Sert adam Çeviri Portekizce
528 parallel translation
Hadi, içeri gir, sert adam.
Vamos lá, durão.
- Sert adam, ha?
- É um durão, é?
Dışarıdan yumuşak, ama içinde sert adam.
Todo piegas por fora e duro no centro, hein?
Sert adam diye bir şey yok mudur?
Não existem tipos duros?
Sert adam nedir ki?
O que é um tipo duro?
Üstünlüğü olmadan, o sert adam falan değildir.
Sem uma vantagem, ele não é um duro.
O hayatımda gördüğüm en sert adam,... beni de Box H'ten kovdu.
Ele é o tipo mais doido que eu já vi. Ele expulsou-me do Box H.
- Sert adam.
- É duro, não é?
Bu sert adam işini çok ileri götürüyor.
Leva esta história de pulso de ferro longe de mais.
Artık ortalıkta sert adam kalmadı.
Já não há ninguém rijo.
Koca, sert adam ha!
És muito valente.
Liberty Valance, Güney Picketwire'nin en sert adamı.
Liberty Valance é o homem mais duro a sul do Picketwire.
- Sert adamı oynamak zorunda değilsin Alan
Não precisas de te armar em duro.
Sert adamı oynayabileceğini sanıyorsan, yanılıyorsun.
Se pensa que pode fazer-se o que quiser, se equivoca
Motoru böyle bağırtan sadece bir kişiyi tanıyorsunuz, değil mi? Tüm zamanların en sert adamı o olmalı.
- E todos sabem que só há uma pessoa que chame a atenção assim, e este é o garoto mais robusto e popular de todos :
Sert adam.
Macho.
Ne sert adam ama!
Ena... Isso é muito duro.
Bana sert adamı oynamak zorunda değilsin.
Não tens que fazer-te tão duro comigo.
Bırak bu sert adam ayaklarını.
Atira-te antes a mim.
O yüzden sert adamı oynamaya karar verdim. Kız nerede?
Este tipo era um maricas, por isso decidi-me armar em duro.
Sert adam.
O tipo é mau.
Orada dikilip sert adamı oynarken neden bir göz atmıyorsun?
Enquanto está por aí a fazer cara de mau, porque não dá uma olhada?
Sana en sert adam madalyasını vermeliler!
Vamos ter de te propor para a Medalha de Congresso para os Beras.
Ben sert bir adamım, sert adamlar fırında tavuk pişirirler.
Os duros não fazem contas, eles fritam frango para viver. E então?
- Yani sert adam olacaksın.
Ou seja, está vagabundeando um pouco.
Merhaba, sert adam.
Olá, durão.
Bu Albay Shaw, çok sert adam.
O coronel Shaw é um homem duro.
Ama bu adamın sert kalbinde intikam isteği olabileceğini unutmuyor musun?
Não se estará a esquecer... que um coração amargurado pode querer vingança?
Mike tam bir kahraman, bayağı sert bir adam.
O Mike é um grande herói, um duro.
Sert bir adam değilmişsin.
Você não é assim tão duro.
Adam bana çok sert vurup geri tepince düşmüş olmalı.
Aquele rapaz deve-me ter batido com tanta força que me tirou toda a dor.
85 silahlı adam, bizden yedi kat sert vurabilir.
Oitenta e cinco homens, tem sete vezes mais vantagem do que nós.
İri bir adam, 1.85 boyunda, 90 kilo, sert görünüşlü.
Um tipo grande, aí com 1,80m, uns 90 kg, com um ar duro.
Izdırabım çok fazla, ve ben sert bir adamım.
A dor é enorme mesmo para um tipo forte como eu.
Atik, sert konuşan lumbagodan mustarip binlerce ünlüden biri. Bu endemik hastalığı en iyi tanıyan adam Dr. Emile Konig.
Rápido, duro, e apenas uma das centenas de pessoas famosas que sofrem de lumbago, a doença endémica sobre a qual ninguém sabe mais do que este homem, o Dr. Emile Konig.
Sert bir adam mı?
Ele é um tipo duro?
Adamım, nasıl oluyor da siz beyazların bu kadar sert kıçları oluyor?
Por que os brancos não têm ritmo?
Evlat, bu adam gerçekten çok sert, sana söylemiştim.
Caramba, é difícil gostar deste tipo, acredita.
Ben kendim, sert bir sinirli bir adamım.
Eu sou um tipo durão, mas ás vezes nervoso.
Yaşlı adam sert Kuzgun bakışını kullandı ve onun gökyüzünden daha büyük bir kuş olmadığını gördü fakat içinde kendisi gibi erkekler çalışıyordu.
O velho homem olhou demoradamente para o corvo, e viu que não era um grande pássaro vindo do céu, mas a obra de homens como ele próprio.
Dodge City taraflarının en sıkı, en sert adamı...
Não é Bronco Billy, o mais rápido em todo o Oeste?
Bu adam sert bir polis değil.
Não é um polícia duro.
Yani, sert bir adam olup çıktı.
Ele revelou-se um miúdo muito duro.
Koşulların son derece sert olması sebebiyle hiçbir bilim adamı kurtların, Ren geyiklerine saldırıp öldürmesini gözlemleyemedi.
- uma criatura conhecida pelas histórias, mitos e lendas como um feroz assassino : Canis lupus - o lobo.
... Kim olduğunu bilmiyorum ama şunu biliyorum ; sert görünüşlü bir adam. " dedi.
Mas dá para ver que ele é bruto. "
Senin gibi sert, yakışıklı bir adam karşısında Cody'nin hiç şansı yok.
Pois, contra um tipo forte e bonito como tu, o Cody não tem hipóteses.
Adamın başına sert bir şeyle vurulmuş.
O homem tem golpes na cabeça.
Kendini sert bir adam olarak düşündüğünü duydum.
Achas que és durão?
Orası öyle ama insanları bu kadar sert bir şekilde yargılama, adamım.
Não devias ser duro a julgar as pessoas.
Ben sert bir adamım.
Eu sou um duro!
Sert bir adam seç, derhal kıçına bas tekmeyi, temiz bir dayak çek ona.
Escolhemos um tipo duro e damos-lhe logo uma grande sova.
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
sert mi 22
sert ol 16
sert çocuk 47
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
sert mi 22
sert ol 16
sert çocuk 47