All of a sudden translate Turkish
5,008 parallel translation
Just all of a sudden, it was, get me a bat!
Sonra birden bire bana bir sopa verin!
And all of a sudden... I saw a shadow.
Aniden bir gölge gördüm.
And all of a sudden, I seen that little girl again.
Sonra aniden küçük kızı tekrar gördüm.
All of a sudden was like, it's time.
Sanki aniden vakit gelmişti.
All of a sudden, I noticed that one of the balloons, the string pulled straight.
Birden bire balonlardan birinin bir kuvvet tarafından çekildiğini gördüm.
And then all of a sudden, I hear something.
Sonra aniden bir şey duydum.
And all of a sudden, I hear something.
Ansızın bir şey duydum.
And I'm just sitting there, and all of a sudden I feel this movement...
Orada oturmuştum ve ansızın bir hareket hissettim.
So all of a sudden you admit to being an undercover operative?
Birden gizli köstebek olduğunu itiraf mı ediyorsun yani?
Klaus Mikaelson... killer of men, women, and puppies... all of a sudden wants to be a daddy, or he's got an ulterior motive.
Klaus Mikaelson'dan bahsediyoruz. Erkek, kadın ve masum katili. Bir anda baba mı olmaya karar vermiş?
What is with you all over me all of a sudden, Jameson?
Böyle aniden bana gösterdiğin ilginin sebebi ne Jameson?
And then, all of a sudden, you were just... not.
Sonra birden... orada değildin.
We were coming back, and all of a sudden the ice cracked, and I went right under. I couldn't see, I couldn't breathe.
Balıktan geri dönerken birden buz çatladı ve ben de suya düştüm.
all of a sudden? I mean... Aren't you scared?
korkmuyor muydun?
All of a sudden, I would see my dog shoot upstairs. Voom.
Birden köpeğimi yukarı koşarken gördüm.
All of a sudden, it gets, like, this chill in the room for a moment.
Aylar sonra Ashton ve ben mutfakta oturuyorduk sonra odada aniden başlayana bir serinlik hissettim.
All of a sudden, I had this excruciating pain. [Grunts] - Are you okay?
Birden, dayanılmaz bir acı hissettim.
All of a sudden, I see something in the road.
Aniden yolda bir şey gördüm.
Now, all of a sudden, whatever it was was angry, and it followed us a mile from the house.
Şimdi ise o şey o kadar kızgındı ki bizi evden bir mil kadar takip etmişti.
All of a sudden, she started feeling sick. Cheryl.
Aniden hastalandı.
All of a sudden, I did that, and, like, everything stopped.
Bunu yapar yapmaz her şey bitti.
The other night, my family was watching Project Runway, and all of a sudden, it became funny time in the Hanna household.
Geçen gece hep beraber "Project Runway"'i izliyoruz, Birden kendi evimde komik bir şey oldu.
All of a sudden, James starts getting all paranoid
Aniden, James bu arkadaşla ilgili...
And then all of a sudden I smelled smoke.
Sonra birden duman kokusu geldi.
I was just digging through some files like you asked me, and then all of a sudden, it's like I knew something was coming for me, like that "eerie eyes watching you from behind" feeling.
- Benden istediğin gibi birkaç dosyaya bakıyordum, sonra birden sanki bir şeyin bana doğru geldiğini hissettim. Sanki biri seni izliyormuş gibi hissedersin ya, onun gibi bir histi.
All of a sudden, this man just comes up out of the ocean.
Birden bire bir adam okyanustan çıktı.
Isn't Tess gonna be slightly suspicious when the man whose brain she just fried is all of a sudden showing interest in her?
Tess daha yeni beynini kızarttığı adamın bir anda ona ilgi göstermesinden az da olsa şüphelenmeyecek midir?
From some uncle I had never met, and all of a sudden I... well, I had these options.
Hiç tanımadığım bir amcamdan çek getirmiş ve bir anda bu seçeneklere sahip olmuştum işte.
Seung Woo. What is it? All of a sudden, like this...
Seung Woo burada ne işin var?
- What are we, a bunch of frat boys all of a sudden?
- Ne yani, birden liseli ergenlere döndük?
Then all of a sudden, her texts went dark.
Sonra aniden mesajlar bitti.
We were interviewing him together, all of a sudden, she takes off, and nobody's heard from her since.
Beraber sorular soruyorduk sonra birden çıkıp gitti o zamandan beri kimse haber alamadı.
But then one day, the twins were nice to me all of a sudden.
Ama bu ikizler bir gün aniden bana çok iyi davranmaya başladılar.
they unblushingly left me all of a sudden.
hepsi bir anda utanmadan beni terk ettiler.
All of a sudden, the conversation starts to get a little iffy about north Korea.
Birden bire muhabbet Kuzey Kore'yle ilgili biraz şüpheli yerlere gitmeye başlıyor.
and one night you're laughing, and then all of a sudden, it's just like blammo!
Ve bir akşam, gülüyorsunuz, ve birden, Bingo! Öpüşme.
Doctor, why did the door all of a sudden...
Doktor, neden birdenbire kapıyı kilitlediniz?
It was, like, all of a sudden, you made the picture just come to life.
Birdenbire, resmime hayat verdin sanki.
AND ALL OF A SUDDEN, I STARTED TO SEE THIS PARANORMAL FREEWAY SHOOT ACROSS THE UNITED STATES
Araştırması onu Melbourne eteklerindeki amatör bir fotoğrafçıya götürüyor.
AND ALL OF A SUDDEN, THEY DIE,
Bu şey ne olabilir?
What, he get his memory back all of a sudden?
Birden hafızası yerine mi geldi yoksa?
A blonde I.T. girl all of a sudden gets promoted to be assistant to the C.E.O.?
Bilgi işlemde çalışan bir sarışın CEO'un asistanlığına terfi ediyor.
It's like there's been this fog around my life, and with you, all of a sudden it's gone.
Sanki hayatımın çevresinde bir sis bulutu vardı ve sen gelince birdenbire dağıldı.
All of a sudden you seem to think you're above everyone else.
Bir anda kendini herkesten yüksekte görmeye başladın.
She got really hot all of a sudden.
Birdenbire cok cekici oluverdi.
Now, either Barrett Hawke has gone commando all of a sudden, or something else is going on here. He's right.
Ya Barrett Hawke birden komando oldu ya da buralarda bir şeyler dönüyor.
Then all of a sudden, flawless, man-made diamonds would flood the market.
Sonra birden bire insan ürünü kusursuz elmaslar pazarı darmadağın edecekti.
Egill was a spirited man and an ambitious man and a man with a knack for engines, as we all know his sudden departure is not only a great tragedy for his family and children but a great loss for all of us here in the valley.
Egill cesur bir adamdı ve hırslı bir adam ve hepimizin bildiği gibi motorlara kafayı takmış biri Onun bu ani gidişi sadece ailesi ve çocukları için büyük bir trajedi değil bu vadide yaşayan hepimiz için büyük bir kayıp
All of a sudden, this big rubber ball... Rolls from the kitchen into the hallway. And it stops at the top of the stairs.
Sonra aniden, büyük lastik top mutfaktan koridora yuvarlandı ve merdivenlerin ucunda durdu sonra aşağı yuvarlandı.
Why would they move him all of a sudden?
Neden onu birden taşıyorlar ki?
AND ALL OF A SUDDEN, THEY DIE. MAYBE THERE IS SOMETHING ABOUT IT. Narrator :
Belki bir uzay aracı geldi ve onu alıp götürdü.
all of them 1505
all of it 1580
all of you 1837
all of the above 61
all of the time 16
all of me 19
all of us 884
all of 26
all of us together 30
all of' em 133
all of it 1580
all of you 1837
all of the above 61
all of the time 16
all of me 19
all of us 884
all of 26
all of us together 30
all of' em 133
all of these 19
all of this 232
all of that 76
all of ya 20
all of what 16
all over the world 65
all ok 18
all over 197
all on your own 21
all over the place 53
all of this 232
all of that 76
all of ya 20
all of what 16
all over the world 65
all ok 18
all over 197
all on your own 21
all over the place 53