Ne durumdasın Çeviri Portekizce
411 parallel translation
Sen ne durumdasın?
E tu? - Estou pronta.
Şimdi. Bu ilkel telsiz ekipmanı ile ne durumdasın?
Agora, como está com o equipamento de rádio primitivo?
- Ne durumdasınız, Bay Scott?
- Como está, Sr. Scott?
- Ne durumdasın?
- Como é que se sente?
Evet, ne durumdasınız?
Como se encontra?
Ne durumdasın?
Segure-se, Dersu!
Ne durumdasın, Haydut?
Bandido, estás a ouvir aqui o Snowman?
Ne durumdasınız Albay?
Como está indo, Coronel?
Ne durumdasınız Albay?
Como vão as coisas, Coronel?
Ne durumdasın?
A senhora como está?
Hey, Sonny, ne durumdasın?
Já estás bem, Sonny? Claro.
Sen ne durumdasın?
Que tal vai isso?
Ne durumdasın, Fluffy?
Está tudo bem aí, Fluffy?
Mektubu okurken ne durumdasın bilmiyorum.
Não sei como é que pareces quando leres esta carta
"Birkaç hafta sonra gel ne durumdasın bir görelim."
Volta daqui a umas duas semanas para ver com está indo.
Rica etsem söyler misiniz tıbbi açıdan ne durumdasınız?
Pode dizer-me como descreveria o seu estado médico?
Sen ne durumdasın, Bay Caine?
E como está o seu, Sr. Caine?
Ellen Sue, ne durumdasın?
Ellen Sue, como está isso?
Evet, ne durumdasın?
Sim, qual é a situação?
- Ne durumdasın?
- Como estás?
Bay Smith, ne durumdasınız?
Como vai isso, Sr. Smith?
Ne durumdasın bakalım, evlat?
Então, como te sentes?
- Ne durumdasınız bakalım?
- Como estão vocês?
Ne durumdasın?
Voce está ok aí?
Sen ne durumdasın?
Como está a ir?
- Frankie, ne durumdasın?
- Franje, como está a tua bexiga?
Ne durumdasın?
Como te sentes?
- Ne durumdasınız?
Como estão vocês a aguentar-se?
- Ne durumdasın?
- lsso está mau?
Garak, ne durumdasın?
Garak, como está a correr?
Kes, ağrı kesici bileşenlerle ne durumdasın?
Kes, como está se saindo com aqueles compostos analgésicos?
Bu da iyi birşey. Will, ne durumdasın?
O que achas?
Ne durumdasınız?
Como está a suportar isto?
- Ne durumdasın?
- Como se sente?
Ne durumdasınız?
Como se esta a aguentar?
Siz ne durumdasınız bilmiyorum ama... bugün kendimi şanslı hissediyorum.
Eu não sei quanto ao resto de vocês... mas eu sinto um dia de sorte.
Gallagher'la ilgili ne durumdasın diye soracaktık.
- Já começou o caso Gallagher?
Ne durumdasın?
Como estás?
Ne durumdasınız?
Qual é o teu estado?
Ne durumdasınız, sekiz buçuk aylık mı?
Está de quanto tempo, oito meses e meio?
Şimdi ne durumdasın?
E agora, estás bem visto?
- Ne durumdasın?
- Como está isso aí?
Giorgio Micol'le ne durumdasınız?
Giorgio...
Ne durumdasın?
E você?
Şimdi ne durumdasın?
Ainda não és flor que se cheire?
Peki ne kadar süredir bu durumdasın?
Há quanto tempo és assim?
Ne dediğinin farkında değilsin. kötü durumdasın
Não sabes o que dizes, estás toda marada!
Ne durumdasınız?
Que tal vai?
Bütün bunların ne hakkında olduğunu bilmiyorum, ama açıkçası, karışmış durumdasınız.
Não sei o que é tudo isto, mas claramente, vocês estão envolvidos.
Acınacak durumdasınız. Ne yapmak istediğinizi bilmiyorum.
É patético, não sei o que vai nessas cabeças.
Ne durumdasınız?
Que tal estão vocês por aí?
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57