Sen öyle diyorsun Çeviri Portekizce
126 parallel translation
- Sen öyle diyorsun.
- Isso é o que a senhora diz.
Sen öyle diyorsun aynasız!
Isso é o que você acredita!
Sen öyle diyorsun.
Isso dizes tu.
- Sen öyle diyorsun.
- Isso é o que tu dizes.
Sen öyle diyorsun.
Tu é que me chamas "Rei".
- Hayır, daha çok erken. Sen öyle diyorsun.
- Não, ainda é muito cedo.
- Sen öyle diyorsun.
- Isso é o que você diz.
Sen öyle diyorsun, dostum.
Se assim o diz, mon ami...
İşkence mi? Sen öyle diyorsun, ben değil.
- São suas palavras, não as minhas.
Sen öyle diyorsun.
- Tu disseste isso.
Sen öyle diyorsun. Ben sadece tuhaf saçlı bir çocuk gördüm.
Eu só vi um rapaz todo contorcido com um cabelo esquisito.
Sen öyle diyorsun ama bu hayatımda yaptığım en mantıklı şey olabilir.
Tu dizes que é uma loucura. Talvez seja a coisa mais sã que fiz.
- Sen öyle diyorsun diye mi?
- Porque tu o dizes?
Sen öyle diyorsun ama polisler hiç de öyle konuşmuyor.
Bem, isso é o que dizes. Mas não sabes como é enfrentar a lei.
- Çünkü sen öyle diyorsun?
- A sério?
Sen öyle diyorsun.
Por suas ordens.
Evet, sen öyle diyorsun.
É o que você diz.
Sen öyle diyorsun.
Quer dizer, tu não podes.
- Sen öyle diyorsun.
Você quem diz.
Madem sen öyle diyorsun!
Se tu o dizes...
- Sen öyle diyorsun.
- Dizes tu.
Sen öyle diyorsun.
Isso é o que dizes.
Evet, sen öyle diyorsun.
Sim, isso é o que diz.
Sen öyle diyorsun. Her sabah sekize çeyrek kala oğlumu okula bırakıyorum. Telaşla, kahvaltılı bir toplantıya yetişiyorum oradan.
- Dizes tu, mas levo o meu filho à escola às 7h45 e apresso-me para uma reunião.
Sen neler diyorsun öyle?
Que dizes?
- Sen öyle diyorsun.
- Isso dizes tu!
Sen olur diyorsun, sizler de öyle değil mi? Siz kabul ediyor musunuz?
Então, estão todos de acordo?
- 4,000 yaşında ve sen ona yeni diyorsun, öyle mi?
- Isto é novo. - Quatro mil anos. Você acha novo?
Yani sen bana bu balığı kendi başına yakaladım diyorsun, öyle mi?
Vais dizer-me que apanhaste este peixe todo, sozinha?
Sen de öyle mi diyorsun?
É isso que tu dizes?
Öyle diyorsun. Sen masumsun.
Se assim o dizes, estás inocente.
Sen de mi öyle diyorsun?
Vistes?
Ve sen de buna bir bowling salonu diyorsun öyle mi?
E chamas tu a isto um salão de boliche?
Sen ne diyorsun? Evet. Ben de öyle düşünüyorum.
Sim, foi daí que tirei a ideia.
Sen geyiği kestiğin sırada. Öyle net hatırlıyorum ki. - Eee ne diyorsun?
Estava a amanhar o cervo, lembra-se.
Çocuklara öyle mi diyorsun sen?
O quê? Dizes isso a crianças?
Yani şimdi sen numune gitmiş diyorsun, öyle mi?
E agora diz que a amostra de água desapareceu?
- Sen öyle diyorsun.
- Segundo o Gavin...
- Ben de öyle. Sen de diyorsun dilsiz?
O que você acha, mudinha?
Oh, demek bana diyorsun ki.. ... sen Şişko Charlie'nin arkadaşısın Öyle mi?
Humm, então estás-me a dizer que és amigo do Charlie'O Gordo'?
Sen buna sevişmek diyorsun, öyle mi?
Porque é isso que é o amor, certo?
Ve sen de diyorsun ki : "Kahretsin, şimdi ne isem hep öyle kalacağım!"
E tu pensas : "Aquilo que sou hoje serei toda a vida!"
Öyle mi? Ne diyorsun sen?
Verdade?
Yani diyorsun ki bu adam... sen ona izin verdikten sonra seninle belli şeyler yaptı ve... herhangi bir finansal karşılıkta bulunmayı reddetti öyle mi?
Tu dizes que este homem... depois de teres permitido fazer-te certas coisas... negou-se a demonstrar a sua gratidão em termos financeiros.
Sen şimdi diyorsun ki, gene aynı or.spu çocuğu beni yine halletsin, öyle mi?
Vamos deixar que o mesmo filho da mãe volte a derrotar-me?
Peki sen ne diyorsun? Şiir yazıyorum çünkü acımasız, duygusuz ve kalpsiz dış görünüşümün altında aslında sevilmek istiyorum, öyle mi?
Então por outras palavras, dizes que escrevo poesia porque por baixo deste exterior mau e sem compaixão eu só quero ser amado?
Diyorsun ki sen Utah'da yapıştırma kitabı malzemeleri satan en büyük toptancısın öyle mi?
Você está me dizendo que é o maior distribuidor de livros de recordação de todo o Estado de Utah?
Ne diyorsun? - Evet tabii sen şu dövmeliyle olan işini bilmediğimi sanıyorsun öyle mi?
Então, acha que não sei sobre essa porra?
- Ne diyorsun sen öyle? !
- O que sabes tu de pássaros?
İsterseniz tekrar girerim ama çok acıktım. - Sen nasıl istersen. - Madem öyle diyorsun, tamam.
- Sim, como queiras.
Tamam, madem öyle diyorsun. O zaman sanırım sen eşcinselsin.
Bem, se tu o dizes, é porque és gay.
sen öyle san 131
sen öyle diyorsan 53
sen öyle zannet 20
diyorsun 241
diyorsunuz 82
diyorsun ki 51
diyorsunuz ki 20
sen osun 16
sen oku 28
sen olmasaydın 39
sen öyle diyorsan 53
sen öyle zannet 20
diyorsun 241
diyorsunuz 82
diyorsun ki 51
diyorsunuz ki 20
sen osun 16
sen oku 28
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen olamazsın 19
sen o 37
sen otur 63
sen öleceksin 19
sen olduğunu biliyorum 29
sen öldün 179
sen ölüsün 79
sen ona bakma 16
sen orada kal 30
sen olamazsın 19
sen o 37
sen otur 63
sen öleceksin 19
sen olduğunu biliyorum 29
sen öldün 179
sen ölüsün 79
sen ona bakma 16