English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And always will be

And always will be translate Turkish

1,204 parallel translation
And I was, and always will be... one of the best, you see.
Ve ben de her zaman en iyilerinden biri olacağım.
I'm yours and always will be.
Ben seninim ve hep öyle kalacağım.
And always will be.
Her zaman da orada olacaklar.
You always have been and always will be a very interesting woman, Cayetana.
Sen her zaman ilginç bir kadındın Cayetana ve her zaman öyle kalacaksın.
Ethel is and always will be the defii nitive Annie... and that bottle-blonde upstart cannot hold a six-shooter to Merman.
Ethel daima Annie rolü için en uygun kişi olarak kalacak. TV'de çıkan o sarışın Merman'a silah falan çekemez.
The Kanji that we use for the word "she" means "a woman far away," and women will always seem to be on a distant shore.
Çin harfi olarak "o" yazarsan bu "uzaktaki kadın" anlamına da gelir, ve kadınlar her zaman uzak sahillerden bakarlar.
But as long as we speak his name, he will always be a part of us.
Ama adını andığımız sürece bizden bir parça olmaya devam edecek.
There's always the chance that we'll walk into that restaurant and some gorgeous supermodel will be draped all over Frasier.
O restorana girip çok güzel bir süpermodeli Frasier'la sarmaş dolaş yakalayabiliriz.
And now I always will, because it'll be me.
Ama şimdi hep olacak, çünkü baba ben olacağım.
In either case, most of the actual fighting will be done by small robots and as you go forth today, remember always, your duty is clear :
İki durumda da, gerçek savaşın çoğu küçük robotlar tarafından yapılacak. Ve bugün geleceğe doğru giderken, unutmayın, göreviniz çok açık.
- You and Cosette will always be safe with me. I swear it.
Yemin ederim.
We're still really good friends, and we always will be.
halâ çok iyi arkadaşız, hep de öyle kalacağız.
There will always be other towns... and other troubled teens... and other worried parents.
Daima başka kasabalar ve sorunlu gençler olacaktır. Ve başka kaygılı ana babalar olacaktır.
And till the day you die... you... not me... will always be shit.
Ve ölene kadar da... sen... ben değil pislik olarak kalacaksın.
I always loved you and will keep doing so for the rest of my life... where ever in this world you may be.
Sizi hep sevdim ve her nerede olursanız olun hayatımın sonuna dek sevmeye devam edeceğim.
The unknown neighbour will always answer to me with the same music... and there will be someone to sell me words.
Meçhul kişi, bana daima aynı müzikle cevap verecek ve iyi biri olacak her zaman bana kelimeler satan.
Please know that from now on you will always be welcome here..... and will be treated with the utmost respect.
Bilin ki bundan sonra her zaman burada hoş karşılanacaksınız.. .. Ve saygıyla.
There will always be a bed and board waiting for you.
Seni her zaman dışarıda bekleyen bir yatak ve evin olacak.
And you will always be in my heart.
Ve sen de her zaman kalbimde olacaksın.
And in the same way, your mother will always be with you... even though she's - Not here.
Aynı şekilde, senin annen de hep seninle birlikte olacak her ne kadar, o burada olmasa da.
You always were, and you always will be.
Hep öyleydin ve hep de öyle kalacaksın.
I will feel the opposite, if that's okay by you, and, uh, always be glad that you... came to stay.
Ben tam tersini hissedeceğim eğer senin içinde uygunsa seni her zaman burada görmekten mutlu olacağım.
And the police will always be the last to know.
Ve en son öğrenen her zaman polis olacak.
Wherever you go, you will always be loved and greatly respected.
Nereye gidersen git hep sayılıp, sevileceksin.
And because I am also such, I will allow you to always stand upright in my presence, providing head shall never be higher than mine.
Her zaman huzurumda ayakta durmana izin vereceğim. Bu benim için de geçerli. Ama kafan benimkinden yukarıda olmamalı.
You put men and women in the same room, sexual chemistry will always be in the air... especially when you have a woman who looks like that.
Kadınları ve erkekleri aynı ortama koyuyorsanız ortamda daima bir cinsel kimya olacaktır. Özellikle de böyle görünen... ... bir kadın varsa.
And if he knows that I've considered it then it will always be there that I've considered it.
Düşündüğümü anlarsa, her zaman bunu düşündüğümü bilecek.
You guys are losers, and you always will be.
Siz kaybedensiniz ve hep öyle kalacaksınız.
The role of Will's best friend has always been and will always be filled by one scrappy little Grace Adler.
Will'in en yakın arkadaşı rolü küçük kavgacı Grace Adler'indi ve daima onun olacak.
And who will always be there for you?
Ve kim her zaman senin yanında olacak?
And it always will be. Until her continuing violence finally makes her do something even you can't excuse.
Ve her zaman öyle olacak... taki onun devam eden şiddeti... sonunda ona senin bile affedemeyeceğin birşey yaptırana kadar.
Portugal will always be pluricontinental and multiracial
Afedersiniz, Portekiz daima çok ırklı bir Avrupa ülkesi olarak kalacak.
And I will always be there.
Ben hep orada olacağım.
I'll always be with you, and so will Lauren.
Her zaman seninle ve Lauren'la birlikte olacağım.
'Scotland will always be Scotland,'and someday you'll go back.
İskoçya her zaman İskoçya olarak kalacak. Ve birgün sen geri döneceksin.
So I guess my big secret... is that I love you like crazy, Mom... and I always will... even if I can't... be with you like this anymore.
İşte benim büyük sırrım bu... seni çılgınca sevmem, Anne... ve hep seveceğim... artık seninle şimdiki gibi... olamayacak olsam bile.
It's been difficult as it has been in the past, and will always continue to be in the future.
Çok zor oldu aynı geçmişteki gibi, gelecekte de böyle olmaya devam edecek.
- And we always will be.
- Her zaman da öyle olacağız.
Before God, the source of your love and who will always be with you, you'll now exchange your vows.
Sevginizin kaynağı ve daima sizinle birlikte olacak olan Tanrı'nın huzurunda birbirinize söz vereceksiniz.
You've always been a mug and you always will be a mug, mug.
Her zaman aptal oldun ve her zaman aptal olacaksın, aptal.
You're the future of the Democratic Party... and you always will be.
Sen, Demokrat partinin geleceğisin.... ve hepte öyle olacaksın.
But when Anna and I find a place things will be like I always wanted them to be.
Ama Anna ile kalacak bir yer bulduğumuzda her şey, hep olmasını istediğim gibi olacak.
Because even though you're a federal officer to us, you will always be Gracie Lou Freebush. The nicest, sweetest, coolest girl at the pageant and this year's Miss Congeniality!
Federal bir memur olmana rağmen bizim için her zaman Güzellik yarışmasındaki en şeker, en tatlı, en ilginç kız ve işte bu yılın Sempati Güzeli.
You brought back music and gave me your friendship... for which I will always be grateful - but you also brought back those dreams, desires, and hopes... that I had shut out, and kept in a little corner of my heart -
Sen, beni müziğe döndürdün ve dostluğunu verdin... Bunun için daima sana minnettar olacağım. Ama aynı zamanda kalbimin bir köşesine gizlediğim... rüyaları, ümitleri, arzuları açığa çıkardın.
And as long as we care for him, he always will be.
Biz onu sevdikçe de öyle kalacak.
" and I always will be.
" ve hep olacağım.
There will always be people who suffer and people who are made to suffer.
Ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya.
And the paste will be on the shelves where it always is, and not one of them will give a moment's startles to how it got there.
Malları her zamanki gibi orada olacak... ve içlerinden biri bile oraya nasıl geldiğini düşünmeyecek.
Something that I wasn't expecting, and something that probably will always be there.
Beklemediğim ve muhtemelen her zaman hissedeceğim bir şeydi.
The truth is Drue Valentine is, was and will always be the lone criminal behind it all.
Gerçek şu ki Drue Valantine, şimdi, geçmişte ve gelecekte daima bunun arkasındaki tek suçlu olacak.
I told my brother that Samuel and I were looking to have a baby, and he went ballistical, saying that... the kid will always be made fun of for having two fathers.
Ağabeyime Samuel'la çocuk sahibi olacağımızı söyledim ve sinirden kendini kaybetti ve iki babası olan bir çocukla hep alay edileceğini söyledi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]