And then we translate Turkish
24,537 parallel translation
And then we'll free Hiro.
Ve sonra da Hiro'yu kurtaracağız.
We have to wait a little bit while things deploy and then we're on our way to Mars.
İşlerin oturması için biraz beklememiz gerekiyor. Sonra Mars'a giden yoldayız.
The nations are meeting to discuss how to proceed and then we'll make an official announcement.
Ülkeler nasıl ilerleyeceğimizi tartışmak için toplanıyor.
And then we bring to bear our resources, our capital, our technology, our friendships, and then we make it real.
Sonra da kaynaklarımızı, sermayemizi, teknolojimizi dostluklarımızı kullanarak onu gerçekleştiririz.
All right, Michael, we're going to ply them with delicious food and drink, and then we're going to subtly segue into negotiation.
Pekala Michael önce bu lezzetli yiyecek içeceklerle akıllarını çeleceğiz sonra da ufaktan pazarlık aşamasına geçiş yapacağız.
And then we'll see if you're as charming as you like to think you are.
O zaman düşündüğün kadar çekici olup olmadığını görürüz.
And then we use the glass motif you already have to partition their space from yours starting at that wall over there.
Mekanları ayırmak için de şu duvardan başlayacak şekilde zaten kullandığınız cam motiften koyarız.
And I must have been talking about it in my sleep, because he asked me about it today, so I told him the accident part, and then we got in a fight.
Ve uykumda olan şeyi söylemek zorundaydım, çünkü bugün bana gelip sordu. Ben de ona kaza kısmını anlattım, kavgaya tutuştuk.
If you can grab the supplies, I can meet you with Emma and the raft down by the water, and then we're out.
Erzakları alabilirsen Emma'yı alıp seninle salın yanında buluşuruz ve buradan gideriz.
And then we are gonna go get the raft...
- Biz de gidip salı alacağız ve...
And then we'll leave.
Ardından gideceğiz.
We had a wonderful time together, and it- - and then, for no reason, she just turned.
Birlikte harika vakit geçiriyorduk ve sonra birden değişti.
And then, we...
Biz...
Years and years to become a surgeon, and then, all we heard was something bad had happened.
Cerrah olmak için yıllarını harcadı ve sonra tek duyduğumuz kötü bir şeylerin olduğuydu.
And if we have to get a court order, then we will.
Jacob'ın tıbbi kayıtlarını görmek istiyoruz.
And if we did it without permission, then any recordings would be no use to us.
Ve izinsiz yapsaydık tüm kayıtlar işe yaramaz olurdu. Bunu biliyorsunuz.
And then when it got dark, after everyone was asleep we went down to the kitchen and found that bowl of pudding?
Ve karanlık çökünce herkes uyurken mutfağa inip bir kase puding bulmuştuk.
Well, hurry on up then, and maybe we can be teammates.
Acele edersen takım arkadaşı bile oluruz.
And then she's gonna be a nice little asterisk, and we'll have a great story to tell our grandkids.
Daha sonra da küçük güzel bir yıldız parçası olup torunlarına anlatmak için bir hikayesi olmuş olacak.
She was here, and we fought, and then she disappeared right in front of me.
Misaki buradaydı ve dövüştük sonra da birden kayboldu.
It was dormant until we activated her, and then it spread from there.
Virüs, yansımayı aktive edene kadar beklemedeymiş. Aktive edince de yayılmış.
That if we say no, that is beyond us, then it would really indicate that we have become less than the kind of people we used to be and that is something that this country cannot afford.
"Hayır, bu bizi aşar" dersek bu eskisinden daha aşağı insanlara dönüştüğümüzü gösterir ve bu ülkenin böyle bir lüksü yok.
Uh, we'll invite a few people over, and then call it a day.
Birkaç kişi davet eder, oldu bittiye getiririz.
His friend Freddie will do the eulogy, we'll toast, and then you will leave.
Dostu Freddie anma konuşmasını yapacak, kadeh kaldıracağız, sonra gideceksiniz.
Yeah, I know, you want to do that thing where we're arguing and fighting, but then suddenly it's like,
Tartışıp kavga ederken hep yapmak istediğin şeyi yapmak istediğini biliyorum.
And then once we trust each other, then we can discuss making a deal for Fake Eleanor.
Birbirimize güvenmeye başladıktan sonra Sahte Eleanor için anlaşmaya başlayabiliriz.
Then we look for Falcon and Hawkeye, and some help.
Sonra da Falcon'u ve Hawkeye'yi arar, yardım çağırırız.
Then you can buy be a beer and we'll call it even.
Sonra bana bir bira ısmarlarsın. Ödeşmiş oluruz.
... and became very easy for politicians then to say, um, that the civil rights movement itself was contributing to rising crime rates, and that if we were to give the Negroes their freedom, um, then we would be repaid, as a nation, with crime.
... ve politikacılar için vatandaşlık hakları hareketinin artan suç oranına katkıda bulunduğunu söylemek çok kolay hâle geldi. MICHELLE ALEXANDER EĞİTİMCİ VE YAZAR Zencilere özgürlüklerini verecek olursak, ulusça bunun bedelini artan suç oranıyla ödeyecektik.
[Mauer] In the mid-1980s, we were already starting to embark on a war on drugs and then all of a sudden, along comes this new drug, crack cocaine.
1980'lerin ortasında uyuşturuculara karşı savaş başlatmıştık. Derken, birdenbire, taş kokain denilen yeni bir uyuşturucu çıkageldi.
And then you unleash this blitzkrieg, and we don't have the ability to defend ourselves.
Sonra bu yıldırım harekatına başardınız ve biz kendimizi koruyamadık.
Then they said, "We're gonna take you to the precinct, and most likely, we'll let you go home."
"Seni karakola götüreceğiz" dediler. "Sonra da eve yollarız herhâlde."
And then when they get out, we shun them.
Çıktıklarında da onları dışlıyoruz.
Dr. King, these guys come on the scene, Ella Jo Baker, Fannie Lou Hamer, we get the bills passed to vote, and then they break out the handcuffs.
Dr. King, Ella Jo Baker, Fannie Lou Hamer gibiler sahneye çıktı, oy vermemizi sağlayan kanunlar kabul edildi, sonra kelepçeler kırıldı.
We're filling up these offices with subletters to make it look like we're still alive, but if we don't land a new client and show the world that we're back, then we may as well let them have the space for good.
Hala ayakta gibi gözükebilmek için ofisleri kiracılarla dolduruyoruz. Ama yeni bir müşteri alıp, millete döndüğümüzü göstermezsek ofisleri sonsuza kadar versek de olur.
Well, then it better be someone huge, and you better do it in the next 48 hours because that's when I set our next appointment with Sutter, and when we get there, we're signing him as a client.
- Büyük biri olsa iyi olur. 48 saat içinde yapman gerek çünkü 48 saat sonra Sutter ile randevun var ve o randevuda onu müşteri olarak imzalıyoruz.
I mean, we're playing cards, and Harvey's here to see you, and then next thing I know, you're giving me some death stare, and you come out here.
Birlikte kart oynuyoruz sonra Harvey seni görmeye geliyor sonra bir bakmışım bana ters ters bakışlar atıp buraya çıkıyorsun.
I was thinking we could see the space, and then maybe go have lunch.
Evi görürüz diye düşünüyordum ve sonra da öğle yemeğine çıkardık belki.
But then I met you, and here we are.
Ama sonra seninle tanıştım, şimdi buradayız.
They want to stay here forever, and if we go back now, then Steve wins and we're stuck here.
Burada sonsuza dek kalmak istiyorlar. Şimdi dönersek Steve kazanır ve burada mahsur kalırız.
We can attach a steel wire to something sturdy and then lasso.
Sağlam bir şey ve sonra da kement için bir çelik tel takabiliriz.
Then we're back to our map, and we're marking our route.
Sonra da haritamıza döneceğiz ve rotamızı işaretleyeceğiz.
- Come... - Okay... no! You get people all riled up, and then that's when we make mistakes!
İnsanları sinirlendireceksin sonra hata yapacağız!
We can do whatever we want whenever we want to and footloose and fancy free and then next week it's little league and soccer games and then studying for their SAT's and college tours and you know...
Sonraki hafta ise küçük ligleri ve futbol maçları oluyor ve sonra üniversite sınavları için çalışıyoruz ve bilirsin işte, üniversite turları oluyor...
They take a lot of work, we are a small organization and then it's manageable.
Yapılması gereken çok fazla iş var. Küçük bir kuruluşuz ve böylesi daha yönetilebilir.
If we shut it down and reboot it, then the parts of her brain that have been hyperactivated should reset back to default.
Kapatır ve yeniden başlatırsak beyninin bir kısmı aşırı hareketlenip eski hâline geri döndürecek.
Then we'll go and have lots of drinks.
Sonra gidip bir sürü içki içeceğiz.
- Not yet. Then we back up Mack and Robbie.
O zaman Mack ve Robbie'ye destek olmamız gerek.
We are going to fix me... and then finish what we started.
Beni düzelteceğiz. Ve sonra başladığımız işi bitireceğiz.
We are going to fix me... and then finish what we started.
Beni düzelteceğiz ve başladığımız işi bitireceğiz.
I mean, we're gonna be able to eventually create complex compounds, and then organic materials... wheat, rice.
Ama hesaplarım doğruysa yani, er ya da geç karmaşık bileşikler elde edeceğiz ve sonra organik maddeler, buğday ve pirinç gibi.
and then we'll talk 37
and then we'll go 22
and then we can 17
and then we'll see 25
and then we're done 18
and then we'll 24
and then 7362
and then i met you 29
and then she said 33
and then i 152
and then we'll go 22
and then we can 17
and then we'll see 25
and then we're done 18
and then we'll 24
and then 7362
and then i met you 29
and then she said 33
and then i 152
and then some 118
and then what 920
and then you 113
and then suddenly 99
and then there's me 17
and then finally 32
and then i said 46
and then what happened 169
and then there's this 38
and then i realized 60
and then what 920
and then you 113
and then suddenly 99
and then there's me 17
and then finally 32
and then i said 46
and then what happened 169
and then there's this 38
and then i realized 60