Down the line translate Turkish
1,077 parallel translation
Right down the line.
Her bakımdan.
As soon as they get the word out, they'll be sending for help from down the line.
yakında emri yayınlarlar, yardım gönderme için aşağı hatta olacaklar.
All the way down the line.
Satırı satırına.
Play it straight down the line.
Oyunu sonuna kadar oynayın.
You can count on me right down the line.
Bana tamamen güvenebilirsin.
You can count on me... right down the line.
Bana her konuda güvenebilirsin.
Supreme Optical and Medical Supply Company, three blocks down the line.
Supreme Optical and Medical Supply Company, caddenin üç blok aşağısında.
Tell the telegraph operator to let the boys down the line in on it.
Telgraf operatörüne söyleyin çocuklara hatları açık tutsun.
Absolutely none. Down the line, that's the price you pay for freedom... and that's the price that you pay for the kind of stature that we have... and it's the kind of risk you take...
Altını çizmek gerekirse, özgürlük için ödenen bedel ve sahip olduğumuz değerler için ödediğimiz bedeller ve aldığımız riskler fedakarlıklar değil, ideallerimizi korumamız için zaten yapmamız gerekenlerdir.
- He's down the line.
- Koridorun sonunda.
In a risk situation, I believe you'll go right down the line.
Bir risk durumunda senin sonuna kadar gideceğine inanıyorum.
... I believe you'll go right down the line.
... sonuna kadar gideceğine inanıyorum.
I'll be just right down the line with you.
Ta sonuna kadar yanınızdayım. Göreceksiniz.
We're gonna contact the proper authorities down the line.
Hat üstündeki ilgili mercilerle temasa geçeceğiz.
Catch a cannonball now to take me on down the line
Bir gülleyi yakala beni saflardan çek
It's really a... ... royal screw-up all down the line.
Bu gerçekten tam bir felaket.
The judge went for motherhood right down the line.
Yargıç her açıdan annede karar kıldı.
Doo, if you're born in the mountains, you got three choices, coal mine, moonshine or moving on down the line.
Doo, dağlarda doğsaydın, üç seçeneğin olurdu kömür madeni, kaçak içki ya da tamamen hayatına devam etmek.
You got the same use for me down the line as I got with my informants.
Çünkü siz de benim muhbirlerimi kullandığım yöntemin aynısıyla beni kullanıyorsunuz.
Otherwise, somewhere down the line, he's gonna buy out.
Yoksa eninde sonunda satın alacak birini bulur.
Bring those horses down to the line.
Atları başlangıç çizgisine getirin.
The finish line just runs from this rail to that rail, it don't keep going down into Mississippi.
Bitiş çizgisi pisttin bir ucundan öteki ucuna doğrudur, Mississippi'ye kadar uzanmaz.
It's kind of hard for me to tell you this but I'm afraid there's been a misunderstanding somewhere down along the line.
Bunu size söylemek benim için çok zor fakat korkarım baştan beri bir yerlerde yanlış anlama oldu.
If we only had something red, we could go down on to the line and wave it.
Eğer kırmızı bir şeyimiz olsaydı sallayıp onları uyarabilirdik.
Where, boy, where? Under the arches, down by the railway line.
Demiryolunun oradaki tarihi kemerlere.
Comin'to the line, a little'55 Chevrolet... goin'down against Mr. Barthall and CH-1.
Çizgiye 55 model küçük bir Chevrolet geliyor Rakibi Bay Barthall.
While I mark your test, read from the eye chart, third line down.
Ben testinizi işaretlerken, siz alttan üçüncü sırayı okuyun.
Down he goes to the 33-yard line.
Oyuncular 33 çizgisine kadar ilerlediler.
Twists around. Down at the 45-yard line.
.. ilerliyor, bütün savunmayı yarıp geçti.
And he's down at the 31-yard line.
Otuz beş yard çizgisinde durdurmayı başardılar.
The Badgers have the football... second down, seven, on their own 24-yard line.
... maçın ilerleyen dakikalarında ikinci sahada yedinci oyuncu dördüncü çizgisinde.
Michael, why don't you take the Jeep, go and see if you can find a line down somewhere?
Michael, niye jipi alıp... kopuk hat var mı bakmıyorsun?
Get on that hand car and take it down to the end of that line!
Alın şu drezini de hattın sonuna gidin!
The line's down because of the floods.
Hatlar sel yüzünden kapalı.
Fuckin'napalm went down the whole line.
Lanet napalm dümdüz bir çizgi halinde yayılıyor.
He may have the first down, he's close to the 20-yard line.
Maçın ilk touchdown'ı olabilir. 20 yarda çizgisine yakın.
There's a first down on the 20-yard line.
20 yarda çizgisinde ilk iniş.
Crewe's down on the ten-yard line.
Crewe on yarda çizgisinde yerde.
They give off toxic gases. Want me to keep goin'down the line?
- Devam edeyim mi?
It's dead, the line is down.
Bağlantı yok, hat kopuk.
Yes, but not since 1948 when they closed that part of the line down.
Sık sık. - Hala ayakta olması şaşırtıcı.
He's headed down 350, and we can stop him before he crosses the state line.
350'den aşağıya gidiyor, ve eyalet sınırını geçmeden onu durdurabiliriz.
Keep it down. I've got the police on the line.
Sessiz olun, hatta polis var.
For example, if you'll notice down here, sir, you'll notice this white line, which is the Mason-Dixon line.
Örneğin, yere bakarsan köleliği kabul edenlerle etmeyenler arasındaki beyaz çizgi gibi bir çizgi fark edeceksin.
They need some napalm down near the tree line.
Aşağıdaki ağaç hattının orda biraz napalme ihtiyaçları var.
Going to suppress some mortar fire off the tree line down there.
Ağaç hattının oraya biraz ateş saçacağız.
The minute that white line's laid down the street, you got somebody going :
O beyaz çizgi yola çizildiği anda biri hemen başlar...
All bunched up and coming down to the finish line... your winner will be Cledus Snowman.
Hepsi bir arada geliyorlar. Kazanan'Kardan Adam'Cledus.
You know, and he goes down a long line of very big men and he gets to a little man in the back and he says, " Who the hell are you?
Bir dizi iri adamın arasında bir de ufacık bir adam görmüş. " Sen de kimsin? Ne işin var burada?
Stay on the line and narrow the angle down.
Çizgide kal ve açıyı daralt.
[Man] You gotta line your eye down the cue.
[Adam] İstekaya çizgi şeklinde bakmalısın.
down the street 38
down the hall 119
down the road 38
down the stairs 50
down there 402
down the hatch 65
down the drain 18
the line 46
line 717
lines 72
down the hall 119
down the road 38
down the stairs 50
down there 402
down the hatch 65
down the drain 18
the line 46
line 717
lines 72
liner 29
lined 27
line it up 33
liners 27
line up 181
line' em up 25
line them up 22
line one 45
line ringing 85
line and sinker 37
lined 27
line it up 33
liners 27
line up 181
line' em up 25
line them up 22
line one 45
line ringing 85
line and sinker 37
line two 37
line rings 24
line clicks 19
line three 17
line disconnects 16
down on your knees 79
down low 42
down on the floor 28
down below 33
down you go 36
line rings 24
line clicks 19
line three 17
line disconnects 16
down on your knees 79
down low 42
down on the floor 28
down below 33
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26
down on the ground 130
down to business 31
down in one 23
down now 22
down to 41
down in front 26