And then this translate Turkish
12,089 parallel translation
And then this girl shows up and starts living in your basement, and all you ever want to do is pay attention to her.
Sonra bu kız çıkagelip bodrumunda yaşıyor. Bir tek onunla ilgileniyorsun.
And then I didn't, and then this all happened.
Sonra kovmadım ve tüm bunlar yaşandı.
And then this woman shows up...
Ve bir kadın beliriverdi.
Just imagine for a second that this is the hood of the uncut cock and then this is the penis face.
Sadece bir saniye için bunun kesilmemiş sikin başlığı olarak düşün ve burası da penisin yüzü. Yapacağın şey nazik bir biçimde sanki onu geriye doğru soyarak sikin başını ortaya çıkartacaksın. Tamam mı?
And then this one? What is this?
Peki ya bu nedir?
Since you brought up my wife, let me make this clear... someone tried to poison her and attacked her in the street, then raped her friend.
Konuşmayı karıma getirdiğinize göre bu işi açıklığa kavuşturmama izin verin. Birisi karımı zehirlemeye kalkıştı ve sokakta saldırıp sonra da arkadaşına tecavüz etti.
If I... if I go back, then it will just be like lying in that ditch again, helpless and powerless to move, like a dragonfly in amber... except this time it will be worse, because I'll know
Geri gidersem tekrar o hendekte kehribardaki bir yusufçuk gibi çaresiz ve kımıldamaktan aciz bir şekilde yattığım zaman gibi olacak.
Yeah, I invented this first, and then she copied me.
Evet, ilk ben bunu buldum, sonra o beni kopyaladı.
We're gonna polish off this wine. Yeah. And then we're gonna open up a new bottle of vino.
Sonra yeni bir şişe şarap açacağız.
Then please explain to me how that is art and this is garbage.
O zaman açıklayın lütfen o nasıl sanat oluyor da, bu çöp oluyor.
And then, you know, you guys drag me to this, you drag me to that, and next thing I know, I-I'm stuck in a box on a sinking ship!
Ama sonra beni bir oraya, bir buraya sürüklediniz sonra bir bakmışım, batan bir gemideki kutunun içerisinde mahsur kaldım!
So don't fucking tell me I'd do something this fucking cowardly and then blame it on a sniveling shit like this one.
O yüzden böylesine korkakça bir şeyi yapıp bu zırlayan bok parçasını suçladığımı söylemeyin.
Then I get in close to the queen and make it clear that either everyone on this crew is released with a guide to take them safely back to the beach, or the queen dies within days of the king.
Kraliçeye yaklaşacağım ve açıkça ya bir rehberler beraber bütün tayfanın serbest bıraklıp güvenle sahile döneceğini ya da kraliçenin de kralla beraber birkaç güne öleceğini söyleyeceğim.
If no Anne, if no rescue, if this is defeat for me, then know this. You and I were neck and neck in this race right till the end. But, Jesus, did I make up a lot of ground to catch you.
Anne gelmezse, beni kurtarmazlarsa,... bu benim yenilgim olursa, şunu unutma sen ve ben sonuna kadar bu yarışta kafa kafayaydık ama Tanrım, seni yakalamak için ne kadar da yol geldim öyle.
And then a year ago, this dream, the angel... dropped outta the sky.
Bir sene önce, bu düş, bu melek gökten iniverdi.
And then Errol leans in and introduces us to this teenage starlet.
Sonra Errol geldi ve bize genç yıldızını tanıttı.
- This one... if you squint, looks like... something. And then this...
Bir de bu var.
- And then this man...
- Bu mu?
It's weird, I've been thinking about him a lot lately, and then recently he sent me this book that he's written and it's
Ne gariptir ki bu aralar tam onu düşünürken bana yazdığı bir kitabı gönderdi.
And if not, you know, this trip, then the next one for sure.
Eğer bunda olmazsa, o zaman bir sonrakinde kesin.
I'm gonna eat half of this and then I'm gonna send it back.
Bunun yarısını yiyeceğim ve sonra geri göndereceğim. # Luther Ingram
Meals will be left here at exactly those times and then I'm going to ring this bell twice, so you know you can retrieve them.
Yemekler tam o saatte buraya bırakılacak. Bu zili de iki defa çalacağım ki hazır olduğunu bilesin.
Exactly. I mean, Nash sells guns to this place, then he steals them back, takes off the serial number and gives them to his crew.
Aynen, Nash silahları bu yere satıyor sonra çalıp seri numaralarını siliyor ve ekibinin kullanımına sunuyor.
And ever since then, I'm sure you've been wondering when I was gonna make this part official.
Eminim ki onca zamandir sana bu teklifi ne zaman yapacagimi merak etmissindir.
"And if they're not going to be a part of this, then I'm not interested."
Onlar bunda yer almayacaklarsa ben de ilgilenmiyorum. "
And I knew then how much this project meant to him on a personal level.
O zaman bu projenin onun için kişisel olarak önemini anlamıştım.
And then what does this ginger do?
Peki bu kızılın yaptığı ne şimdi?
And then he's taken this radical anti-porn stance like he's Andrea fucking Dworkin.
Ve sonra anti-porno duruşu sanki siktiğimin Andrea Dworkin'i gibiydi.
You said you knew things and you know what was gonna happen, and then you kill Frank Dunning, and then I find this... hmm?
Bazı şeyler bildiğini ve neler olduğunu bildiğini söyledin ardından Frank Dunning'i öldürdün, ben de sonra bunu buldum.
And then I made this so he could talk to me.
Sonra benimle konuşabilsin diye bunu yaptım.
And then we're gonna forget that any of this ever happened.
Sonra da bütün bu olanları unutacağız.
Let us cash out on this albatross and then go.
Bu beladan paramızı çıkartalım, sonra da gidelim.
Then you got me bringing up a bunch of bogus dirt on a federal judge's past and I'm the bad guy in all this.
Anlayabiliyor musun? Eğer yalansa, Yargıç'ın geçmişi ile uğraşırken biz lekeleniriz durup dururken
And like you say, if this all pans out... well then, of course, you get a taste.
Ve dediğin gibi, başarılı olursa o zaman tabii. Sen de payını alırsın. Claro que sí.
- It means get your things, and then you and I are gonna return this money to my brother, and then...
- Üstünü giyin çünkü gidip kardeşime bu parayı iade edeceğiz.
I mean, first this guy didn't want anything to do with me, and then you disappeared from the party.
Yani ilk önce bu çocuk benimle ilgili hiçbir şeyi istemedi sonra sen partiden ayrıldın.
So then I discovered this guy had fallen asleep on the couch pants around his ankles, a tissue box next to him, and a porno blasting on the computer.
Bunu koltukta, pantolonu ayağında yanında peçete kutusu ve bilgisayarında porno açık şekilde buldum.
She landed this great job right out of college, and then she got pregnant, and motherhood turned out to be overwhelming...
Üniversiteden sonra harika bir işe girdi sonra hamile kaldı ve anneliğin sıkıcı olduğu -
Supposedly, this place was all started by a partnership. And then right before the park opened, one of the partners killed himself.
Söylendiğine göre burası tamamen bir ortaklıktan doğmuş ve park açılmadan hemen önce ortaklardan biri intihar etmiş.
A couple more years of this and... then I can have whatever life I want.
Bu işle birkaç yıl daha ve sonra istediğim hayata sahip olabilirim.
He hit his head into mine like this and then stepped on my foot.
Kafasını bana çarptı ve daha sonra ayağımı çiğnedi.
I said that I don't want to be in this anymore, and then you would just hold me and tell me that we would figure it out.
Böyle devam etmek istemiyorum dedim. Sen ise hep bana sarılıp bir yolunu buluruz dedin.
And I followed him... first from his house and then to a bar and then... then to this house.
Onu takip ettim kendi evinden barın birine ve sonra da bu eve.
And then suddenly this judge, this unbelievable character from Masterpiece Theatre...
Sonra aniden hakim,... Masterpiece Theatre'dan fırlamış bu inanılmaz karakter...
I wanted to clear their debts, buy them things, and then it was for me, to get nice stuff, cars, clothes, all this stuff.
Borçlarını ödemek, onlara bir şeyler almak istedim. Sonra ben geldim, güzel eşyalar, arabalar, giysiler, böyle şeyler aldım.
If this is the apocalypse, then I-I won't stand by and watch.
Eğer bu kıyametse oturup izleyecek hâlim yok.
This will take you to Miami and then... wherever you need to go.
Bu uçak seni Miami'ye götürecek, oradan da nereye istersen oraya.
And then you were still all of those things, but also this incredible bad-ass.
Ve tüm bunlara sahipken aynı zamanda da çok serseriydin.
And then you'll start a ska band, and it'll be awful, and you'll be mean to girls, and you'll grow this ironic mustache to look interesting, but you won't actually be interesting, and I'm not okay with that.
Sonra ska müziği yapmaya başlayacaksın ve bu kötü olacak, kızlara kötü davranacaksın. ilginç görünmesi için alaycı bıyıklardan bırakacaksın ama ilginç olmakla ilgilenmeyeceksın ve benim bunlarla ilgili bir sorunum yok.
You take this check... you cash it, and then we don't ever have to see or deal with you two ever again.
Bu çeki alın nakite çevirin. Ve bir daha sizlerle ne görüşmek ne de anlaşma yapmak zorunda kalmayalım.
And then he has this way of turning it around and making it what you want as well.
Sonra da işi kendine göre çevirmenin bir yolunu bulur ve bunu senin istediğin şeymiş gibi yapar.
and then this morning 31
and then this happened 19
and then 7362
and then i met you 29
and then she said 33
and then what 920
and then i 152
and then some 118
and then we 52
and then there's me 17
and then this happened 19
and then 7362
and then i met you 29
and then she said 33
and then what 920
and then i 152
and then some 118
and then we 52
and then there's me 17
and then suddenly 99
and then you 113
and then i said 46
and then finally 32
and then i realized 60
and then there's this 38
and then we'll talk 37
and then what happened 169
and then all of a sudden 77
and then he died 39
and then you 113
and then i said 46
and then finally 32
and then i realized 60
and then there's this 38
and then we'll talk 37
and then what happened 169
and then all of a sudden 77
and then he died 39