Bow down translate Turkish
480 parallel translation
- I bow down to the raw earth for you...
- Senin için ham toprak eğilmeyecek...
Just because a lot of socializing little cretins and pathological exhibitionists bow down to you don't get the idea you're any princess to me.
Duruma bakılırsa biraz cüretkârlık etmişsin. Sence de öyle değil mi? Ne demek istiyorsun?
to be slaves to the Krauts, to endure the Japanese yoke, or to bow down to the English.
Almanlara köle olmak, Japon esaretine katlanmak, ya da İngilizlere boyun eğmek.
If he is powerful, everyone will bow down to him.
Eğer yeterince güçlüyse, herkes ona boyun eğecektir.
Stopping for a short rest, the soldiers would come here to bow down to her remains and thank her from their Russian hearts.
Kısa bir dinlenme için duran askerler buraya gelir onun kalıntılarını izler ve Rus kalbiyle teşekkür ederler.
To bow down to her parents who gave birth to and raised the heroine, and to her teachers who educated her, and to her friends who steeled her will.
Onu doğuran anne babayı kutlamak ve kahramanı yükseltmek ve o eğiten aydın öğretmenlere, iradesi çelikleşmiş arkadaşlarna teşekkür etmeliyiz.
That is what you bow down to, a name printed on brass.
Ben başka kanıt göremiyorum, üstünde isim olan pirinç plaka.
" Thou shalt not bow down to them, nor serve them.''
"Sen onlara inanacaksın, onlara hizmet edeceksin."
And you shall know that God is God and bow down to his will.
Rabbin Tanrı olduğunu anlayacak ve ona boyun eğeceksin.
Then you don't have to bow down to nobody.
Böylece, eğilmek zorunda kalmazsın.
Shove the bow down.
Teknenin başını kaldırın.
Bow down!
İtaat et!
Must I bow down to you also, or spit in your face?
Sana boyun eğeceğime yüzüne tükürmeliyim?
Yet, dear Lord, I bow down in prayer
Sevgili Tanrım, önünde diz çöküyorum
Kay, bow down to your king.
Kay, kralının önünde diz çök.
Bow down!
Boyun eğin!
O bride, bow down
Ey gelin, eğil!
Proud and feared of nothing. 'cause there ain't nothin'walk on this Earth he gotta bow down to.
Kibirli ve korkusuzdur çünkü önünde eğileceği hiçbir şey yoktur.
You want us to bow down...
Bizim boyun eğmemizi...
The King has mercifully consented to forgive your unprecedented act, if you swear to bow down before him and embrace Islam.
- Kral şimdiye kadar emsali görülmemiş biçimde, seni affetmeye razı oldu. - Eyer boyun eğmek için yemin edersen. ve Müslüman olursan.
Bow down to all the world and say to all men loudly, "I'm a murderer!"
Bütün dünyayı ezip, herkese haykıracaksın : "Ben bir katilim!"
"Thou shalt not make unto thyself any graven image nor bow down to them"?
"Kendine oyma putlar yapmayacaksın ve onlara eğilmeyeceksin."
Everyone must bow down to the local authorities but no authority is without a God.
Herkes bölgesel otoriteye boyun eğmek zorundadır. - ama hiç bir otorite "Tanrısız" olamaz.
Reveal yourself to me that I may bow down before you and be your servant.
Bana kendini göster ki huzurunda diz çökeyim ve senin kulun olayım.
And we bow down before them.
Ve biz de onların önünde diz çöküyoruz.
Bow down angle... seven degrees.
Seviye açısı- - yedi derece.
Bow down angle... 15 degrees.
Seviye açısı- - 15 derece.
Bow down angle... ten degrees.
Seviye açısı- - on derece.s.
You'll bow down before me in front of my people.
Halkımın önünde bana boyun eğeceksin.
And so I have decided, brother Gypsies, to bow down in front of her, as she asked me to, to show everyone that her beauty's conquered Zobar.
Ve şimdi çingene kardeşlerim... onun önünde diz çökmeye... ve istediği gibi, güzelliğinin Zobar'ı nasıl ele geçirdiğini göstermeye karar verdim.
No, Zobar, you must bow down before me and kiss my right hand, as you promised.
Hayır Zobar. Önümde diz çökmeli... ve sağ elimi öpmelisin, söz verdiğin gibi.
Now bow down... On your knees!
Şimdi dizlerinin üstüne çök!
You will bow down before me, Jor-El.
Önümde diz çökeceksin Jor-El!
You will bow down before me!
Önümde diz çökeceksin!
Then I wish to bow down before him with devotion.
Onun karşısında özveri ile boyun eğmektir.
To bow down is like worshipping love.
Aşk başı aşağı eğdirir.
Even nature will bow down before our love. You can't put my love into the arms of a king.
Hiç bir çöl aramıza giremez sen kral benim gibi sevemezsin onu
There's a fat old captain of the guard down there with bow legs.
Aşağıda şişman, yaşlı, çarpık bacaklı bir baş muhafız var.
Bow down before Gavrilo.
Gavrilo'ya başını eğ, o savaşta en öndeydi.
Bow down.
Başını eğ.
The weight of water in the bow is going to pull her down by the head.
Geminin pruvasındaki su onu aşağıya çekecek.
Akikaze bearing down on us, bow on.
Akikaze bize doğru dönüyor.
Angle on the bow 70 starboard, bearing coming down!
Burun açısı sancağa 70, arkasına geçelim!
Go to her, bow your head, get down on your knees.
Bu pisliğe dokunma! Evet, şuna bak, ona doğru git, başını eğ, diz çök.
Lie down and bow from the ankles?
Uzanıp önünde tapınayım mı?
Those thunderheads... get the captain up here, he was down in the bow hold.
Şu yıldırım bulutları yüzünden... Kaptanı buraya çağır, alt pruvada idi.
Bow. - Sit down, Junior. Save your strength.
Gücünü harcama.
Shall I bow down so you don't cut off my head?
- Ne var?
Those who don't bow are broken down, Thakur!
Eğilmeyen kırılır, Thakur.
This Thakur can neither be made to bow nor be broken down!
Bu Takur ne eğilir, ne de kırılır.
He strangled the Nemean Lion, killed the Lernian Hydra. Caught the Elymanthian... boar alive. Hunted down the stag Cerynean, shot the Stymphalian... birds with his bow.
Nemean Aslan'ını boğdu, Lernian Yılanını öldürdü, Elymanthian... yaban domuzunu canlı yakaladı.
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down now 22
down in one 23
down to 41
down in front 26
downing street 23
down on the ground 130
down to business 31
down now 22
down in one 23
down to 41
down in front 26
downing street 23