English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And your family

And your family translate Turkish

4,831 parallel translation
You and your family won't make it without me.
Sen de ailen de bensiz hayatta kalamaz.
I appreciate how distressing this is for you and your family.
Senin ve ailen için bunun ne kadar kötü olduğunu anlıyorum.
I will take care of you and your family until death.
Senin ve ailenin ölene kadar sorumluluğunu alacağım.
For a long time, you and your family have had all the power.
Uzun zaman boyunca sen ve ailen tüm gücü elinizde tuttunuz.
Every vampire that's ever been sired is an extension of you and your family.
Şu ana kadar dönüşen her vampir senin ve ailenin soyundan geliyor.
That trial's gonna be a nightmare for you and your family.
Bu duruşma senin ve ailen için tam bir kabus olacak.
And if you let that happen again, the pain you and your family will endure as your daughter is pulled out of the ground, that will all be for nothing, because this only helps Griffin.
Ve bunun bir daha olmasına izin verirsen, senin ve ailenin katlanacağı acı kızınla birlikte yerin altından çıkacak, ve bu bir hiç uğruna olacak, çünkü bu sadece Griffin'e yardım edecek.
! I'm afraid it is going to be all over the papers and as things stand, it must involve you and your family.
Korkarım bir sürü evrak işi olacak ve görünen o ki,... sizi ve ailenizi de ilgilendiriyor.
My brother Bassam would like you and your family to come to the wedding as his honored guests.
Kardeşim Bassam, seni ve aileni düğüne onur konukları olarak çağırıyor.
Help this transition go smoothly, and your family will be spared.
Bu dönüşümün düzgün bir şekilde gerçekleşmesinde yardım et aileni bağışlayalım.
You and your family can be spared from the great transformation that is to come.
Yaklaşan büyük dönüşümden sen ve ailen bağışlanabilir.
This is about me... And Anne and your family.
Mesele benim ve Anne ve ailen.
Now you take care of yourself And your family.
Şimdi kendinle ve ailenle ilgileneceksin.
I just want to say that, like, I know maybe I'm not the best fit for you or for this country or for your family, but I love you and that...
Evet ama ben de İsveçlileri tanıyorsam bu süre yeter de artar bile. - İsveçlileri nereden biliyorsun?
Mother, you are just gonna have to sit down and have a glass of wine and enjoy the delightful company of your charming family.
Anne, oturup güzel bir kadeh şarap içeceksin ve sevimli ailenin tatlı arkadaşlığının keyfini çıkaracaksın.
Money, family, fame, and your people.
Paranı, aileni, şöhretini ve yanındaki insanları.
I know your family hates me and I live far away.
Ailenin benden nefret ettiğini ve uzakta yaşadığımı biliyorum.
Robbo, your uncle, he has this club and, erm... He got into a bit of trouble and, well, he's family, no matter what your grandad tells you.
Robbo, amcan, bu kulübün sahibi ve....... biraz sıkıntısı var, büyükbaban sana ne söylese de, o aileden biri.
She said, " You know, in five years, you're going to look up, and not one of your family members is still going to be there.
" Bilmelisin ki, 5 yıl içinde aile üyelerini ziyarete gittiğinde hala onlardan biri gibi....... olmayacaksın.
And if you look to your left, You'll see the mythical and majestic black family Out of their natural habitat and yet still thriving.
Eğer solunuza bakarsanız kendi yurtlarının dışında da hala sapasağlam kalan efsanevi ve görkemli siyahi aileyi göreceksiniz.
Did you know your daughter took her family and ran out in the middle of the night to beat me out of the rent?
Gecenin bir yarısı, kiramı ödemeden ailesini toplayıp kaçtığını biliyor muydun?
First thing I learned living with your family, wherever you people go, threats and bloodshed are soon to follow.
Ailenizle birlikte yaşadığım süre zarfı içinde öğrendiğim ilk şey gittiğiniz yerde tehditler ve katliamlar havada uçuşuyor. Ortada durma.
I want it to protect my family, and you want it to protect your friends.
Ben ailemi koruyabilmek için istiyorum sen de arkadaşlarını.
At least until we find Molly and we know your family is out of danger.
En azından Molly'i bulana kadar kal, ailenin tehlikede olduğunu biliyorum.
I have the resources to protect him and keep your family safe.
Onu korumak ve aileni güvende tutmak için imkânlarım var.
What about your family and hers?
Peki ya senin ve onun ailesi?
I did, but then your mother started talking about how we're not a complete family yet. And then she told me that your sperm's getting really old. And I don't want to have a baby that's made out of old sperm.
Öyleydi ama annen hala tam anlamıyla aile olmadığımızı spermlerinin gittikçe sağlıksızlaştığını falan söyleyince sağlıksız bir bebek istemediğime karar verdim.
Phillip, your son, you lost him, and that's what this company is to you now, your family.
Oğlun Philip'i kaybettin şimdiyse şirketin ailen haline geldi.
Or we could just take a ride and talk to your family.
ya da sadece ailenizle konuşursunuz.
At least until we find Molly and we know your family's out of danger.
En azından Molly'i bulana kadar kal, ailenin tehlikede olduğunu biliyorum.
Oh, and that family of yours, those... those people that just rejected you all those years ago, well, now they are finally gonna have a real reason to be ashamed of you,'cause you're gonna be in jail with the other inmates who are gonna love the hell out of your ass!
Ve ailen, o... o insanlar seni yıllar önce reddedenler senden utanmak için gerçek bir sebep bulacaklar nihayet.
The questions on your form : Family background, history of illness. This is a census to help you decide who lives and who dies.
Formda bulunan aile ve hastalık geçmişi soruları kimin yaşayıp kimin öleceğine karar vereceğin bir nüfus sayımı!
And I think you'll help us figure out what happened to your family so that we can get you out of here.
Ayrıca ailene ne olduğunu çözmemiz için bize yardım edeceğini de düşünüyorum. Böylece seni buradan çıkarabiliriz.
You will help us thwart a greater common enemy and, in so doing, spare your own family.
Daha büyük bir ortak düşmana engel olmakta bize yardım et. Bunu yaparak, kendi aileni kurtar.
Your family will have supper tonight, and afterwards, you'll join us for a drink.
Bu akşam ailenin yemeği olacak ve daha sonra da bir şeyler içmek için bize katıl.
Who got your cousin and his family out of Chechnya during the revolution?
Devrim sırasında kezenini ve ailesini....... Çeçenistandan çıkaran kimdi?
Just as your cousin and his family were going to.
Kuzenin ve ailesi de ölecekti.
We're very happy to have Your Highness and his royal family.
Kralı ve ailesini ağırlamaktan çok mutluyuz.
NUNGUNDE : And what about your family, Madam Secretary?
Peki sizin aileniz nerede sayın bakan?
Certainly, a man of your education and obvious love of family understands the importance of this issue.
Sizin gibi eğitimli ve ailesini seven bir adam bu konunun önlemini anlıyordur.
And I think maybe you're so afraid of hurting me because of what you did to your family.
Bence bana zarar vermekten bu kadar çok korkmanın sebebi ailene yaptıkların.
Wexler and your ex-wife were going to be married the following weekend, but your ex was with her family in Washington Crossing in Bucks County.
Wexler ve eski eşin, bir sonraki hafta evlenecekler ancak eski eşin Bucks County'deki Washington Crossing'de ailesi ile birlikte.
He broke into your house with someone who attacked your family and he let it happen.
Ailene saldıran kişiyle beraber evinize girdi ve bu olanlara izin verdi.
And I'll help you build a house for your family.
Ve aileniz için bir ev inşa etmenize yardım ederim.
And your whole L.A.P.D. family says "thank you."
Tüm Los Angeles Emniyeti ailen de sana teşekkür ediyor.
You need to turn your attitude around right this minute, because if you make Rusty feel unwelcome in this family after all of his and my hard work,
Şu andan itibaren tavrını değiştireceksin. Çünkü Rusty'le ikimiz bu kadar yol aldıktan sonra ona bu ailede istenmediğini düşündürürsen çok büyük hayal kırıklığına uğrayacağım.
I'm interested in what your idea of family is and what the word means to you... "family."
Aile kavramı hakkında ne düşünüyorsun ve aile kelimesi senin için ne anlama geliyor?
As you know, Mrs. Lacroix bequeathed something to your Mr. Singer. But the reading of the will isn't until tomorrow, and I would hate for you to have to stick around and be forced to - - well, mingle with the family.
Bildiğiniz gibi Bayan Lacroix Bay Singer'a bir miras bıraktı ama vasiyet yarına kadar okunmayacak ve aile ile birlikte kalmak zorunda olmanızı istemiyorum.
I mean, you were just protecting your family, and... there's nothing wrong with that.
Sen aileni korumaya çalışıyordun ve bunda yanlış olan bir şey yok.
Grandma, there's one thing that Mako and I have learned from all our years on the street : It doesn't matter where you go. If you have your family with you, you'll always be at home.
Büyükanne, sokakta geçirdiğimiz onca yıldan sonra Mako ve benim öğrendiğimiz bir tek şey varsa o da nerede olduğunun önemi yoktur eğer ailen yanındaysa orası senin için daima evdir.
Do you really... want to bet your family and your country... on my brother?
Aileni, ülkeni gerçekten de kardeşime mi bırakmak istiyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]