Ne düşünüyorum Çeviri Portekizce
1,912 parallel translation
Ne düşünüyorum biliyor musun?
Sabes o que acho?
Ne düşünüyorum biliyor musun?
Sabe o que acho?
Ne düşünüyorum, biliyor musun, Is? Sanki ölüm zamanını çalıştırıyor gibi geldi bana.
Leva-nos a pensar que parece que ele manipula as horas da morte.
Yani ben ne düşünüyorum?
Afinal, que penso eu?
Ben de ne düşünüyorum.
Em que é que eu haveria de estar a pensar?
- Ne düşünüyorum, biliyor musun? - Hayır.
- Sabe o que eu penso?
Pekâlâ, ne düşünüyorum?
O que é que eu estou a pensar?
Ne düşünüyorum, biliyor musun?
Sabes o que eu acho?
Ne düşünüyorum biliyor musun?
Sabes o que eu acho?
- Ne düşünüyorum biliyor musun?
- Sabes o que estou a pensar?
Ne düşünüyorum biliyor musun?
Sabes o que penso sobre os anjos?
Ne düşünüyorum, biliyor musun?
Sabes o que acho?
Ne düşünüyorum?
Em que estou a pensar?
Ne düşünüyorum? Birbirimizi sevmiştik.
Nós nos amávamos.
Ne düşünüyorum biliyor musun Will?
Sabes o que penso, Will?
- Peki. Şu an ne düşünüyorum?
- Então, em que estou a pensar?
Ne düşünüyorum, biliyor musun?
Sabem o que penso?
Pekala, ne düşünüyorum bilmek ister misin?
Queres saber o que penso?
Ne düşünüyorum biliyor musun? Sevgilinin kiminle düzüştüğünün öğrenilmesinden öyle korktun ki Nate'in düzülmesi senin için sorun değildi.
Achas que estás com tanto medo que alguém descubra quem é que o teu namorado anda a comer, que ias lixar o Nate.
Ben ne düşünüyorum, biliyor musun?
Sabes o que acho?
Ne düşünüyorum sana söyleyeyim.
Digo-te o que acho.
Hey, baba ne düşünüyorum biliyor musun?
Pai, sabes no que estava a pensar...
Ne hastalığın varsa, artık beynine sıçradığını düşünüyorum.
O que quer que tenhas está a afectar-te a cabeça.
Sürekli düşünüyorum, acaba ne zaman buraya geldiğimde kendimi bir yabancı gibi hissetmeyeceğim?
Sabes, continuo a pensar, que vou entrar aqui um dia e que não me vou sentir um estranho na minha própria casa.
Ne mi düşünüyorum?
O que acredito?
Ne düşünüyorum biliyor musun baba?
Sabes, pai?
Sence her sabah uyanıp bugün Süleyman'a ne yapsam diye mi düşünüyorum?
Achas que acordo de manhã e digo : Vou vingar-me do Souleymane?
Şimdi düşünüyorum da, ne kadar da bayağı bir hayat sürmüşüm.
Pensando nisso agora, acho que tenho levado uma vida pouco comum.
Ne zaman gitsen, acaba bu seni son canlı görüşüm mü diye düşünüyorum.
Sempre que sai, não sei se será a última vez que o verei vivo.
Bu sene yılbaşı partisi vermeyi düşünüyorum. Sen ne dersin?
Acho que vou dar uma festa de Ano Novo este ano.
Ne mi düşünüyorum?
O que eu penso dele?
"Onu hak etmek için ne yaptım?" diye düşünüyorum.
Costumo pensar no que terei feito para o merecer.
Bir daha ki sefere ne olacağımı şimdi düşünüyorum...
E o que fazer a seguir, não estava a considerar...
Ne? Burada olmanın hoş olduğunu düşünüyorum.
Acho simpático que esteja aqui.
Henry... Ne yapacağını düşünüyorum ve bu beni korkutuyor.
Fico assustada, ao pensar naquilo que queres fazer.
Ne idüğü belirsiz insanların karışmaya başladığını düşünüyorum.
Começo a achar que há algumas pessoas estranhas envolvidas.
Ben ne mi düşünüyorum?
O meu palpite?
Düşünüyorum da her zaman müşterini böyle izliyorsan... belki de tehlike müşterinden geliyordur. Ama... müşterin senin için ne tür bir tehlike olabilir ki?
Acho que se está sempre a olhar para o seu cliente, então, se calhar, a ameaça vem do seu cliente, mas... que ameaça pode ele apresentar?
Ebediyen terkettiğini düşünüyorum, ve geri döndüğünde, ne kadar sürdüğünün farkına bile varamıyorum, ve ben... bilirsin işte, volta atıyorum.
Tinha um palpite. Obrigada, Brian. Estou contente por teres partilhado isso comigo.
Düşünüyorum da acaba bu kalbine ne kadar baskı yaptı?
Pergunto-me quanta pressão terá colocado no seu coração.
Chris bugün ne dememi isterdi diye düşünüyorum.
Estive a pensar naquilo de que o Chris gostaria que eu dissesse.
Ne mi düşünüyorum...
Estou a pensar em...
Ne yapacağımı düşünüyorum.
Estou a pensar no que fazer.
Ne zaman ihtiyacı olanlara yardım etsem ki gerçek olmasalar bile insanlara yardım ettiğimi düşünüyorum.
Mas quando doei àquelas instituições, mesmo não sendo reais, pensei que estava a ajudar pessoas.
Beni, onu sevdiğim kadar seven birine sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum.
Acho que sou um homem de sorte. Ver alguém que amo, e saber que ela sente o mesmo que eu.
- Hakkında ne mi düşünüyorum?
- O que penso dela?
Düşünüyorum da seni şu balkonda becerirken sanki Papa'ymışım gibi "Ben bu dünyanın kralıyım!" diye bağırmak ne güzel olurdu.
Estava a pensar que era o máximo dobrar-te naquela varanda e gritar : "Sou o rei do mundo" quando estiver prestes a rebentar.
Ne derse desin ya da ne yaparsa yapsın onu öldüreceklerini bildiği için kaçtığını düşünüyorum.
Tentou escapar, porque sabia que, dissesse o que dissesse, seria morto.
Gerçek ne olursa olsun, son 9, dakikada hepimizin bir şeyler öğrendiğini düşünüyorum.
De fato, eu penso que nós temos tudo aprendidos alguns coisas nos últimos 90 minutos.
Bana, ne zaman ikiniz bir araya gelseniz aranızdan birinin kendini kaybettiğini düşünüyorum.
Me parece que quando vocês dois estão juntos alguém perde a noção do bom senso.
- Sence ben hayatımın her günü kapının önünde "bugün ne yapsam acaba?" diye mi düşünüyorum?
- Achas que danço todas as manhãs de contente sobre como vou passar o meu dia?
ne düşünüyorum biliyor musun 129
ne düşünüyorum biliyor musunuz 23
düşünüyorum 297
düşünüyorum ki 20
düşünüyorum da 210
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne düşünüyorum biliyor musunuz 23
düşünüyorum 297
düşünüyorum ki 20
düşünüyorum da 210
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48