A few minutes later translate Turkish
144 parallel translation
A few minutes later...
Bir kaç dakika sonra...
A few minutes later I went up and found the body.
Bir kaç dakika sonra yukarıya çıktım ve cesedi buldum.
If I'd come out a few minutes later, I'd have seen you.
Eğer birkaç dakika erken gelebilsem sizi görürdüm.
The drunk left the hall and came back a few minutes later... and went up on the platform and asked the lecturer to open his eye.
Sarhoş salondan çıkıp, birkaç dakika sonra geldi. Platforma çıkıp konuşmacıdan kendi gözünü açmasını istedi.
A few minutes later, he had nothing more to worry about.
Birkaç dakika sonra merak edeceği bir şey kalmamıştı.
For at 9 : 30 he was heard calling for help, and a few minutes later he died painfully before he could be reached by his old comrade-in-arms and faithful servant, Andre Latour.
9 : 30'da yardım istediği duyuldu. Ve birkaç dakika sonra acı içinde öldü. Sadık hizmetkarı Andre LaTour'un kollarına erişemeden öldü.
I called back a few minutes later.
Birkaç dakika sonra geri aradım.
A few minutes later... ... a shot.
Dakikalar sonra bir silah sesi!
A few minutes later, she'd come in with a drink in her hand... for me, just as though nothing had happened.
Ama birkaç dakika sonra, hiçbir şey olmamış gibi elinde bir içkiyle yanıma gelirdi.
But a few minutes later, at the time I shot this I had decided I was gonna make a try with you,
Ama birkaç dakika sonra, bu sahneyi çektiğimde seninle çıkmak istediğimi biliyordum.
And a few minutes later you said to me, "Gee, you're beautiful."
Bir kaç dakika sonra bana "Çok güzelsin." dedin.
If we'd come a few minutes later, you'd have found out for yourself.
Birkaç dakika daha geç gelsek zaten kendin anlardın.
Coming down a few minutes later, he tells the clerk :
Bir kaç dakika sonra aşağıya iner. Memura :
A few minutes later, 365 longhorns ran over him.
Bir kaç dakika sonra, 365 uzun boynuzlu onun üzerinden geçti.
The murderer is an ex-seminarist. They find him a few minutes later listening to the voice of the victim on a juke-box.
Maktulün ses kaydını dinledikten birkaç dakika sonra onu buldular.
And a few minutes later, along the road, there came a marvellous drunken car, swaying back and forth, full of happy Germans who'd had a night out in Rome and were staggering back, and couldn't believe they were captured.
Birkaç dakika sonra, yolun ilerisinden, içinde Roma'da eğlenceden dönen mutlu Almanların olduğu fevkalade sarhoş bir araba ileri geri sallanarak geliyordu ve esir alındıklarına inanamadılar bile.
And a few minutes later, he ejects the shell in a neat, disposable package.
Ve birkaç dakika sonra, kabuğu düzgün bir paket halinde dışarı atıyor.
But then a few minutes later it was gone.
Ancak bir kaç dakika sonra resim yok oldu.
A few minutes later, you walked out with a United flight bag containing journals stolen from Abner Procane.
Birkaç dakika sonra, bir Birleşmiş uçuş çantası ile dışarı yürüdü Içeren dergiler Abner Procane çalındı.
Then a few minutes later, you served Heather a drink and not long afterwards, she dies.
Heather'a içki servisi yaptın, ve çok geçmeden öldü.
Mrs Redfern came a few minutes later.
Bayan Redfern birkaç dakika sonra geldi.
A few minutes later, I heard a terrible sound... -... as if something was chewing up.
Bir kaç dakika sonra, Korkunç sesler duydum Sanki birini parçalıyormuşçasına.
... a few minutes later and Police Lieutenant Gelson took charge of the operation.
... bir kaç dakika sonra. Ve Teğmen Polis Gelson operasyonu üstlendi.
He got up and a few minutes later we heard the shot.
Kalkıp gitti ve birkaç dakika sonra silah sesini duyduk.
A few minutes later, a chemical reaction called lactic acidosis... caused his lungs to begin bleeding.
Birkaç dakika sonra laktik asit adı verilen bir kimyasal madde akciğerlerinin kanamasına yol açtı.
- Yes, she was alive when I poured her coffee. A few minutes later that would be.
- Evet, ben fincanını doldururken canlıydı.
A few minutes later, I'd pick someone else.
Birkaç dakika sonra, başka birini seçerdim.
You'll pass a few minutes earlier, a few minutes later.
Birkaç dakika erken ya da geç geçiyorsun.
I bet, right away in your gut, you knew something was up, and then just a few minutes later, you knew for sure.
Bir anda midenize yumruk yemiş gibi oldunuz çünkü birşeylerin değiştiğini tahmin ediyordunuz.. ve birkaç dakika sonra, bundan emin oldunuz.
- Ray came back a few minutes later.
Birkaç dakika sonra Ray geldi.
He heads out a few minutes later.
- 5 dakika sonra adam da gitti.
A few minutes later, she came back out and we left.
Birkaç dakika sonra çıktı ve gittik.
A few minutes later the window explodes.
Birkaç dakika sonra cam patladı.
And a few minutes later, he walked across the room.
Ve birkaç dakika sonra yürümeye başladı.
He died a few minutes later.
Bir kaç dakika sonrada ölmüş.
Uniforms called back a few minutes later, said they checked the area, said it was a U.T.L.
polisler birkaç dakika sonra geri aradılar, gidip bakmışlar, ama birşey bulamamışlar.
A few minutes later, the police showed up.
Birkaç dakika sonra da polis geldi.
A few minutes later, I heard a loud noise.
Birkaç dakika sonra şiddetli bir ses duydum.
They said in the emergency room, a few minutes later would have been too late.
Acil servistekiler... birkaç dakika gecikseydiniz hiçbir şey yapamazdık, dediler.
A few minutes later... several more.
Birkaç dakika sonra... daha pek çok.
I saw her in the briefing room, General Hammond said her name, then a few minutes later it happened.
Onu toplantı odasında gördüm, General Hammond adını söyledi, birkaç dakika sonra da olay yaşandı.
When I saw her with Chris... a few minutes later, she seemed perfectly fine.
Onu Chris'le gördüğüm zaman... birkaç dakika sonra, çok iyi gözüküyordu.
Then just a few minutes later, we got to their house, and it was exactly 8 : 00.
Sadece bir kaç dakika sonra, evlerine vardık, ve saat tam olarak 8 : 00'di.
It was, like, a few minutes later.
Birkaç dakika falan sonra.
Now to this day, I don't know what happened in there, but when Marshall came out a few minutes later...
O ana kadar, orada neler olduğunu bilmiyorum, ama Marshall birkaç dakika sonra gelince...
A few minutes later, the back-up arrives, they find the dead guy with handcuffs in the living room and me and the dog in the backyard, endormi en cuillère.
Birkaç dakika sonra destek gelmiş, Ölü adamı kelepçeli bir halde oturma odasında bulmuşlar, ve beni ve köpeği de arka bahçede, "endormi en cuillère."
A few minutes later we all went downstairs.
Birkaç dakika sonra hepimiz merdivenlerin aşağısında toplandık.
A few minutes later they're leavin', he's dead in the parking lot
birkaç dakika sonra ayrılırlarken onun cesedi park alanındaymış.
Well, the priest saved my life and just a few minutes later I saw him get sliced and diced by some... flying Cuisinart.
Rahip, hayatımı kurtardı. Sonra onu parçalanmış olarak gördüm.
A few minutes later,
Birkaç dakika sonra Daniel evden çıktı.
After a few minutes of hand-to-hand fighting with the SS, some Sonderkommando managed to escape into the nearby woods, but all of them were later captured and shot.
SS'lerle birkaç dakikalık göğüs göğüse mücadelenin ardından bir kısmı yakınlardaki ormana kaçmayı başardı ama sonra hepsi yakalandı ve öldürüldü.
a few good men 16
a few hours later 28
a few years ago 208
a few years later 32
a few days later 90
a few months ago 226
a few days ago 217
a few days 147
a few minutes ago 58
a few minutes 47
a few hours later 28
a few years ago 208
a few years later 32
a few days later 90
a few months ago 226
a few days ago 217
a few days 147
a few minutes ago 58
a few minutes 47