... vai ser o momento da tua vida.
- Bırak artık, Katie.
- Esquece isso.
J, bırak dostum artık...
- J, vamos embora.
Ama en kontrollü şekilde yapılan maddenin enerjiye dönüştürülmesi bile arkada artık radyasyon bırakır.
Mas, mesmo controlando a transmutação de energia deixaria algum rastro de radiação.
Artık tedarikçilerimizi tehdit etmeyi bırakır mısın?
Poderias parar de ameaçar os nossos fornecedores? Dá mau aspecto.
Lütfen, bırak artık!
Por favor, pára.
Bırak artık, lütfen. Kendi iyiliğin için.
Pára agora mesmo.
Dur artık, pislik gibi davranmayı bırak.
Precisas de parar. Pára de seres como um cretino irresponsável.
Sonra aptal bir iş buldu. Artık ne zaman bir sorunu olsa bebeği bana bırakıyor.
Depois arranja qualquer trabalho estúpido, e sempre que tem qualquer problema, atira o bebé para cima de mim.
Bırak artık bu işin peşini, sevgili kızım.
É passado. Esses homens de quem fala, quem são eles?
Bırak bu işin peşini artık.
Esquece isso.
Bırak artık!
Quando se passa algo esquisito na esquadra, estás sempre metido porquê?
Bırak artık.
Esquece isso.
Bırak artık, adamım.
Esquece, meu.
Artık bırak onu.
Vais ter de a entregar.
Artık yorum yapmayı bırak da bizi eve götür.
Guarda o comentário, e vamos para casa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]