English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Beside you

Beside you translate Turkish

1,426 parallel translation
You should have somebody beside you to take some of the flak in case this thing blows up.
Bu riski alırken yanında birisinin yer alması iyi olur. Bir şeyler ters giderse diye.
Lars von trier has this romantic notion that i'll be so affected by being placed in a situation where a social drama is going on beside you.
Lars von Trier " nin böyle romantik bir kanısı var. Sosyal bir dramın yaşandığı bir yere yerleştirilirsem... bundan fazlasıyla etkileneceğimi düşünüyor.
You'll be even more surprised when you see your alien Prince sitting right beside you.
Ne prensi? Ne bok zırvalıyorsun sen?
She's beside you now, talking to me.
Şu an senin yanında, benimle konuşuyor.
One day we met, and you had a new friend, beside you all the time and my heart was broken.
Bir gün karşılaştık, senin yanında yeni bir arkadaşın vardı. Kalbim kırıldı. Artık çok geç olduğunu fark ettim.
You need someone who can stand beside you.
Senin hemen yanında durabilecek birisine ihtiyacın var.
I'll be right beside you.
Tam yanında olacağım.
You stood beside your partner, No matter what anyone said,
Kim ne derse desin, sevgilinin yanında durdun.
Do you mind if I sit down beside you?
Yanına oturabilir miyim?
You sleep with it beside you!
Yanındayken uyuyorsun.
And I want to be here beside you.
Ve burada senin yanında olmak istiyorum.
There's an angel standing beside you, doctor.
Doktor, yanınızda bir melek duruyor.
I'm here with you, beside you, to guard you and to guide you...
Ben buradayım, seninle, yanında seni gözetip yol göstermek için.
Say you need me with you here, beside you... anywhere you go, let me go too
Bana ihtiyacın olduğunu söyle. Burada, yanında. Gittiğin her yere gelmeme izin ver.
With you here Beside you
Burada yanı başında.
I'd rather fight beside you than any army of thousands.
Sizlerle birlikte savaşmayı, binlerce kişilik orduda olmaya tercih ederim.
Let me march beside you.
Bırak, yanında yürüyeyim.
We're right beside you.
Tam arkandayız.
But I'll fight beside you, and your fate will be mine.
Yanında savaşacağım ve kaderin benim olacak.
The woman beside you is the current girlfriend of the man you once dated.
Yanındaki kadın, bir zamanlar çıktığın erkeğin şuan ki kız arkadaşı.
♪ the lord is right beside you... ♪ all right, everybody, just come on in.
Tanrı seninle birlikte... Tamam millet, içeri girin.
I'll be right beside you... because we're friends.
Hadi. Ben senin yanında olacağım... Çünkü biz arkadaşız.
He's beside you. Don't play games.
Benimle oyun oynamaya kalkma demiştim değil mi?
I'm right here beside you!
Hemen yanında duruyorum!
I wonder how you'd react when you find me sleeping beside you Tell him I called, okay?
Ona aradığımı söyle, tamam mı?
I'm always beside you Remember I told you once that when you hear me whisper in the wind you will meet someone with a soul like mine?
Sana daha önce söylediğim gibi her zaman yanındayım. Ve rüzgâr esmeye başladığı zaman beni duyacaksın. Benimki gibi bir ruha sahip birisiyle tanışacaksın.
As I'm not always beside you, I'm also worrying about you.
Her zaman yanında olmasam da seni hep merak ediyorum.
I will be right beside you, okay?
- Tam yanında olacağım, tamam mı?
Do you have a car? Listen, I'm beside the Eisman Bridge.
Araban var mı?
You put the sofa by the wall, and her picture on the chest beside the bed.
Divanı duvarın yanına koydunuz, ve onun resmini yatağın yanındaki... komodine koydunuz.
You're not a coward. And that's beside the point because...
Tamam, korkak değilsin ama bu konuyla alakasız çünkü...
You kept swimming beside me, telling me I could make it that I'd be fine.
Yanımda yüzüp başarabileceğimi söyledin kurtulacağımı.
- Nothing, it just could be the last time that you and I stand beside the Vista Cruiser.
Vista Cruiser'ın yanında oturmamızın sonuncusu olabilir.
You putting yourself beside Jim Brown?
Sen kendini Jim Brown'la eş mi tutuyorsun?
Why can't you spend your life beside the one you love?
Neden sevdiğin birinin yanında ömrünü geçiremeyesin ki?
All I want is freedom, a world with no more night... and you, always beside me, to hold me and to hide me...
Tek istediğim özgürlük. Gecesi olmayan bir dünya. Ve sen, hep yanı başımda bana sarılacak, beni gizleyecek.
And soon you'll be beside me!
Ve çok yakında benimle olacaksın.
Johnny, I want you to close your eyes, take a few deep breaths and visualise yourself sitting in a beautiful field beside a quaint little stream.
Johnny, gözlerini kapatmanı istiyorum, ve bir kaç derin nefes al. Kendini çok güzel bir yerde, ufak bir akarsuyun yanında hayal et.
Who wrote this balls? Was it because you snuggled up beside him?
Onun yanına sokulduğun için mi böyle oldu?
Mahalaxmi, wake... when you doze off beside the driver, the driver feels sleepy too
Eğer bir sürücü yanında oturuyorsan uyku yok, gözün sürücü de olacak... yoksa uykulu hissederim.
- We've been waiting for you for 3 hours. Marion was beside herself.
- Özür dilerim. - 3 saattir sizi bekliyoruz.
When I woke up and didn't see you beside me, I was afraid.
Uyandığımda seni yanımda göremeyince korktum.
The bullet will strike Bob Arthur the moment you step forward and arrive on your star beside him.
Sen öne çıkıp onun yanındaki yıldıza bastığın an mermi Bob Arthur'a saplanacak.
And then I have this other dream where you're pregnant in bed beside me naked and I want so badly to touch you, but you tell me not to and you look away.
Sonra bir rüya daha var.. .. sen yatakta, yanıbaşımda, hamileymişsin ve çıplakmışsın.. .. seni okşamayı çok istiyorum, ama bana yapmamamı söylüyorsun ve başka tarafa bakıyorsun.
You're suggesting that I shot John and then left the revolver beside him so that Gerda could come along and pick it up.
John'u benim vurduğumu, sonra da Gerda gelip alsın diye silahı yanına bıraktığımı mı söylüyorsunuz?
Heads : You fight beside me. Tails :
Yazı gelirse benimle savaşırsın.
And if I did have to plant and plow... do you see yourself right there beside me?
Ve eğer dikmek ve sürmek zorunda olsaydım... kendini benim yanımda görür müsün?
And I lay down on my stomach beside her one of them have shaved their pubic hair And you can easily make out her slender, delicate slit.
Karmakarışık kasık tüylerininin arasında, narin yarık kendini göstermişti.
.. you want to sit beside her for the entire journey?
Benim karım senin kardeşin mi ki tüm yolculuk boyunca yanında oturacaksın?
She's a little under the weather. Samantha, I love you... and I wish you could be right up here beside me right now.
Samantha seni seviyorum... keşke tam burada yanımda olabilsen.
You being his secret best friend, he'll want you out prospecting in the morning beside him.
En iyi gizli arkadaşı olduğundan... sabah altın ararken seni de yanında isteyecektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]