Better be translate Turkish
22,402 parallel translation
You guys better be outside in 21- - we won't have a second to spare.
21. dakika dışarıda olsanız iyi edersiniz... harcayacak bir saniyemiz bile yok.
It better be done when I get back!
Döndüğümde bitmiş olsa iyi olur!
Well, he better be or else he'll have even more explaining to do. So god's a racist too now as well?
Beyazsa daha iyi olur, yoksa daha çok açıklama yapması gerekecek.
A wife who cost as much as you should be better behaved.
Senin kadar pahalı bir eşin daha iyi davranması gerekti.
Okay. There'd better be something inside that.
İçinde bir şey olsa iyi olur.
Oh, my God, you'd better be dying!
Tanrım! Ölüm döşeğinde falan olsan iyi olur.
I suppose it had better be "Philip" from now on.
- Sanırım artık Philip demelisin.
This had better be good.
Umarım bu iyi olur.
This guy you're not sleeping with better be wearing a condom.
Bu yatmadığın çocuk kondom kullanmasını bilse iyi olur.
We'll be left alone to make our new world better.
Yeni dünyamızı daha iyi yapmak için tek başımıza olacağız.
You boys better not be on that computer!
Umarım o bilgisayarın başında değilsinizdir!
And you were supposed to be better than that. Purer.
İnsan zihninden daha iyi ve saf olmalıydın.
Better not be.
Benden olmasa iyi olur.
If we want to be criminals, we should keep a better eye on people.
Eğer suçlu olmak istiyorsak insanları gözümüzün önünden ayırmamamız lazım.
In russia, it's better to be killed than lose face.
Bizi içeri sokmalısın. Hemen
This better not be a Jamie Kennedy type situation, man because this is the stuff of legend and lore!
Bu Jamie Kennedy tipi durumu olmamaktan daha iyi, adamım çünkü be efsanevi bir şey ve bilgili!
And also, it's gonna be better for Jacob's lactose thing.
hem, Jacop'ın laktoz şeyine iyi gelir.
But look, when you have more power than any human army on Earth, you have to be better than this.
Ama sen yeryüzündeki her ordudan daha güçlüsün bundan daha iyisini yapmalısın.
I know I should be better than this, but I don't think I can forgive him for that.
Bundan daha iyi olmam gerektiğini biliyorum ama onu bundan ötürü affedebileceğimi sanmıyorum.
But we have to be better than the IS.
- Evet. Ama İnanmayan'dan daha iyi olmak zorundayız.
Things'll be better.
İşler yoluna girecek.
♪ I want to be a better man ♪
Daha iyi bir adam olayım istiyorum ~
♪ I want to be a better man ♪
Daha iyi bir adam olayım istiyorum ~ Ama, yani önce ben söyledim.
You wanted him to be a better person.
Onun daha iyi biri olmasını istiyordun.
Don't you have someplace better to be?
Bulunman gereken daha önemli yerler yok mu senin?
What could be better?
Baskı yok.
Today my life couldn't be better.
Hayatım bugün ki kadar güzel olamazdı.
You better not be standing me up, Captain.
Bekletmekten daha iyisini yapabilirsin, Kaptan.
This is going to be much better than staying with Millie anyhow.
Bu kesinlikle Millie ile oturmaktan daha da güzel olacak.
This was my one chance to be somebody better, and it's been taken away from me!
Bu önemli biri olmak için tek şansımdı ve elimden alındı.
He felt the social connections would be better.
Sosyal bağlantılar orada daha iyi olurmuş.
There's gotta be better people out there.
Buralarda daha iyi insanlar olmalı
Fine, I'll go over there, but this better not be a prank, like when you told me Bette Midler was at table three and really wanted to meet me.
Peki, oraya gideceğim, Ama bu şaka olmasa iyi olur Bana Bette Midler'ın masa 3'te olduğunu ve benimle gerçekten tanışmak istediğini söylediğin gibi
I don't know how I could be much better, but I'm open to your ideas. All right, let me hear some of your funnies.
Nasıl daha iyi yaparım bilmiyorum ama fikirlere açığım pekala, fıkralarını anlat bakalım
She... she'll be better.
Ama iyileşecek.
But you can be a better me than I was.
Ama olduğumdan daha iyi olabilirsin.
'Cause that would be crazy inappropriate, but when I feel better, I might say yes.
Çünkü acayip uygunsuz olur ama kendimi iyi hissettiğimde belki evet derim.
- It would really be better if...
- Şey olmasa daha iyi olurdu...
In this instance, I really do believe you'll be better served by Michael.
Michael'ın bu konuda size daha iyi hizmet edeceğini düşünüyorum.
You know what would be better?
Ne daha iyi giderdi biliyor musun?
It'd be nice. No, no, no, you figured that you'd have a better chance of getting right if you had a wingman.
Hayır, hayır, hayır, yanında ekürin olursa şansının artacağını anladın bence.
Not bad, but it would be a lot better if I had a partner.
Fena değil ama bir ortağım olsaydı daha iyiydi.
Anyway, she thought that it would be better...
Eşiniz bunun daha iyi olacağını...
I know this is... unorthodox, which is why it'd be better for me to fill you in on the details later.
Bunun tuhaf olduğunu biliyorum. Bu yüzden size detayları daha sonra anlatmak benim için daha iyi olur.
Someone who knows the world for what it is, but also knows it must be made better.
Dünyanin nasil bir yer oldugunu ve iyi bir yer yapilmasini gerektigini bilen biri.
Listen, would it be better if I stopped coming by for a while?
Dinle, ziyaretlerime ara versem daha mi iyi olur?
I sure would be better at it now than I was then.
Eminim ki şu an eskiden olduğundan daha iyiyimdir.
It'll be better to go before we get busy.
İşe güce dalmadan gitmemiz daha iyi olacak diye düşünüyorum.
It would be much better if we run away together.
Birlikte kaçarsak çok daha iyi olur.
Wouldn't it be better if I went with you?
Seninle gelsem iyi olabilir.
It would be better if it were someone as brave as you.
Özellikle senin gibi cesur biri.