About the translate Turkish
242,259 parallel translation
A lot of people are hinky about the dentist.
Çoğu insan diş hekiminden çekinir.
Hey, did you hear the one about the guy who tried to get into a nice supper club, but he didn't have a tie, so he used jumper cables?
Güzel bir gece kulübüne kravatı olmayıp akü kablosundan yaptığı kravatla girmeye çalışan adamı duydun mu?
I learned about the plague of boils,
Veba zamanındaki karmaşayı öğrendim.
Oh, I'm sorry about the whole jacket fiasco, but, hey, it's all just fodder for your TED Talk.
Ceket fiyaskosu için üzgünüm ama bu ileride vereceğin konferanslar için bir hazırlıktı.
The other day, I heard Mom complain about the chipped bowls. She wanted to get all new ones, and then Dad said, and I quote,
Geçenlerde annem kenarı kırık kaseden şikayet etti ve yenisini almak istedi ve babam dedi ki "Çocuklar gidene kadar bekle."
It was funny'cause I was probably 9 at the time, and I was worried about the leaves being incinerated...
Komikti çünkü muhtemelen o zamanlar dokuz yaşındaydım ve yapraklar yakılacak diye korkuyordum...
Well, I'm not 100 % sure about the slug,
Salyangozdan yüzde yüz emin değilim ama evet.
We care about the temperature in the plane.
Uçakta sıcaklık hakkında ilgileniyoruz.
- About the bar?
- Barı mı?
I'm talking about the sauce.
Sostan bahsediyorum.
Mother seems to feel relieved about the fact that you're lying down like this, not saying a word.
Böyle hiçbir şey söylemeden yatıyor olmanız annemi çok rahatlatmışa benziyor.
Wwhat about... What about the blood?
Peki ya kan ne olacak?
What about the kid?
- Peki ya çocuk?
What does she know, pope? Nothin'about the job or our family.
İş ya da ailemiz hakkında hiçbir şey bilmiyor.
What about the cops?
Peki ya polisler?
They've done studies about the germs there, you know.
Oradaki mikroplar hakkında ders verdiler.
Hmm. Hey, why didn't you tell me about all that excitement the other night?
Neden bana geçen geceki heyecanı anlatmadın?
Well, you know, this might sound kinda strange, but, um, I've got some questions about... the universe.
Bu biraz tuhaf gelebilir ama şey, sana bazı sorularım var. Evren hakkında.
Maybe you should just sit here and think about all the pain you've caused me.
Belki burada oturmalı ve bende sebep olduğun acıları düşünmelisin.
The whole town was talking about it.
Tüm kasaba bunu konuşmuştu.
Sue, remember how Julia broke up with me because I was talking about you all the time?
Sue, hep senin hakkında konuştuğum için Julia benden ayrılmamış mıydı?
Years from now, I'll be telling the story about how I pulled a prank with my parents!
İleriki yıllarda ailemle nasıl bir şaka yaptığımın hikayesini anlatacağım.
Okay, how about I split the 80 bucks with you?
Tamam, 80 doları bölüşmeye ne dersin?
But when I'm ready, you will be the first person I come to to talk about it.
Ama hazır olduğumda konuşacağım ilk kişi sen olacaksın.
I mean, think about it, the girl's gotten everything she's ever wanted in her whole life, and the one thing she can't have is Axl?
Bir düşünsene, kız hayatı boyunca istediği her şeye sahip olmuş ve elde edemediği tek şey Axl.
Since you thought it was about Apollo Creed, I'd say the bar was pretty low.
Sen onu Apollo Creed sandığın için çıta oldukça düşüktü.
Look, I believe I was very cool about you dating my best friend, but I didn't know it'd mean that you'd be here all the time even when she is not here.
Bak, en yakın arkadaşımla çıktığın için çok mutlu olduğumu düşünüyordum ama bunun o yokken bile burada olacağın anlamına geldiğini bilmiyordum.
I have two interesting facts about myself, a pertinent question for each company, and, if there's time, a pithy comment on the world at large.
Kendim hakkında iki ilginç gerçek var biri her firma için geçerli bir soru diğeri zaman olursa tüm dünya için cömert bir yorum.
Yeah, I would get in right now, but it's about to be dark, and that teen who shoplifted from Quiksilver is still on the loose.
Evet, şimdi girerdim ama hava kararıyor ve Quiksilver hırsızı hâlâ yakalanmadı.
This is about more than the pool.
Bu havuzdan çok daha fazlası.
Why do you care so much about something that you ignore most of the time?
Neden çoğu zaman görmezden geldiğin bir şeyle bu kadar çok ilgileniyorsun?
The cool about thing about Dad is his hair looks the same wet or dry.
Babamla ilgili en güzel şey saçlarının aynı kuruluk veya ıslaklıkta görünmesi.
Yeah, I-I-I-I'm just, you know, playing devil's advocate... which, if you think about it, is a stupid expression'cause the devil's a real stinker, it's not like...
Evet, şeytanın avukatını oynuyorum ki düşünürsen bu çok aptalca bir ifade çünkü şeytanın ciğeri beş para etmez ama...
The only time you've mentioned London or France is in that rhyme about seeing someone's underpants.
Ne zaman Paris ve Lyon desen donla kafiyesi var dersin.
All the stuff you know about air travel is what you've seen on the TV, but I'm doing the real thing.
Hava yoluyla ilgili tüm bildiklerini TV'den gördün ama ben gerçekten yapıyorum.
Unless... he's old, and he's on the floor in his apartment because he had a heart attack and nobody knows about it.
Ama ya yaşlıysa, kalp krizi geçirip evinde yere yığıldıysa ve kimse bilmiyorsa?
I love you and I support you and I back you on a ton of stuff, stuff that I don't even agree with you about, like that whole thing with Ron Donahue and the giant spatula.
Seni seviyorum ve seni bir sürü şeyde destekledim. Seninle aynı fikirde olmadığım Ron Donahue ve dev spatula gibi şeylerde bile.
The main thing about drifting is that it's a judged sport, and the judges have placed the clipping points where they want to see the car.
Sürüklenmenin ana konusu, yargılanmış bir spordur, Ve jüriler, kırpma noktalarını arabayı görmek istedikleri yere yerleştirdiler.
You've got to keep the throttle in so that you maintain the drift with good angle, and that's only up to you about how much steering input and how much accelerator you put in.
Gaz kolunu tutmak zorundasın Böylece sürüşü iyi bir açıyla tutar, Ve bu sadece size ne kadar direksiyon girişi ile ilgili olduğudur
- We're here about the AC unit.
- Şu devasa kilise mi?
I am also very curious about it, but I was told that is reserved only for the experts.
Çok merak ediyorum ama bana onun daha çok uzman işi olduğunu söylediler.
But, it took me 3 months and 10 days, just because of him, and I swam all the way here that I thought my coccyx was about to fall off!
Sırf onu görmek için tam 3 ay 10 günde geldim. Hem onca yolu yüzdüğüm için kuyruk kemiğim kopacak sandım!
I need to ask the professor about something else.
Benim profesöre sormam gereken başka şeyler var.
Hey, you... if you aren't going to take responsibility until the end then about now it's best to start settling- -
Baksana, sonunda sorumluluğunu almayacaksan o vakit bazı işleri yoluna koymanın -
The boys don't know about it, and neither do you.
Çocuklar bilmiyor, sen de bilmiyorsun.
For the yacht heist we were talking about.
- Giriş yolumuz bu, dostum ya. Konuştuğumuz yat soygunu için işte.
He tossed it in with the body and told me about it the next day.
Cesedi içine atıp karıştırmış, bana ertesi gün anlattı.
Yeah, I'm trying to stay calm, and the guy, he starts asking me about cath.
Evet, sakin kalmaya çalıştım, adam bana Cath hakkında sorular sormaya başladı.
Okay, well, we got about 15 minutes before the old lady calls dispatch and finds out there's no leak.
Tamam, yaşlı kadının merkezi arayıp kaçak olmadığını öğrenmesinden önce 15 dakikamız var.
The boys don't know about it, and neither do you.
Çocuklar bilmiyor, aynı şekilde sen de.
Our way in, man, for the yacht heist we've been talking about.
O bahsettiğin yat soygunu, adamım. Tabii ki.
about the wedding 20
about the other night 40
about the baby 35
about them 16
about the same 42
about the other day 28
about the money 23
about the case 32
therese 78
then 34485
about the other night 40
about the baby 35
about them 16
about the same 42
about the other day 28
about the money 23
about the case 32
therese 78
then 34485
there 14012
theatre 45
theo 635
the better 784
theresa 292
theme 39
there you go 7508
theodore 193
these 760
they 3238
theatre 45
theo 635
the better 784
theresa 292
theme 39
there you go 7508
theodore 193
these 760
they 3238
theater 45
the simpsons 168
therefore 1419
there you are 4720
them 588
the world is yours 18
the big bang theory 136
theft 135
theory 66
their 132
the simpsons 168
therefore 1419
there you are 4720
them 588
the world is yours 18
the big bang theory 136
theft 135
theory 66
their 132
themselves 24
therapist 58
therapy 98
thee 27
there's always hope 39
the times 79
the doors 46
there we go 2292
the godfather 48
therapist 58
therapy 98
thee 27
there's always hope 39
the times 79
the doors 46
there we go 2292
the godfather 48