Look at him go translate Turkish
243 parallel translation
And look at him go!
ªu gidis e bakin!
- Mmm, look at him go!
- Hey, şu gidişine bir bakın!
- Look at him go!
Daha hızlı koşman gerekir François!
Pip, pip. Look at him go.
Vah vah, şu kasıntıya bak.
Look at him go after Crash Wilson
Crash Wilson'ı nasıl da takip ettiğine bir bakın!
Look at him go.
Haydi bak ona.
Look at him go!
- Gidişine bir bakın!
Boy, look at him go! Bam!
Baksana, yukarıdaki iş başında!
Boy, look at him go now!
Şu tırmanışa bakın! ´ ´
Look at him go!
Bak şuna!
Look at him go, he's a champion!
Şunun gidişine bakın bir şampiyon!
Look at him go!
Kaçışına bak!
Look at him go, will you?
Kaçışına baksanıza!
# Give him the ball and just look at him go
# Topu ver ve gitsin.
Wow. Look at him go!
Gidişine bakın!
Look at him go.
Nasıl da uçuyor.
- Look at him go.
- Koşuyor.
Ooh, look at him go.
Suna bakin hele!
Look at him go.
Şunun gidişine bak.
Look at him go, he's like a bug!
Nasıl gittiğine bir bak, böcek gibi!
Look at him go.
Bırak gitsin.
- Look at him go.
- Şu gidişine bir baksanıza.
- Yeah, look at him go.
Evet, bakın nasıl da gidiyor.
Look at him go.
Şuna bir bak.
Look at him go!
Nasıl çaldığına bak!
- Look at him go! - Ohh! Ohh - [Grunts]
Şu gidişe bak be!
Look at him go.
Ona bir bakın.
Look at him go.
Şuna bak.
Look at Delilah. I will go to him.
Ona gideceğim.
I'll go have a look at him presently, make sure he stays in bed.
Ben yinede gidip görmek istiyorum, yatakta olduğundan emin olmalıyım.
It's only been five days, and you go look for him at the morgue.
Henüz beş gün olmuş, sizse onu morgta arıyorsunuz.
When you go out, you take another good look at him, will you?
Dışarı çıktığında iyice bir bak tamam mı?
You go look for him at once
Onu bize bulan iyi olur
When she tries to take him for a walk, he'll get one look at those stairs and go right for her throat.
Şu merdivenlere bir bakar ve boğazına saldırır.
- Can't I just go look at him?
- Sadece gidip bir bakamaz mıyım? - Hayır.
Look at him go!
Kaçışına bakın!
Go look for him at Guangyi Inn in Dafeng
Dafeng deki Guangyi Hanında onunla yüzleş
Go take a look at him and show yourself.
Git de kendin gör. Korkurtsun seni.
Go look at him! God, damn!
Çok iyi bu adam!
Just go down and look at him.
Sadece aşağı ineyim ve bakayım ona.
We'll go over to his house, have a look at him.
Evine gidip, bakacağız.
Look, I've got two tickets for rock head at the rainbow. It'll do you good to go and see him.
Bak, Rainbow'da Rock Head için iki biletim var.
When I go home for a visit, I'm sitting there watching telly, right, and I look at him and I know he wants to clout me.
Eve ziyarete gittiğimde oturup televizyon izliyorum ve ona bakıyorum, biliyorum ki beni pataklamak istiyor.
Yeah, go on, take a look at him.
Git ve bak ona! Devam et!
You can go in and look at him if you want to.
İstersen gidip bakabilirsin ona.
I've suffered at the paws of this dog but when I look into his vacant eyes, I can't bear to let him go.
Köpeğin pençelerinden bende çok çektim fakat onun gözlerine bakınca onu bırakamıyorum.
And when what's-his-name saw him run 50 yards and no one lay a hand on him, he shouted,'Look at that Indian go.'
Ve bu adını hatırlayamadığım koç, bizimkinin, 50 yardı kimse elini bile süremeden koştuğunu görünce şöyle demiş : "Şu kızıl deriliye de bakın, nasıl koşuyor."
I do appreciate getting my purse back, but please let him go. - He's gonna be good. Look at him.
Çantamı getirdiğiniz için teşekkür ederim ama lütfen bırakın onu!
Look, before you do anything I'll go talk to him. I'll see if there's any hope at all.
Siz bir şey yapmadan önce, ben onunla konuşup bir ümit var mı bakacağım.
Look at him go!
Şuna bakın!
[Crowd Booing] Wow. Look at him go.
Şu hareketlere bak.
look at me 7366
look at this 4731
look at him 1555
look at her 948
look at me now 78
look at that 4253
look at you 3730
look at your face 75
look at yourself 268
look at it 733
look at this 4731
look at him 1555
look at her 948
look at me now 78
look at that 4253
look at you 3730
look at your face 75
look at yourself 268
look at it 733