A few minutes ago translate Turkish
657 parallel translation
- Just a few minutes ago.
- Sadece bir kaç dakika önce.
She just left a few minutes ago.
Birkaç dakika önce ayrıldı.
And me joking you about it a few minutes ago.
Ben de az önce sana latife yapıyordum.
I was talking to this one a few minutes ago.
Bu adamla birkaç dakika önce konuşuyordum.
A few minutes ago, huh?
Birkaç dakika önce, ha?
Took off a few minutes ago.
Birkaç dakika önce öldü.
I think a full inquiry should be made at once... in view of something which happened a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce yaşanan bir olayı bildirmem gerekiyor.
A few minutes ago?
Bir kaç dakika önce mi?
Just a few minutes ago.
Sadece birkaç dakika önce.
It would be idle of me to deny that I, too, feel the affinity that you mentioned a few minutes ago, very strongly.
Biraz önce bahsettiğin çekimi benim de güçlü bir şekilde hissettiğimi inkar etmek yersiz olacak.
A few minutes ago.
Az önce.
There was a gentleman in here a few minutes ago... asking after Mrs. Deventer and the old vicar.
Bir kaç dakika önce bir beyefendi geldi... Mrs. Deventer ile eski rahibi sordu.
He just left a few minutes ago.
- Hayır efendim, o biraz önce çıktı.
Yes, a few minutes ago... he seemed to had some trouble with the Occupational Police.
Evet, bir kaç dakika önce... İşgal Polisiyle bir problemi var gibi görünüyordu.
But I understood only a few minutes ago... you wanted to leave... without the benefit of this extremely valuable testimony.
Ama anlıyorum ki biraz önce... ayrılmak istemişsiniz... bu çok kıymetli açıklamayı yapmadan.
- Neither did I til a few minutes ago
- Birkaç dakika önceye kadar ben de bilmiyorum.
A few minutes ago.
Bir kaç dakika önce.
A few minutes ago, I didn't dare do this.
Birkaç dakika önce, buna cesaret edemezdim.
The young lady left a few minutes ago.
Az önce gitti. Burada kalamayacağını söyledi.
A few minutes ago.
Birkaç dakika önce.
He was a few minutes ago.
Birkaç dakika önce oradaydı.
It would be idle for me to deny that I too feel very strongly this affinity that you spoke about a few minutes ago.
Sizin de birkaç dakika önce bahsettiğiniz konuda benim de güçlü şeyler hissettiğimi inkar edecek değilim ama...
Only a few minutes ago I was talking to someone... who didn't think I had the emotional gift at all.
Daha birkaç dakika önce birisiyle konuşuyordum... ve o, duygusal sahnelere hiç yeteneğim olduğunu düşünmüyor.
Willie, dear, a few minutes ago, there was something...
Willie, hayatım, birkaç dakika önce...
A few minutes ago, I met a gentleman at the gate.
Az önce kapıda bir beyefendiyle karşılaştım.
I heard her come in a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce içeri girdiğini duydum.
Down the street. There was a couple of other men here a few minutes ago looking for her.
Birkaç dakika önce onu arayan bir iki adam daha geldi.
The party just broke up a few minutes ago.
Parti daha birkaç dakika önce bitti.
We were married just a few minutes ago.
Oh, Will.. Daha birkaç dakika önce evlendik.
Irene? Why didn't you answer the phone a few minutes ago?
Neden birkaç dakika önce telefonu açıp da cevap vermedin?
I almost killed him a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce onları öldürmüş olacaktım.
He died a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce öldü.
He went out a few minutes ago in his undershirt, hasn't come back yet.
Birkaç dakika önce fanilasıyla çıktı ve geri dönmedi.
- We met a few minutes ago.
- Az önce tanıştık.
That's right, only a few minutes ago.
- Evet, birkaç dakika.
Only a few minutes ago, and you talk like old friends.
Birkaç dakika mı? Kırk yıllık dost gibi konuşuyordunuz!
I think he was up here walking around a few minutes ago.
Birkaç dakika önce buralarda dolanıyordu.
That place was full of people just a few minutes ago, and now there's nobody.
Burası birkaç dakika önce insanlarla doluydu ve şimdi kimse yok.
Are you quite certain this place was full of people only a few minutes ago?
- Burasının biraz önce dolu olduğundan emin misiniz?
We were there a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce oradaydık.
They called a few minutes ago.
Birkaç dakika önce aradılar.
Oh, Mr. Whitman phoned a few minutes ago.
Oh, Bay Whitman bir kaç dakika önce telefon etti.
I saw your wife leave with her suitcase just a few minutes ago... and now you're skipping out.
Az önce karını elinde valiziyle buradan ayrılırken gördüm ve şimdi de sen sıvışıyorsun.
That lighter was here just a few minutes ago.
O çakmak bir kaç dakika önce buradaydı.
A few minutes ago I was crazy about Crewson, but now I like you best.
Birkaç dakika önce Crewson'a deliriyordum. Ama şimdi sana.
A few minutes ago it was 60 below zero.
Biraz önce sıcaklık sıfırın altında 60 dereceydi.
She made an awful racket in there a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce olmadık gürültü kopardı.
That's not what you said a few minutes ago.
Birkaç dakika önce öyle demiyordun ama.
He stopped at his house a few minutes ago.
Az önce evine uğramış.
Came a few minutes ago.
Yeni geldi.
- A few minutes ago.
- Birkaç dakika önce.
a few good men 16
a few minutes later 20
a few hours later 28
a few years ago 208
a few years later 32
a few days later 90
a few months ago 226
a few days ago 217
a few days 147
a few minutes 47
a few minutes later 20
a few hours later 28
a few years ago 208
a few years later 32
a few days later 90
a few months ago 226
a few days ago 217
a few days 147
a few minutes 47