English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And your

And your translate Turkish

278,125 parallel translation
Please! Please! You and your family are full of shit!
Sen ve ailen pislikten ibaretsiniz!
I owe you and your team an apology.
Size ve ekibinize özür borçluyum.
To save yourself and your friends, you have to fix it, fast.
Kendini ve arkadaşlarını kurtarmak için onu onarman lazım, hızlıca.
Then you bring your wincher up to the tree, or whatever obstacle we attach it to, and I'll operate the buttons.
O zaman kazıcınızı ağaca getirin, Ya da ne tür bir engel eklersek, Ve düğmeleri kullanacağım.
Why don't you ask your... friends at Surfline and see if they'll give you a cheap rate to get an ad, huh?
Neden Surfline'daki arkadaşlarından reklam için ucuz fiyat vermelerini istemiyorsun?
I guess you're gonna have to see if Pope and Craig are into it because, you know, Baz isn't your real son, so it makes it less interesting.
Sanırım Pope ve Craig'in içine girip girmeyeceğini görmek için beklemek zorundasın çünkü Baz senin gerçek oğlun değil ki bu da onu daha az ilginç kılıyor.
- For now, take your medication and just be careful not to worsen the condition.
- Şimdilik ilacınızı alıp durumunuzu kötüleştirmemeye dikkat edin.
Harden your heart and go strong!
Kalbini taşlaştır, güçlü ol.
Something like seeing the lottery number in your dreams and then not remembering it.
Rüyanda lotoda çıkan numaraları görürsün ama sonra hatırlayamazsın falan.
Just close your eyes and bear with me.
- Gözlerini kapatıp dayan biraz.
Get ready to be swept off your feet and listen carefully.
Ayakların yerden kesilecek! Kulaklarını aç da dinle!
However, if you were to leave here, it's not like you have a suitable place to go to, so just pretend like this is your biological younger sister's home, and stay on comfortably.
Evet. Fakat, şimdi giderseniz tam olarak gideceğiniz bir yer yok ki. Buranın öz kardeşinizin evi olduğunu varsayın ve rahatınıza bakın.
Just think about why your mother quietly hides and watches, just think about that.
Annenin neden sessizce oturup izlediğini düşün.
And please don't tell me this is about me not wanting to be your mommy 20 years ago.
Lütfen bana bunun 20 yıl önce annen olmak istemememle ilgisi olduğunu söyleme.
And I am so truly humbled to be your pastor.
Ayrıca sizin papazınız olduğum için onur duyuyorum.
Your wife... nobody's seen or heard from her in two and a half months.
Karın... 2,5 aydır kimse ondan haber almadı.
'Cause I'm your dad and I want to, that's why.
Çünkü ben senin babanım ve bunu istiyorum, nedeni bu.
You remember when your dad used to get loaded and kick the shit out of you in front of Smurf's yard?
Hatırlıyor musun? Baban sarhoş olup Şirin'in bahçesinin önünde seni sağlam dövmüştü?
You were stupid and angry and impulsive, just like your father.
Salaktın, sinirliydin ve düşüncesizdin tıpkı baban gibi.
Oh, and I need your association fee.
Harç da vermen gerekiyor.
Finish your cereal, and I'll take you to school.
Yemeğini bitir sonra seni okula götüreceğim.
And we appreciate your cooperation.
İşbirliğinden memnunnuz.
And... It's none of your business.
Ve... bu senin işin değil.
And this is your way of getting Baz and Pope to take you seriously?
Baz ve Pope'un seni ciddiye alması için seçtiğin yol bu mu yani?
Put your clothes on and get out of here.
Kıyafetlerini giy ve burayı terk et.
Oh, and you think dating another guy with anger issues is gonna help convince the courts you can be left alone with your son?
Sinir sorunları olan biriyle çıkmanın çocuğunu tutabilmek için mahkemeyi ikna edeceğini mi düşünüyorsun?
And I can't change your mind?
Fikrini değişemez miyim?
And in answer to your question :
Sorusuna cevap olarak da :
I know you and Greg are hoping to tie the knot, so hopefully this will help send you on your way.
Sen ve Greg'in evlenmek istediğinizi biliyorum. O yüzden umarım işinize yarar.
Yeah, and it's not for sale, so you can keep your little red dot away from me.
Evet ve satılık değil. O yüzden küçük kırmızı noktanı benden uzak tutabilirsin.
It's like when your friend breaks up with a guy, and you tell her that you always hated him and then they end up getting married. What do you do?
Bu arkadaşının erkek arkadaşından ayrıldığında ondan her zaman nefret ettiğini söylemen ve sonra onların barışıp evlenmeleri gibi.
And I really miss being your friend.
Ve gerçekten arkadaşın olmayı özledim.
Okay, then call it a night and stay in your room.
O halde geceyi bitir ve odanda kal.
You Americans are always putting your noses in Colombian business and just making everything worse.
Siz Amerikalılar devamlı Kolombiya'nın işlerine burnunuzu sokup her şeyi daha da kötüleştiriyorsunuz.
Doesn't mean you didn't get on your walkie and call one of your buddies to take care of him.
İşini bitirmeleri için telsizinle arkadaşlarına haber vermiş de olabilirsin.
You know, due to your time constraint and our overflow of cases, I think this is the most effective way to proceed.
Zaman kısıtlaması ve vaka yoğunluğu nedeniyle en verimli yolun bu olduğunu düşünüyorum.
Once you were alone with them, you used The Devil's Breath to take them under your control and manipulate them out of their money.
- Onlarla yalnız kaldığında Şeytan Nefesi kullanarak onları etkin altına aldın ve tüm paralarını vermelerini sağladın.
♪ Can take your life and change direction ♪
Çeviri : Jennifer İyi seyirler...
And you crushed me with your thighs so hard it dislocated my shoulder?
Kalçanla bana öyle sert çarpmıştın ki omzum çıkmıştı.
Because a bra is too obvious, and you can't walk home without your shoes.
Sütyenini unutsa çok anlaşılır olurdu, ayakkabısı olmadan da eve yürüyemezdi.
The people oppose bail and request remand, your honor.
Kamu kefalete karşı çıkıp hapiste tutulmasını istiyor sayın hakim.
Your honor, he wants to stay here and clear his good name.
Sayın hakim, kendisi burada kalıp adını temize çıkarmak istiyor.
If past behavior is the best indicator of future conduct, and I do believe it is, then your client presents a flight risk.
Geçmiş davranışlar gelecektekilerin göstergesiyse ki bence öyledir, müvekkiliniz uçuş riski taşıyor demektir.
I'm going to need you to pen your upbeat, articulate missives and give them to me no later than 3 p.m., sharp.
Uzun ve iyimser mektuplarınızı yazın ve en geç 3'de vermiş olun.
"On the day of reckoning you will know my name and fall to your knees in fear."
" Hesap günü geldiğinde adımı öğrenip korkuyla diz çökeceksiniz.
And get your head on right ; I need you focused on work, not the debate.
Ve aklını başına al odaklanman gereken işimiz, tartışma değil.
All right, now, channel your inner G.W. and send your troops over.
İçindeki George Washington'u çıkart ve birliklerini diğer tarafa sevk et.
Listen, it's... it is true that fear can beat logic, but... logic can also beat fear, and, uh, I think both your mom and Walter realized that the most logical thing for them is just to be good friends.
Dinle bak... korkunun mantığı alt edebileceği doğru fakat... mantık da korkuyu alt edebilir ve sanırım hem annen hem de Walter anladı ki onlar için en mantıklısı iyi birer arkadaş olmak.
I am sending you the security feed now and linking your phone to our comms.
Şimdi sana güvenlik görüntülerini yolluyorum ve telefonunu telsizlerimize bağlıyorum.
When I read out your names, you can go and meet your new mothers and fathers.
İsimlerini okuduklarım, yeni anne ve babasıyla tanışmaya gidebilir.
And under all those neurotoxins in your head, you know I'm right.
Ve kafandaki onca nörotoksine rağmen, haklı olduğumu biliyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]