Will be translate Turkish
156,675 parallel translation
According to Dr. Railly and Mr. Deacon, at some point in the next year, this facility will be destroyed.
Dr. Railly ve Bay Deacon'a göre önümüzdeki yıl bir noktada... -... tesis yok edilecekmiş.
Calm down, everything will be fine.
Sakin ol, her şey düzelecek.
This place will be destroyed, no survivors.
Burası yok olacak, herkes ölecek.
Yeah. So good news for you... she will be nursing that hangover with a whole lot of spending.
Evet, senin için iyi haber akşamdan kalma birine bakıp böylece bir sürü harcama yapacak.
Tonight, one of you will be chosen.
Bu gece içinizden birisi seçilecek.
To which even these suits will be susceptible.
Kıyafetler ise duyarlıdır.
But one day, I think that you will be the best of us all.
Ama bir gün en iyimiz sen olacaksın bana kalırsa.
Miss Goines, you will be instrumental in rescuing my daughter.
Bayan Goines, kızımı kurtarmaya vesile olacaksınız.
Next time I come, it will be in my hand.
Bir dahaki sefere silah elimde olacak.
Everything will be all right, ma'am.
Her şey yoluna girecek. Sakin olun.
I'll tell the director that there will be no more delays.
Direktöre başka gecikme olmayacağını söyleyeceğim.
Well, I'm sure the girl will be only too happy to tell you every little detail of what happened.
Kızın neler olduğuyla ilgili en küçük ayrıntıyı bile anlatacağından şüphem yok.
A decision will be made in one week.
Kararımızı bir hafta sonra vereceğiz.
The deputy proxy will be waiting for us at his office.
Vekil yardımcısı ofisinde bizi bekliyor.
Others will be reaching the conclusions.
Karar aşaması daha sonra gelecek.
Or else there will be nothing that I can do.
Yoksa, yapabileceğim hiçbir şey olmaz.
The death wave will be here in 10 days.
Ölüm dalgası 10 gün içinde burada olacak.
There will be plenty of hard work to go around.
Aşağıya inmek için bol bol zor mücadele olacak.
In 6 days, anyone who is not in this bunker will be dead.
6 gün içinde, sığınağın içinde olmayan herkes ölücek.
In mount weather, we beat the gas by using water. Jasper will be ready for that.
Jasper bunun için hazır olacak
In 6 days, anyone who is not in this bunker will be dead.
Altı gün içinde sığınakta olmayan her kişi ölmüş olacak.
But everyone here will be dead by then anyway. Oh, Monty.
Her halükarda buradakiler ölmüş olacak.
Raven, what makes you think that the future will be any different than the past?
Raven, Geleceğe dair yaptığın şey geçmişinden farklı olacak mı?
We have faced extinction before, and we have persevered, but we have always been familiar with sacrifice, and today we will be tested once again.
Tükenişle daha önce de yüzleştik ve korunduk ; ama fedailiği her zaman kanıksadık. Bugün bunu bir kez daha ölçeceğiz.
If we don't do this lottery, all of us will be killed.
Bu bileti kullanmazsak hepimiz ölmüş oluruz.
It took days for Luna's resistance to kick in, and by that time, the death wave will already be here, and all our friends will be dead.
Luna'nın hastalığı yenmesi günleri almıştı. O zamana kadar.. ... ölüm dalgası burada olmuş olur ;
There will be days when we wish we were out there right now, but I promise you, if we stand together, if we are wonkru, then... _ _
Size söz veriyorum, eğer birlik olursak, eğer biz wonkru'ysak, o zaman küllerimizden tekrar yükseleceğiz.
And Abby will be fine, too. Raven told her how to stop it.
Ve Abby de iyi olacak, Raven nasıl iyileştiğini anlattı.
Because, Echo, I'm afraid, too. We are about to head to space, where we will be tested every minute of every day for the next 5 years.
Çünki Echo, ben de korkuyorum, 5 yıl boyunca her gün, her dakika test edileceğimiz uzaya doğru gitmek üzereyiz.
Their papers will be flawless.
Evrakları eksiksiz.
If the FBI finds out about it, it will be an international incident.
Eğer FBI bunu öğrenirse uluslararası skandal olur.
Accounts will be balanced.
Her şey yoluna girecek.
So go say it. Then it will be over... And we can get back to work.
Böylece her şey sona erecek ve işe döneceğiz.
Dr. Kepner and I will be sure to update you as soon as we can.
Dr. Kepner'la gelişmeleri bildireceğiz.
But when we're ready to go, Felix and Donnie will be waiting for us.
Gitmeye hazır olduğumuzda, Felix ve Donnie bizi bekliyor olacak.
And I will not be chased from it.
Buradan asla çıkmam.
Will it be better?
Daha iyisi olacak mı?
And when that day comes, time will do what you command be done.
O gün geldiğinde zaman, emrettiğin şeyi yapacak.
I will always be grateful to you for that.
Bunun için size her zaman minnettar olacağım.
You know, it took me a long time to face the fact that some cases will never be solved.
Bazı vakaların asla çözüme ulaşmayacağını kabullenmem uzun zaman almıştı.
Will you be ready to set off as soon as you're finished here?
Yemeğini bitirince çıkmaya hazır olacak mısın?
And I will strive to be just the best daughter that anybody could ever have.
İnsanın sahip olabileceği en iyi çocuk olabilmek için çabalayacağım.
A boy will be a great help.
Oğlanın yardımı olur.
How long will you be here?
Ne kadar kalacaksın burada?
Next time, they'll be waiting for you, and one of two things will happen.
Ve iki ihtimal var.
Even if this idea doesn't kill you, you will just be normal again.
Bu düşünce seni öldürmese bile yeniden normal olacaksın.
Even if you live, the pain will still be with you.
Yaşasan bile... Acı hâlâ içinde olacak.
They will do... what needs to be done.
Yapılması gerekeni yapacaklar.
Be yourself and they will see that.
Sadece kendin ol, onlarda bunu görecek.
And you, will never be in the same room with the president-elect.
Ve sen, Seçilmiş başkanla aynı odada hiç bulunmayacaksın.
The white house issued a statement that the president will not be commenting.
Beyaz saray, başkanın yorum yapmayacağını ifade etti.