English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / A few years

A few years translate Turkish

5,145 parallel translation
Just a few years older than you.
Senden sadece birkaç yaş büyük.
I was a few years older than you. I had a chance.
Senden birkaç yaş büyükken bir şansım vardı.
Oh, okay. Well, a few years ago, I was in a bad mountain-climbing accident.
Birkaç yıl önce kötü bir dağ tırmanışı kazası geçirdim.
A few years after that I found that she'd gone bad with her nerves, you know, gone a bit mental.
Birkaç yıl sonra sinirlerinin çok kötü olduğunu gördüm, biliyorsun aklını yitirmeye başlamıştı.
A few years ago, I worked in London, as a lady's maid for a Mrs Benton who...
- Pekala. Birkaç yıl önce Oving Meydanı'da kocasıyla birlikte Bayan Benton'un leydi hizmetçisi olarak Londra'da çalışıyordum.
But a few years ago, your scientists noticed Pluto had gotten so small they couldn't even call it a "planet" anymore.
Ama birkaç sene önce, sizin bilim adamlarınız farketti ki Plüton o kadar küçülmüştü ki artık ona gezegen bile diyemiyorlardı.
It's been a few years, but let me try
Uzun zaman oldu ama deneyeyim.
Uh-huh. It's been a few years.
Birkaç yıl öncesinden.
I popped Walczak for B and E a few years back.
Birkaç yıl önce Walczak'i haneye tecavüzden içeri almıştım.
But she passed away a few years ago. I'm sorry.
- Ama birkaç yıl önce vefat etti.
D.O.D. turned Qadir loose a few years ago.
Savunma Bakanlığı birkaç sene önce Qadir'i serbest bıraktı.
Waller said in a few years, you might even get a pardon.
Waller birkaç sene içinde af bile alabileceğini söylüyor.
Malia stayed in contact with him for a few years, but over time, it was just too hard to get ahold of him.
Malia, onunla bir kaç yıl iletişimde kaldı ama zamanla onunla bağlantı kurmak zorlaştı.
Rosario told me a few years ago, before she and Rick left for Rome... that she wasn't rich growing up in Colombia.
Rosario bana birkaç yıl önce, Rick'le beraber Roma'dan ayrılmadan önce Kolombiya'da büyürken, zengin olmadığını söylemişti.
My wife died in a fire a few years ago.
Karım... birkaç yıl önce yangında öldü.
All these kids... are gonna be off to college, hopefully, in a few years.
Bu kadar çocuk... üniversiteye gidecek neyse ki birkaç yıl içinde.
A few years ago, a boy like Rusty Beck...
Birkaç yıl önce, Rusty Beck gibi bir çocuk...
I spent a few years in a Hong Kong, some international schooling.
Hong Kong'da birkaç sene geçirdim, uluslararası eğitim.
Steve Jobs, the guy who runs Apple, he said that a few years ago.
Steve Jobs, Apple'ı yöneten adam, bunu birkaç yıl önce söylemişti.
And in a few years, those will be the things that your girlfriend appreciates.
Ve bir kaç yıl sonra bunlar,... senin kız arkadaşının istediği şeyler olacak.
God no one's called me that in a few years.
Tanrım, birkaç yıldır kimse bana böyle seslenmemişti.
Let me save you a few years.
Sana birkaç sene kazandırayım.
Jimmy was like a big brother, a few years older than I, and he always watched over me.
Jimmy benden bir kaç yaş büyüktü ve bir ağabey gibi hep beni korurdu.
She said she was there a few years back. But there are only small teams of anthropologists... that visit sometimes to observe.
Birkaç yıl önce oraya gittiğini ve sadece bir grup antropoloğun ara sıra gözlem için oraya gittiğini söyledi.
The next time was... a few years after Kazuhiko had died of an illness.
Kazuhiko hastalanıp ölünce yeniden karşılaştık.
Remember a few years ago when I read that biography of Teddy Roosevelt?
Birkaç sene önce Teddy Roosevelt'in biyografisini okumuştum ya hani?
[LAUGHS] Although I did lose it for a few years there.
Aslında birkaç sene önce kaybetmiştim.
Although... I did lose it for a few years there.
Aslında birkaç sene önce kaybetmiştim.
I was inside with a Taino soldier a few years ago.
Bir kaç yıl önce Taino askerleri ile birlikte içerideydim.
Um, she hadn't had one in a few years.
Um, o birkaç yıl içinde bir tane yoktu.
I took Nancy there a few years ago.
Birkaç yıl önce Nancy'yi götürmüştüm.
A few years ago, he... he found out who I was, tracked me down.
Birkaç yıl önce, kim olduğumu öğrendi, izimi buldu.
It's an interesting little case a few years ago, I thought you would have heard of it.
Bu birkaç yıl önceki ilginç küçük bir dava. Duymuş olabileceğini düşünmüştüm.
Your brother and I met in Singapore a few years back.
Kardeşinle ben bir kaç yıl önce Singapur'da karşılaştık.
In a few years there'd have been nothing left!
Bir kaç yıl içinde hiç bir şey kalmayacaktı!
A few years back, Isabelle stole a lighter from a nurse.
- Birkaç yıl önce Isabelle bir hemşireden çakmak çaldı.
She passed a few years later and I inherited the house.
Birkaç yıl sonra öldü ve evi bana miras kaldı.
Been a few years, actually.
Aslında, bir kaç yıl oldu.
All I can tell you is that he and his partner had a thing a few years back.
Size tek söyleyebileceğim şey o ve ortağının birkaç yıl önce bir ilişki yaşadıkları.
Been overpaying him to babysit for a few years now.
Son birkaç yıldır bakıcılık yapsın diye fazladan para veriyorduk.
And then after a few years, I had to stop.
Birkaç yıl geçtikten sonra, durmak zorundaydım.
It's just a matter of few years.
Bir kaç yıla geçr.
Some of them, couple years, others, a few weeks.
Bazıları birkaç yıl, diğerleri birkaç hafta.
Well, over the years, we made a few improvements.
Yıllar içinde birkaç iyileştirme yaptık.
Yeah, a few times. It's been 35 years.
Evet, birkaç kez. 35 yıl geçti.
On average, it takes a few billion years.
Bu olay ortalama olarak milyarlarca yıl alır. Toryum, çok daha kararsızdır.
In any ocean, it takes a few hundred years for the shallow waters to mix with the deep.
Okyanusların tamamında, sığ suların derin sulara karışması için birkaç yüzyıl geçmesi gerekir.
As with the oceans, he found that the amount of lead was much lower in the snow of a few hundred years before.
Tıpkı okyanuslarda olduğu gibi, yüzlerce yıllık kardaki kurşun miktarının da şimdikine kıyasla çok daha düşük olduğunu buldu.
In just a few years, average lead levels in the blood of children plummeted by some 75 %.
Yalnızca birkaç yıl içinde çocukların kanındaki ortalama kurşun seviyeleri % 75 oranında düştü.
Well, this is just one leg bone of a fully grown sauropod, so you can see this little fellow has got quite a lot of growing to do over the next few years.
Bu tam olarak büyümüş bir Sauropod'un, sadece bacak kemiği. Yani, bu ufaklığın, önümüzdeki bir kaç yıl içinde ne kadar büyüyeceğini görebilirsiniz.
I've been on the road a lot the last few years.
Son birkaç yıldır yollardaydım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]