Back to you translate Turkish
70,252 parallel translation
I'll get back to you.
Geri döneceğim.
Well, let me run it past my business partner and I'll get back to you.
İş ortağıma danışayım, sonra size dönerim. Tamam mı?
I know you're trying to get back to your family, but things are totally out of control.
Ailene dönmeye çalıştığının farkındayım. Ama her şey kontrolden çıktı.
I sure as hell ain't gonna bring it back to you.
Sana geri getirmeyeceğimize oldukça eminim.
Right, well, if anything else comes back to you, we're at Cowley nick.
Tamam, aklına bir şey gelirse biz Cowley karakolundayız.
Here, I'm giving it back to you.
İşte sana veriyorum.
Let me help you back to your room.
Odanıza dönmenize yardım edeyim. Ne?
I'll write you your goddamn prescription, and then I want you out of this house before I call the police to take you back to fuckin'prison.
Sana lanet olası reçeteyi yazacağım ve seni hapishaneye götürmeleri için polisi aramadan önce bu evden gitmeni istiyorum.
Well, you brain will go back to the way it was before.
Beynin önceki haline dönecek.
Man, I tell you, it's good to be back home!
Adamım, eve dönmek güzel söyleyim!
- No, you need to go back and take care of Siobhan and Kira, and I need to stay here for us.
- Hayır, senin geri gitmen lazım ve Siobhan ile Kira'ya sahip çıkman lazım, ben de bizim için burada kalacağım
You want us to get back up on Axe Capital?
Axe Capital'e karşı tekrar mücadele etmeyi mi istiyorsun?
You have to take it back.
O yüzden geri almalısın.
I promise I will fetch you back to England and put you on the throne.
Sana söz veriyorum ki seni İngiltere'ye tekrar getirip tahta oturtacağım.
King Henry sent us here to fetch you back to London.
Bizi buraya Kral Henry gönderdi, sizi Londra'ya geri götürmek için.
I'm too old to lug you out on my back.
Sırtımda seni dışarı çıkarmayacak kadar yaşlıım.
Why don't you just go back out there and wait for your lawyer to get here?
Geri git de o avukatını bekle bakalım.
Then you need to go back in and do another sweep.
O zaman girip bir arama daha yapmalısınız.
Now, you need to find Broussard, and I can help, which is why you need to put me back on the street.
Broussard'ı bulmak istiyorsun. Ve ben yardım edebilirim. Bu yüzden beni sokaklara geri göndermen lazım.
Maybe we could get, uh, a message to her, if you want to come back.
Dönmek isterse diye ona bir mesaj bırakabiliriz.
Gracie misses you, and we'd love for you to come back to the house.
Eve dönmen bizi çok mutlu eder.
Why didn't you just go back to your cell?
Dışarıya çıkamam. Neden doğruca hücrene gitmedin?
Now, you all need to decompress, so it is essential you do not go right back to school.
Şimdi, hepinizin rahatlaması gerekiyor bu yüzden, hemen okula geri dönmemeniz çok önemli. - Okul yok mu?
You have to take the kids back to that camp.
Çocukları kampa geri götürmelisiniz.
You would never go back to the nuclear plant that was so cruelly taken from me.
Elimden zalimce alınan nükleer santrale asla geri dönmezsin değil mi?
It's so nice to see you back on your feet.
Kendinize geldiğinizi görmek çok güzel.
But instead, you preserved what you could of this terrible new weapon, and took it back to tycho with you, keeping those secrets for yourself, no doubt believing that when the time comes, as it surely must, you and you alone,
Amma velakin şu korkunç yeni silahı beraberinde Tycho'ya götürüp sırları kendine saklamak konusunda elinden geleni yaptın. İnancım o ki, hiç şüphesiz vakti geldiğinde olması gerektiği gibi, Kuşak'ı savunmak için silahı kullanma zamanına senin ama yalnızca senin karar vereceğin sugötürmez.
I need you to remind me... Of who I am so I can come back.
Eski James olmam için bana kim olduğumu hatırlatmalısın.
You still think you're going to be in charge when I get back?
Döndüğüm zaman yönetimde hâlâ söz sahibi olacağını mı sanıyorsun?
She was on her way back to Mars, to be with you, but... She was badly injured in transit, and she died.
Sizinle birlikte olmak için Mars'a geri dönüyordu ama aktarma esnasında kötü şekilde yaralanıp hayatını kaybetti.
If you ever want to get him back in chokey, stick him in another bed.
Eğer onu hapishaneye geri götürmek istiyorsanız, yatağını değiştirin.
He'll be back to his thieving ways before you know it.
Sandığından daha önce hırsızlık olaylarına geri dönecek.
You're too young to remember but... our first two years of married life after I'd come back from the war, we lived with your nan and granddad over the ironmonger's.
Hatırlamayacak kadar küçüksün ama... Savaştan geri döndüğümde evliliğimizin ilk iki yılında.. .. biz ninen ve büyükbabanla demircinin üst katında yaşadık.
Do you want me to come back?
Sonra gelmemi ister misin?
You're not going back to him?
O adama geri mi döneceksin?
We'll find a way to get you back.
Seni dönüştürmenin yolunu bulacağız.
And with Bonaparte dead, you got no one to back you up either.
Bonaparte ölünce, sen de desteksiz kaldın.
You really think we can go back to the way it was?
Gerçekten eskisi gibi olabilir miyiz dersin?
I'm so happy to be back here with you.
Burda, seninle olmaktan çok mutluyum.
I'll drop you off and I'll head back to the precinct.
Seni bırakır ve sonra karakola geçerim.
- You need to back off.
- Geri çekilmelisin.
You need to back off!
Geri çekilmeniz lazım!
You have any idea how to get back to where we were?
Nereye olduğumuza nasıl geri döneceğini biliyor musun?
And if you could, would you really want to go back to the way things were, just to be happy?
Ve yapabilseydin, gerçekten geri dönmek ister misin? Her şeyin başına gelecek şekilde, sadece mutlu olmak için mi?
She said not to open the portal'cause you wouldn't come back alone.
Portal açmamak istediğini söyledi. Çünkü yalnız başına dönmezdin.
Now why don't we go back to my place, and you can see where I live?
Neden benim ev gitmiyoruz? Nerede yaşadığımı görebilirsin.
You want to stand with them at Fraser's funeral, or do you want to be the one that brought Fraser back?
Onlarla Fraser'ın cenaze töreninde mi olmak istersin, yoksa Fraser'ı getiren kişi mi olmak istersin?
Oh, I hope you do because I just talked to our lawyer, Tom, and it turns out, if Danny comes back alive, he's entitled to over half of my fortune.
Umarım gebertirsiniz çünkü az önce avukatımız Tom'la konuştum görünüşe göre Danny'nin yaşadığı ortaya çıkarsa servetime ortak olacakmış. Ne?
So it takes you back to old friends and family... That'd great, huh?
Ailene ve eski arkadaşlarına kavuşacaksın.
Anyway, I am coming back tonight, so if you want to, let's meet after your shift and we can talk.
Bu gece geri döneceğim. İstersen mesai bitiminden sonra buluşup konuşabiliriz.
When we get back to town, we need to find ones that you'll like. No!
Şehre döndüğümüz zaman beğendiğin birini seçmemiz gerek.
back to your place 18
back to your room 17
back to your posts 16
back to work 469
back to the future 36
back to the beginning 16
back to school 26
back to square one 51
back to business 35
back to the drawing board 19
back to your room 17
back to your posts 16
back to work 469
back to the future 36
back to the beginning 16
back to school 26
back to square one 51
back to business 35
back to the drawing board 19
back to normal 30
back to life 16
back together 25
back to bed 81
back to the car 16
back to me 32
back to class 24
back to one 31
back to it 16
back to 39
back to life 16
back together 25
back to bed 81
back to the car 16
back to me 32
back to class 24
back to one 31
back to it 16
back to 39
back to back 25
back to the tardis 22
back to the ship 17
to you too 24
to you 1078
to your 24
to your knowledge 54
to your positions 16
to your health 109
to your left 71
back to the tardis 22
back to the ship 17
to you too 24
to you 1078
to your 24
to your knowledge 54
to your positions 16
to your health 109
to your left 71