English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ T ] / Tut

Tut Çeviri Portekizce

15,657 parallel translation
Tut!
Pega nela.
Tut Jake.
Aqui, Jake.
"Şimdi dişini bileyle burun deliklerini genişçe aç, nefesini sıkıca tut ve eğilsin bütün insanlar onun tüm yüceliği karşısında."
" Agora afia os dentes e aguça as narinas segura firme a respiração e dobre cada espírito à sua altura máxima.
Şöyle geç. Kanatlarını, bacaklarını ve gaganı sapanın içinde tut...
Mantém asas, pernas e bico dentro da fisga durante toda a viagem.
Bak şimdi, elimi tut. Hissediyor musun?
Olha aqui, pega na minha mão, sentes?
Tut şunu!
Apanha-o!
Işığı tut! Işığı tut!
Segura na lanterna!
Başını yukarıda tut.
Mantem a cabeça erguida.
Onu yukarıda tut!
Levanta a perna.
- Elimi tut.
Segura na minha mão.
- Sabit tut!
- Mantenham-no equilibrado!
Yok artık. Yağlı patilerini uzak tut benden.
Afasta essas patas oleosas!
Tam buranda tut. Benim olacağım yerde.
Guarda-a aqui, onde eu estarei.
Kapalı hâlde tut.
Mantem-no fechado.
Alan, adamın üzerinde mikrofon olma ihtimali yok, o yüzden mikrofon tut.
" Não tem microfone de certeza.
Parmağını o butonda tut.
Mantenha o dedo no detonador.
- Parmağını butonda tut.
Mantém o dedo no detonador.
Bu yüzden Walt'u orada tut.
Mantenha aí o Walt.
Elimi tut.
Pega na minha mão.
Göğsüme doğru tut.
Aponta ao meu peito.
Çeneni kapalı tut.
- Cala-te, idiota!
Onu orada tut.
Mantém-na aí.
Tamam, onu orada tut.
Muito bem, mantenha-o aí.
Tamam. Tut şunu.
Agarra nisto.
Dostum, sikini benden uzak tut.
Tira a tua pila daqui.
- Şunu tut.
- Faz pressão aí.
Şimdi kalem gibi tut.
Agora, segura como num lápis.
Ellerini başından uzak tut... hala seni ısırabilir.
Vais querer afastar as mãos da cabeça... porque pode morder-te mesmo.
Bu psikopatı benden uzak tut.
Tira esta tarada daqui, Jeff.
- Şu çantayı tut lütfen.
- Podes segurar-me este saco?
Elini tabancadan uzak tut, Faraday.
Mantém as mãos longe das armas, Faraday.
- Ellerini tabancadan uzak tut!
- Longe das armas.
Elimi tut evlat.
Deixa-me ajudar-te a levantar, filho.
Bacaklarımı tut.
Pega nas minhas pernas.
- Penisini tut!
- Segura no teu pénis!
- Memelerini tut. - Ne?
- Segura as maminhas.
- Dilek tut. - Peki.
Faz um pedido.
Sadece ağzını kapalı tut ve söyleyeceğim şeyleri dinle.
Fica calado e escuta o que tenho para dizer.
Elimi tut.
Agarra a minha mão.
Beni incitmezsin Stacey. Tut elimi.
Não me vais magoar, Stacey.
Al, dizginleri tut.
Toma as rédeas.
Goodwin, kafanı aşağıda tut.
Goodwin, não levantes a cabeça.
Kaptan adamı tut.
Agarra o temporário
Sully'i tut, olur mu?
Chama o Sully, pode ser?
- Evet. Git tut.
Apanha-o.
Git tut. Kaybınız için çok üzgünüm.
Lamento imenso a vossa perda.
Kılıcı ondan uzak tut yoksa yemin ediyorum gönderirim.
Afasta a espada dela ou juro que aperto o "enviar".
- Nefesini tut!
- Sustem a respiração!
Bana doğru tut.
Segura-o para mim.
Al, şu mumu tut.
Toma, segura esta vela.
Sen onu tut, ben de okuyayım.
Segura, para que eu possa ler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]