English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Back to your place

Back to your place translate Turkish

465 parallel translation
Shall we go back to your place, then?
Senin eve gitmeye ne dersin?
Go on back to your place!
Yerine geç hadi.
Owen, why did you go back to your place tonight?
Owen, bu gece çiftlige neden döndün?
- I was hoping he'd gone back to your place.
- Senin yerine dönmesini umut ediyorum.
You better be getting back to your place and let them know that the Sinclairs are still in the business.
Yerine geri dönsen ve.. ... ve onlara Sinclair'lerin hala işin başında olduklarını söylesen iyi olur.
You there, back to your place!
Sen, yerine geç!
Back to your place!
Yerine geç, dedim!
- Go back to your place!
- Git kendi yerine!
I took them back to your place.
Toby, o çirkin silahı taşımak zorunda mısın?
Get back to your place.
Çabuk yerine geç.
You should rather have come back to your place, Woman...
Kendi yerine dönmeliydin, kadın...
Go back to your place.
Yerine geri dön.
Why go back to your place? No point in wasting time.
Neden geri dönüp zaman kaybedelim ki?
Go back to your place!
Geç yerine!
Go back to your place and hold on!
Yerinize dönün ve bekleyin!
Go back to your place!
Yerlerinize!
Go back to your place!
Yerinize geçin!
Are we going back to your place, then?
Senin evine mi gidiyoruz, o halde?
I'll funnel the fire up the back to your place.
Sonra yangını sizin oraya sıçratırım.
Don't go back to your place tonight.
Bu akşam evine geri dönme.
Shall we go back to your place?
Senin eve gidelim mi?
- Yes. One night, if I come back to your place... you'll hear me knocking. Don't make a sound.
Bir gece evinize geldiğimde kapıyı çaldığımı duyarsanız ses çıkarmayın ve bir şey söylemeyin.
Then I see my suitcase in front of the door, so I think I'll come back to your place.
Sonra kapının önünde valizimi gördüm böylece sizin evinize gelmeyi düşündüm.
You can go back to your place.
Yerinize dönebilirsiniz.
You know, we could go back to your place and talk about this.
Bilirsin, geri gidip bu konuda konuşabiliriz.
Then you won't mind us taking a trip back to your place... and check out the serial numbers on your shower gifts.
O halde senin eve beraberce gidip... evlilik hediyelerinin seri numaralarına baksak olur, değil mi?
Let's go back to your place.
Evine gidelim.
You go back to your place.
Yerine geç.
Back to your place!
Yerine dön!
Back to your place for a lubber, Tom.
Tayfanın yanına dön, Tom.
Seeing how you're able to walk around freely at a hospital when you once told me that it was the scariest place to you in the world... I guess you won't be coming back because you missed having your defensive shield.
Dünyada en çok korktuğun şey olan hastanede böyle dolaşmana bakılırsa sığınağını özleyip geri dönmek istemeyeceksindir.
I guess that wasn't poetry about friends finding an easy place to break your back.
Dostların punduna getirme olayı şiirden ibaret değilmiş.
I've come back to take your place tonight.
Bu gece yerini almaya geldim.
Back to your place.
Yerinize dönün.
If you should die before you get back to America, somebody else will be sent here to take your place, but your work will be delayed.
Amerika'ya dönmeden ölecek olursan yerine başka biri gönderilecek. Ancak işin aksamış olacak.
He'll take you home and bring you back to my castle, should your daughters prove too cowardly to ride him in your place.
Seni evine götürüp, tekrar şatoma geri getirecek. Kızların korka korka senin yerine geçtiklerini belli etsin.
His name is Corey. Tell him to be at your place at 1 : 00 a.m. and wait in the back booth.
Saat gece 1'de senin oraya gelmesini söyle ve arkada bekle.
It's not my place to tell you... what's happening behind your back.
Arkanızdan ne işler çevirdiğini söylemek benim üstüme vazife değil.
I get out of bed, your neckties go back to your place.
Yataktan kalkarsam kravatların evine dönebilir.
Then go back to Whitehall and look for more spies on your drawing board, because you have no place among real people.
Öyleyse Whitehall'a geri dönün... çizim tahtanızda başka casuslar arayın... çünkü gerçek insanlar arasında yeriniz yok sizin.
Seems to me I can remember back to a time you wanted a place of your own awful bad.
Bir zamanlar, kendine ait bir yerin olsun isterdin diye kalmış aklımda.
Sara, I'm going to place this iron on your back.
Sara, bu kızgın demiri sırtına koyacağım.
Tell him to be at your place at 1 : 00 a.m. and wait in the back booth.
Saat gece 1'de senin oraya gelmesini söyle ve arkada bekle.
You have a computer-voice time code on your answering machine, and when I played back the tape, I was able to place the time of the shots at exactly 4 : 02.
Ona gelen her şey doğrudan Theresa'nın hayır kuruluşlarına gidecekti. Pekala. Fakat, bilmeniz gerekiyorsa, poliçeler oldukça etkileyici idi.
Let's go back to my place. - But this is your place.
- Benim evime gidelim.
I've got to go out shopping, you can have your shield back later, meanwhile... you tidy the place up a bit, it's like a wild boars sty!
Alışverişe gitmem lazım, kalkanını sonra alırsın, bu arada... etrafı biraz düzelt, ev domuz ahırı gibi.
Then you will need to go back into life and there you will measure yourself constantly with forces which will show you your place.
Daha sonra hayata dönmek isteyeceksin ve orada güçlerin seni yönlendirerek evrimini tamamlayacaklar.
Am I to understand there's a beta unit taking your place back home?
Evinde, bir beta ünitesinin senin yerine geçtiğini mi söylüyorsun? - Elinden geleni yapıyor.
Don't your folks mind the fact that you came back to my place?
Yakınların senin bana gelmene birşey demez mi?
You go dancing, you do the white man's overbite, go back to her place, have sex, and then you know what goes through your mind?
Dans etmeye gidiyorsun, erkek hünerini gösteriyorsun.. ... evine gidiyorsunuz, sevişiyorsunuz, ardından aklından ne geçiyor?
Now I've got to go back to an ugly place, and if I don't, I'll be running for the rest of my life, and you and your mommy will be running with me.
Kötü şeylerin olduğu yere dönüp hayatımın geri kalanında da dövüşmek zorundayım. Annene lütfen iyi bak, olur mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]