English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Alright look

Alright look translate Turkish

462 parallel translation
Alright look, I think we should all try to get some rest.
Bakın bence hepimizin biraz dinlenmesi gerek.
Alright look, it's standard operating procedure for the base to send in the cavalry if they don't hear from us.
Dinle... ah... operasyonlarda standart prosedür bizden 24 saat'de haber alamazlarsa. Buraya bir destek timi göndermek zorundalar.
Alright. Now let's look at your record...
Tamam, şimdi de bir sabıkana bakalım.
We look alright?
İyi gözüküyor muyuz?
Alright, I'll have a look.
Peki. Haber veriyorum.
Now look here, what about Barbara, are you alright?
Şimdi Barbara'dan bahset.
Look out with that thing! - Alright...
Çek şunu üstümden.
She said, "Malcolm will be alright. I'LL be home to Look after him."
"Malcolm'a ben bakarım," dedi.
- Look after her. - Sure, she'll be alright.
- ona iyi bak - elbette
- Do I look alright?
- İyi görünüyor muyum?
It's alright, it's alright. - You look marvellous.
- Harika görünüyorsun.
Alright. Why don't you bring him down tomorrow? - And I'll have a look at him.
Yarın onu da getir ve bir bakalım.
We've got to go to the funeral parlour and then we've got to look for that... that grave of the priest - alright.
- Cenaze evine gitmemiz gerek. Sonra da pederin mezarını bulmalıyız. - Pekala.
Look. Any time's alright with me.
Ama bana her zaman uyar.
Now look, five minutes after I go below, you must call me up on some important business. Alright? Yes sir.
Şimdi bak, aşağı indikten beş dakika sonra, beni önemli bir iş için yukarı çağırmalısın.
Alright. Look here's our main expert in artists.
İşte, sanat uzmanı arkadaşımız da geldi!
Alright. Look, go talk to him.
tamam. bak, git konuş onunla.
Look. I am not in the contest, alright? There are people who are be No.1
bak, yarışmada yokum tamam mı bir numara olacak insanlar var.
- Do I look alright? - You look fine.
- Fena değilsin.
Look, Duncan, just, hang on a little longer, alright?
Bak, Duncan, orada biraz daha bekle, tamam mı?
Please I'm sorry, alright I wasted your money, I look ridiculous, I'm sorry
Üzgünüm tamam mı! Biliyorum sana para kaybettirdim. Kendimi aptal gibi hissediyorum.
- Alright, look...
- Pekala, bak...
Alright, I'll look at it.
Tamam, uğrayıp bakacağım.
Jack, alright, look. Listen to me.
Dinle.
Look, Lou, he's a fuckin'basket case. Lou... alright, alright.
Bak Lou, o kafayı üşütmüş.
Sarah, are you sure you're alright, you look worried.
Sarah, iyi olduğuna emin misin? Endişeli görünüyorsun.
Alright, i'll go and look, but only if you promise to take 2 of these pills.
Tamam bakacağım, ama şu haplardan iki tane içeceğine söz verirsen.
They try to make you comfortable, they try to put you in a... a quite nice situation, with the standart food, that look more like dog food, than food proper for wild animals, alright?
Bizi rahat ettirmeye çalışıyorlar, standart yiyecekleri olan hayli iyi bir yere koymaya çalışıyorlar. Bu yiyecekler vahşi hayvanlara uygun olanlardan çok köpek mamasına benziyorlar, tamam mı?
Alright, we'll finish our vacations, and then we'll look for Sokka's intelligence.
Pekala. Önce tatillerimizi yapıp, daha sonra Sokka'nın istihbarat toplamasına yardımcı olacağız.
Look, I ´ m doing alright on my own.
-... satman iyi olabilir. - Dinle, kendi başımın çaresine bakıyorum.
Look who ´ s alright.
Bakın kim uyanmış.
Alright, have the paramedics take a look at this guy before I transport him out of here And I'll hook up with you later at the station
Pekala onu kelepçeleyip araca bindirin, süreli felç geçmeden önce onu merkeze götürelim, tamam mı?
Look at my picture first. - Alright, alright. - What picture?
Sana yardım edeyim.
Alright, now look carefully.
Pekâlâ, simdi dikkatlice bak.
Yes. I still look alright, don't I?
Evet, hala fena değilimdir, değil mi?
Club Foot, "Tiger look up to the moon" Alright
Yumru ayak, "Aya bakan kaplan".
- Look here, Poirot, are you feeling alright? - Perfectly, Hastings.
- Baksana Poirot, sen iyi misin?
How do I look, do I look alright?
- Nasıl görünüyorum dostum?
Alright, look - you know my name.
- Adımı Diliyorsun.
Alright, look.
Pekâlâ.
I have to go up and take a look. Alright, please follow me.
- Bir de yukarı bakalım.
Look, I want you joining in, alright?
Bak, senin takıma katılmanı istiyorum, tamam mı?
Look, it's alright.
Bu iyi olduğunu, bak.
No, look, this is not about Sooze, alright.
Arkadaşımsın ve o da eski kız arkadaşın.
- Look, look, alright, Tim is in trouble.
Kendi reel'im için. - Dinle beni. - Bil bakalım kim geldi?
Look, Tim, just go home. Alright.
Ne yapıyorsun?
Alright, look, guy.
Çık dışarı, ilk ben gördüm. Tebrikler. Nesin sen?
Alright, look,... umm, do you have any elders, I could speak with...
Pekala, bak,... umm, yaşlılarınız var mı, konuşabileceğimiz...
I'd remember this one if I did him alright. Just look.
- Bunu hatırlardım.
Look I fucking don't, alright?
Hayır istemiyorum.
- Look, Gail, I know that Frank just gave you a ride home, alright?
- Bak, Gail, Frank seni sadece eve kadar bıraktı bunu biliyorum, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]