English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ N ] / Neyse artık

Neyse artık Çeviri Portekizce

924 parallel translation
- Her neyse artık onu duyduğunda...
- Quando ela a ouviu...
İstediğn neyse artık yok.
Seja o que for que querias se foi agora. Vamos!
Neyse artık yapalım, çok muhteşem ve kaba bir sürüş olacak.
Seja de que forma fizermos, vai ser uma viagem bem agitada.
Her neyse artık... Böyle devam edecekse toplanalım derim.
O que quer que seja... se isto continua...
Adın her neyse artık, ona çok iyi bak.
Tome conta dela.
Evet her neyse artık önemli değil.
De qualquer modo, que importa isso?
Hay aksi. Neyse artık biz yeriz.
Que pena, então comemo-la nós.
Neyse, artık beni düşünmen gerekmeyecek.
Não terás de preocupar-te mais com a minha impotência.
Neyse, artık hepsi geçti.
Bom, já pertence tudo ao passado.
Neyse... Artık burdayım ve hiç etkilenmedim.
Seja como for, agora estou aquí, e não estou nada assustado.
Ama bu ölüm jandarması bir yakaladı mı bırakmıyor insanın yakasını. Vaktim olsa derdim ki size- - Neyse kalsın artık.
Se esta morte cruel não fosse tão pontual, havíeis de ouvir... mas deixemos isso...
Artık genç ve kolay incinebilir değilim, ama genç kocam öyle idi ve ben neyse, boşver!
Já não sou jovem e vulnerável. O meu jovem esposo era, e eu... Isso agora não interessa.
Neyse gitti, artık geri gelemez.
Desta vez foi-se e não volta para cá.
Neyse, bir önemi yok artık.
Adiante, não interessa.
Neyse, şu parayı alalım artık.
Agora vamos ver o dinheiro.
Neyse, sanırım Lew artık hazır olduğumu düşünüyor.
Seja como for, o Lew pensa que já estou pronta.
Neyse geçti artık.
Não aprecio isso.
Her neyse, zaten artık çöp.
Deve ser provavelmente falso.
Neyse, bana mahkumsun artık.
De qualquer forma, tens me aturar.
Birinin de bu işi yapması gerekiyordu. Neyse ki tamir oldu artık. Hoşça kalın.
Alguém tinha que fazê-lo.
Neyse bu gece geri alırım artık.
Mas esta noite vou lá buscá-lo.
Neyse ki tanışmışsınız, artık işimize bakabiliriz.
Vamos então ao que interessa.
Her neyse, Atina'nın artık tahta duvarları yok.
Seja como for, Atenas já não tem um navio de guerra.
Neyse ki artık sen de varsın!
Menos mal que agora está você. São eles!
Her neyse, bıktım artık.
Além disso, estou farta.
Neyse, bu depresif konuşmayı keselim artık.
Vamos parar com esta conversa depressiva.
Neyse, artık çok geç.
De qualquer modo, é demasiado tarde.
Hadi artık, lanet parası neyse.
- É pegar ou largar. Vamos, qualquer que seja o preço.
Neyse, artık git.
Sim. Agora deve ir.
Neyse, hadi artık işimize dönelim.
Vamos então passar ao que interessa.
Neyse ki, artık emin ellerdesin.
Mas ficas em boas mãos.
Neyse, artık hiçbir şüpheye yer kalmadı.
De qualquer das formas, já não há mais dúvidas.
Hatırladın mı? Bugün 14 Temmuz... olduğunu düşündüğümüz zaman Descent. Neyse artık mermi vardı.
Estava vazia.
Her neyse, Motel ve Tzeitel bir süredir evliler artık.
Motel e Tzeitel já se casaram há algum tempo.
Neyse, o artık öldü, Tom, ve hiçbirşey onu geri getiremez.
Ele está morto agora, Tom, e nada pode trazê-lo de volta.
Neyse, artık içkinide içtin.
Agora já bebeu
Neyse hepsi bitti artık.
De qualquer maneira isso já acabou...
Neyse ki aslında babam artık hayatta değil, artık gerçekten ulaşılamaz.
Felizmente de fato, Papai já não está vivo, então ele pode realmente ser alcançado.
Neyse, öldü artık.
Não se preocupem.
Neyse ki artık havalardan korkmayacağız.
Mas ainda precisamos de muita coisa, tal como...
Hilary öldüren her neyse, artık jeneratör alanında değil.
Aquilo que matou a Hilary já não está na Área dos Geradores.
Etraftaki bütün taşkafalar, hepsi Baptist veya her neyse, bilmiyorum artık.
Esses cabeças de ave daqui, são todos batistas ou o que seja, não sei.
Neyse, yemekte artık daha kalabalık olacağız.
Bom, dá no mesmo. Prepare o jantar para todos.
Neyse, "itaat" lafı kalktı, yeni bir çağdayız artık.
De qualquer forma, "obedecer" é coisa do século passado.
Et gibi açık artırmaya çıkacak biri değilim ama neyse, bana uyar.
Bem, não sou gado de corte para ser leiloado, mas por mim tudo bem.
Neyse ki sizin haberiniz var artık.
Você deve saber.
Her neyse, sanırım artık o iş bitti.
Seja como for, acho que já passou.
Neyse, artık buradasın. Haydi gidelim.
Está bem, já está aqui, agora vamos.
Neyse oyunları unutalım artık.
Chega de jogos.
Neyse çık artık. Üstümü değişeceğim.
Importa-se de me deixar sozinha?
Neyse, artık gitmeliyim.
Tenho de ir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]