All hands translate Turkish
3,627 parallel translation
Attention, all hands.
Dikkat, tüm personel.
Iran has mustered all hands on deck to strike us on our own...
bize saldırmak için tüm gücünü topladı. Bizi kendi...
It's all hands on deck now.
Herkes elini taşın altına koydu.
Given the circumstances, it seemed necessary to have all hands on deck.
Şu anki koşullara bakacak olursak herkesin iş başında olması gerekli görünüyor.
Attention all hands, this is your Captain.
Tüm mürettebatın dikkatine. Kaptanınız konuşuyor.
We need all hands on deck.
Hayır, neden, neler oluyor? Herkese ihtiyacımız var.
All hands on deck.
Herkes iş başına.
Ship and all hands in good condition.
Gemi ve mürettebat iyi durumda.
Then it's the Drakes'lucky day, but we're going to need all hands on deck.
O zaman bugün, Drake'lerin şanslı günü. Yalnız bunun için tüm kartlarımızı kullanmamız gerekecek.
All hands on deck.
Herkes görev başına.
All hands to stations.
Tüm personel istasyonlara.
All hands to crash stations immediately.
UYARI YÜKSEKLİK ÖLÇER Tüm personel kaza istasyonlarına.
All hands on deck!
Eller güverteye!
Had great hands, all right?
Harika elleri vardı, değil mi?
- What are you like when you're throwing hands all nigh- -
Yumruk sallarken kendini gördün mü? Baba.
You know, yes, I dealt to other people, but when I put the weed in those little kids'hands, all I saw was your faces.
Biliyorsunuz, evet diğer elemanları ele verdim, ama çocukların minik ellerine ellerine otu her bıraktığımda, tüm gördüğüm sizin suratlarınız.
We all go down holding hands.
El ele tutuşup boku yeriz.
You know, I can't believe I started a fight this morning, but you coming in and laying all your stuff out on the table made me realize how much I love you, monkey hands and all.
Bu sabah kavga çıkardığıma inanamıyorum ama ardından gelip bana içini dökmen seni ve maymun ellerini ne kadar çok sevdiğimi fark etmemi sağladı.
Come on, y'all, put your hands together!
Hadi bakalım! Eller havaya!
I'll use my own hands to get rid of all the pirates in this world, to the very last.
Bu dünyadaki tüm korsanların kökünü kurutmak için bizzat çabalayacağım!
All we have to do is get our hands on that motorcycle. And I know just the way to do it.
Tek yapmamız gereken şu motosikleti ele geçirmek ve bunu başarmanın tek yolunu biliyorum.
Angry and... and vicious, all with blood on their hands.
Sinirli ve saldırgan. Ellerinde kan var.
The money and goods are all in her hands.
Hem para hem mal elinde.
Pump all the blood you want back into the hands.
Ellere ne kadar kan gönderirseniz gönderin çok geç olacaktır.
All right, so Simons and I will start prepping the hands in the O.R.
Pekâlâ, Simons ile birlikte ameliyathanede elleri hazırlayacağız.
So here's Benjamin Walker thinking he's about to have his whole world in the palm of his hands, and I come along and take it all away from him.
İşte Benjamin Walker, tüm dünyasının avuçlarında olmak üzere olduğunu düşünüyordu sonra ben gelip hepsini elinden aldım.
All those children are in better hands now.
- Bütün o çocuklar şimdi daha iyi ellerde.
You're not just taking your life in your hands, Mike, you're risking all of Motorcity.
Sadece kendi hayatını değil tüm, Motor Şehri'ni de tehlikeye atıyorsun, Mike.
Yes, and then we'll all hold hands and wish away hunger and war and meanness between people.
Tabi, sonra da hepimiz el ele tutuşup insanlar arasında açlığın, savaşın ve kötülüğün kaybolmasını dileriz.
You know, we could all hold hands and wish away war and hunger anyway, you dark, cynical bitch.
Biliyor musun, hepimiz el ele tutuşup, savaşın ve açlığın kaybolmasını zaten dileyebiliriz seni esmer, alaycı kaltak.
- Can you move your hands at all?
- Hiç mi ellerini oynatamıyorsun?
All you can do is tell your side of the story and hope for the best and know that no matter what you do, your fate lies in someone else's hands.
Tek yapabileceğiniz hikâyeyi kendi açınızdan anlatmak ve iyi sonuçlanmasını ummak ve ne yaptığınızın bir önemi olmadığını kaderinizin başkasının ellerinde olduğunu bilmek.
Y'all ain't got hands?
Elleriniz yok mu sizin?
The cops are gonna be here any minute, and this is all your fault because you couldn't keep your hands off your wallet.
Polisler birazdan burada olacak,... ve tüm bunlar senin hatan çünkü elini cüzdanından uzak tutamadın.
Here to make us all laugh with funny jokes about my hands on a man's parts.
Ellerimi erkeklerin orasına burasına sürdüğüm için espriler yapıp bizi güldürecek şimdi.
All right, standard state fair pie-eating contest rules are : no hands, first one to clean the pan wins.
Tamam, standart hal turta yeme yarismasi kurallari el kullanmak yok, tabaği ilk bitiren kazanir.
We all jumped off the bridge together. Heck, we held hands.
Köprüden hep birlikte atladık.
Y'all go and, uh, shake hands.
Hadi bakalım, el sıkışın.
We were all held in the same room with our hands behind our backs.
Hepimiz ellerimiz arkada bağlı olarak aynı odada tutulduk.
And you've authorised a trip and left it all in the hands of a perpetrator.
Ve sen de bu yolculuğa onay verip her şeyi failin ellerine teslim ettin.
Clean all the blood off my hands.
Ellerime bulaşan kanı temizleyeceğim.
And for the record, witches are hands down the most powerful, so I'm in your corner all the way,
Ve sözüm o ki cadılar en güçlüleridir. Ben senin tarafındanım.
I need all hands.
Herkese ihtiyacım var.
All right, their blood is on your hands.
Kanları senin ellerine bulaştı.
We must all join hands and pray for our President who fights bravely to hold on to life.
Hepimiz el ele vermeli ve hayata tutunmak için cesaretle mücadele eden başkanımız için dua etmeliyiz.
Well, he was the last one to see Lieutenant Torres alive and he had bruises all over his hands.
Üsteğmen Torres'i canlı olarak gören son kişi ve ellerinin her yanı yara bere içinde.
Yes, the hands and forearms in particular, Jethro, all caked with a mixture of rosin, polycarbon dust and machinery grease.
Evet, özellikle ellerde ve kolların ön kısımlarında, Jethro hepsi, reçine, polikarbon tozu ve... -... makine yağı karışımı ile kaplanmış.
All right, we got to make it feel like every mom and dad in the country can't get their hands on this toy.
Ülkedeki tüm anne-babaların bu oyuncaktan almak isteyip de bulamadığı fikrini yaratacağız.
I'll get people raising their hands all over the place, maybe 80 or 90 %.
Her yerdeki insanlar da ellerini kaldırıyor. Belki de yüzde 80 ya da 90'ı.
When I heard you held hands while you were in jail, I thought everything will be all right now.
Hapishanede ellerinizi sıkı sıkı tutunca her şeyin düzeldiğini sanmıştım.
This is all we have to do so we won't dirty our hands. It can't get any easier than this.
Yaptık yaptık yoksa böyle bir fırsak daha ne zaman gelir?
all hands on deck 76
handsome 790
hands 577
hands off 293
handsome man 22
hands where i can see them 140
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands in 40
hands up 935
handsome 790
hands 577
hands off 293
handsome man 22
hands where i can see them 140
hands in the air 324
hands on the wheel 31
hands in 40
hands up 935