Back to business translate Turkish
778 parallel translation
Let's get back to business.
İşimize bakalım.
Back to business now.
Ama şimdi işimin başına döneyim.
Come, come, Ahmed. Mind back to business.
Hadi bakalım Ahmet, aklını işe ver.
All right... Back to business.
Peki... işe dönelim
Back to business, back to work.
İşimize devam.
And back to business...
İşimize dönecek olursak...
Gentlemen our members have to go back to their regular business without having to face constant interference from police.
Beyler,... üyelerimiz polis tarafından sürekli.. .. rahatsız edilmeden işlerini yapabilmeli.
If you want my advice - which you don't - you'll give up this whole idiotic business and go back to your studies.
Bana sorarsanız, ki soracağınızı pek sanmıyorum tüm bu ahmakca işleri bırakıp, derslerinize geri dönün derim.
But it is my business to see that you get right back to Madrid.
Ama derhâl Madrid'e dönmen beni ilgilendirir.
In other words, I'm giving you back to the automobile business.
Diğer bir deyimle sizi otomobil işine geri veriyorum.
Business is fine. I'm stuck, you're nuts, and I'm going back to Boston before I disgrace my family.
Ben çıkmazdayım, sen kafayı yedin ve ben ailemi rezil etmeden...
They'll be back in half an hour... begging you to give them an interest in the business.
Yarım saate kalmaz satıştan komisyon almak için yalvarmaya gelirler.
If you go to New York and work hard at your business... and if you are successful... you can come back here and ask me for my Margaret.
New York'a gidip, yeni işinde çok çalışır... ve başarılı olursan... buraya dönüp benden Margaret'i isteyebilirsin.
It's just this business of going to Jersey. I mean, back home.
Sadece Jersey'e gitme işi yüzünden, yani eve dönmekten.
That you agree to give up this bonfire business... and come back to Missouri with me.
Bu yangın işinden vazgeçmen konusunda anlaştık mı... ve benimle Missouriye geri dönecek misin? .
Some business competitors don't want me to get back to America.
İş dünyasındaki bazı rakipler, Amerika'ya dönmemi istemiyor.
- I've got to get back on business.
- İş için dönmem gerekti.
Since this business changed hands, we're not obliged to give you your old job back.
İş el değiştirdiği için, eski işinizi size vermemiz biraz zor olur.
And put you in a real office in a real business To pay you back for everything
Leo, seni bu havalandırma boşluğundan çıkarıp gerçek bir işe, gerçek bir ofise yerleştirmek için geldim.
With my left hand scratch the back of any swine that roots up gold for me while my right, too proud to know his partner's business, takes in the fee.
Tazıya tut, tavşana kaç mı demeli? Belki kaz gelir diye tavuk mu göndermeli? Yoksa bir fino gibi susta durmak mıdır ki, acep en münasibi?
Get back to your business.
İşinize dönün.
- In his office. Now that you are back, he will have no cause to complain of bad business.
Bürosunda siz döndüğünüze göre, artık işler kötü diye şikayet etmeyecektir.
I have business to attend to first, but I'll be back.
Halletmem gereken bir iş var önce, dönerim.
Now you want $ 5,000 of my money... to go into business to pay your father back what he lost.
Şimdi benden 5000 dolar istiyorsun. Kaybettiği parayı babana vermek için bir işe girişiyorsun.
As soon as I get my business finished, we're going back to the ranch.
İşimi bitirir bitirmez çiftliğe dönüyoruz.
I thought you called me back here because you wanted to talk business.
Beni buraya iş konuşmak için çağırdığınızı sanmıştım.
Unless you have official business in this vicinity, Please listeners, go back to your homes.
Bu çevrede resmî görevde değilseniz lütfen bizi dinleyin ve evlerinize dönün.
I suppose you're anxious to put this business behind you... and get back to England.
Sanırım bu işleri halletmek ve İngiltere'ye geri dönmek için sabırsızlanıyorsunuz. Başlayalım mı?
I could say I was going on business, that I'd be back in a few weeks but I don't have to pretend with you.
Bak, "Bir iş gezisi, iki hafta sonra dönerim." diyebilirdim. Ama seni kandıramam.
I was gonna say, if you get tired of being a wealthy widow you might go back to show business.
Zengin bir dul olmaktan sıkıldıysan şov dünyasına dön.
Then you have no alternative but to give up this dreary little business with Shelley and go back to your loving wife and her half million bucks.
O zaman Shelley ile olan bu tatsız küçük işi bırakmak ve sevgili eşine ve onun yarım milyonuna dönmekten başka seçeneğin yok.
You better be getting back to your place and let them know that the Sinclairs are still in the business.
Yerine geri dönsen ve.. ... ve onlara Sinclair'lerin hala işin başında olduklarını söylesen iyi olur.
And then you could get back to your business.
Sen de işine dönebilirsin, değil mi?
Then I could get back to my business.
Ben de işime dönebilirim.
One day we heard she was back in business again and we felt the urge to look her up
Bir gün İmola'nın tekrar piyasaya çıktığını duyduk, gidip görmek istedik! Ama öylesine, anlıyor musun?
He had to go back to the States on business.
İş için Amerika'ya dönmesi gerekti.
He went back to London. Urgent business.
Birkaç gün kalacağını söylemişti.
One by one, each merchant, just like his neighbor before him, paid 50 ryo or 100 ryo to buy back his own business.
teker teker, her tüccar, tıpkı onun komşusu gibi önce ona, 50 ryo veya 100 ryo ödedi işini geri alabilmek için.
Michael, that's one piece of business we must attend to as soon as we get back.
Michael, döner dönmez bu işi halletmemiz gerekiyor.
A telephone is business equipment. Not a back fence to gossip over.
Bu büronun telefonunu çalışmak için, dedikodu yapmak için değil.
Oh, I went back to the agency business.
Ajans işine de geri döndüm.
Let's get back to this solid rock business.
Şu kaya.
It looks to me like... you're back in the cavalry business... mi general.
Süvari birliğindeki işine tekrar geri dönüyorsun gibime geliyor mi general.
I must attend to some business at Shan Yang Province and will be back in 10 to 14 days
Shan Yang bölgesinde bir işim var 2 hafta sonra anca dönerim!
Oh.Ah, ah Well Link, I'm still alive Let's get back to business.
Hala hayattayım. Haydi işimize dönelim.
You can make enough in 5 years to start a small business back home.
5 yıl içinde memlekette küçük bir iş kuracak kadar biriktirebilirsin.
Which I really need it...'cause I plan to open up a business when I get back to Louisiana.
Asya'da sürdürmek için en iyi yol bu diyor. - Bahis mi?
Yes, business is booming, life's back to normal at last.
Evet, işler büyüyor, hayat sonunda normale döndü.
Well, if I ever come back to the business, which I won't, there's only one man I'd ever work for. You know that.
Şayet ie geri dönersem, ki dönmeyeceğim çalışacağım tek bir adam var.
I'm not only innocent, I'm smart enough that if I decided to get back in business, I wouldn't leave my calling card.
Ah, sevgilim, sadece masum değilim tekrar işbaşı yapacak olsam, gerçeği duyurmak için kartvizitimi bırakmayacak kadar da aklım başımda hâlâ.
Numbers is my game and now that you've freed us... we can all go back to runnin'our business, ahem.
Numaralar benim oyunumdur ve bizi serbest bırakarak... hepimiz tekrar kendi işlerimize dönebiliriz, hmmm.
back to work 469
back to the future 36
back to the beginning 16
back to school 26
back to square one 51
back to your place 18
back to the drawing board 19
back to normal 30
back to life 16
back to you 127
back to the future 36
back to the beginning 16
back to school 26
back to square one 51
back to your place 18
back to the drawing board 19
back to normal 30
back to life 16
back to you 127
back together 25
back to your room 17
back to the car 16
back to bed 81
back to your posts 16
back to me 32
back to class 24
back to it 16
back to 39
back to one 31
back to your room 17
back to the car 16
back to bed 81
back to your posts 16
back to me 32
back to class 24
back to it 16
back to 39
back to one 31