But you're right translate Turkish
4,370 parallel translation
I... I can't even begin to understand what you're feeling right now, but you must be scared and confused.
Şu an ne hissettiğini anlayabilmem mümkün değil, ama korkmuş ve şaşırmış olmalısın.
You're right, you're right, Violet, but I can't.
Haklısın Violet, haklısın. Ama gidemem.
No, but if you'll show me your ID, we can reactivate your card right away and you're not responsible for anything but the five-dollar teller charge.
Hayır ama bana kimliğinizi gösterirseniz kartınızı hemen etkinleştirebiliriz. Ayrıca görüşme ücreti olan 5 dolar dışında başka bir şey ödemeyeceksiniz.
But you're coming home tonight, right?
Bu akşam eve geleceksin, değil mi?
You're damn right I'm upset! But this is about more than the culling.
Tabii ki sinirliyim ama bunun sebebi kıyım değildi.
Captain, I understand what you're saying, but what you don't understand is that Lily is my wife, and I love her way too much to behave rationally right now!
Kaptan, dediklerini anlıyorum ama senin anlamadığın şu ki Lily benim karım ve şu an mantıklı davranamayacak kadar çok seviyorum onu!
Look, I know you've been traveling a lot, but you're coming, right?
Sürekli seyahattesiniz ama geliyorsunuz, değil mi?
You have every right to want to see me dead, but killing me or Emily won't give you the peace you're after.
Çok haklısın, ölümü görmek istiyorsun ama beni veya Emily'i öldürerek aradığın huzura kavuşamayacaksın.
I get it, but as bad as things are for your sister right now, you think they're gonna get better if her brother gets brought up on assault or worse?
Anlıyorum, ancak kızkardeşinin başına gelen kötü şeyler kadar, ağabeyinin saldırı suçundan içeri alınmasının işleri daha iyiye mi yoksa kötüye mi götüreceğini düşünüyorsun?
You can, um, feel like you're not really able to do anything right now, but really, you're conserving your energy for when Alex needs you.
Şu anda içinden bir şey yapmak gelmiyor çünkü Alex'in ihtiyaç duyacağı zaman kullanmak üzere enerji depoluyorsun.
You're a talented coder, but right now you're a bottleneck.
Sen yetenekli bir kodcusun ama şu an bir engelsin.
You can always feel somebody's eyes on you, but what you're actually feeling is their energy directed right at you.
Birinin sana baktığını hissedebilirsin ama asıl hissettiğin şey, senin üzerindeki enerjileridir.
But when you're right, you're right.
Ama haklıysan, haklısın demektir.
Well, maybe that's what the voices are telling you, but they're not calling the shots right now, okay?
Belki o sesler sana bunu yapmanı söylüyor ama şu anda kararları onlar almıyorlar, tamam mı?
But you're ready for this, right?
Ama bunun için hazırsın, değil mi?
No, but you're like one of those junkyard dogs, right?
Ama hayır sen de o işe yaramaz köpeklerden birisin değil mi?
But you're right.
Ama haklısın.
He- - he seemed to, but you're right. We can't be sure about him.
Yutmuş gibiydi ama haklısın, emin olamayız.
But now that you're officially out of the dating pool, you know I'm gonna run this town, right?
Artık buranın sevgili piyasasında olmayacağına göre buraların sahibi ben olacağım, biliyorsun değil mi?
But I think you're right about her not going back to the den.
Ama sanırım yuvasına geri dönmeyeceği konusunda haklısınız.
But you're right, beating the living crap out of him is probably a lot better.
Ama haklısınız, onu öldüresiye tekmelemek muhtemelen çok daha iyi bir yol.
You can hate me all you want, but right now you'll be glad we're on the same team.
Benden istedigin kadar nefret et Ama su anda mutlu olmalisin Ayni takimdayiz.
But you're here to stay now, right?
Ama şimdilik burada kalıyorsunuz, değil mi?
But Matthias and Helena, you're right, too.
Ama Matthias ve Helena, siz de haklısınız.
But right now, you're gonna tell me where those kids are at... right now!
Kız kardeşi güvendeyse destek çağırırım. Şimdi bana o çocukların nerede olduklarını söyleyeceksin.
I am not sure who you think you're talking to right now, Madam Vastra, but I have never had the slightest interest in pretty young men.
Şu anda kiminle konuştuğunuzu sanıyorsunuz Madam Vastra bilmiyorum,... ancak yakışıklı, genç erkeklere karşı hiç ilgim olmamıştır.
You're right, but there's no time.
Haklısın ama vakit yok.
But you're probably asking about Cara, right?
Ama sen Cara'yı soruyorsun değil mi?
But you're not sorry you fixed the draw, right?
Ama kurada hile yaptığın için üzgün değilsin, değil mi?
I don't know about a tiger, but you're crazy, all right
Kaplan mısın bilmiyorum ama deli olduğun doğru.
But you're right.
Haklısın.
Gonna be a little difficult getting through airport security but you're all right.
Havaalanı güvenliğinden geçmek biraz zor olacak ama sorun çıkmayacağına eminim.
Maybe I should have mentioned this earlier, but you guys do know, we're in an anger management therapy group, right?
Belki de bunu daha önce söylemeliydim ama öfke kontrol terapi grubunda olduğumuzu biliyorsunuz değil mi?
You're fully loaded right now, but you can't fire it until you cock it.
Bu tamamen dolu,.. ... ama tetiği çekmeden ateş edemezsin.
But I will just keep it classy and wish you luck. Thanks. And you're right.
Sihirli halı şakası yapmak istiyorum, ama duruşumu bozmayıp sana iyi şanslar dileyeceğim.
I know I'm the last person you want to hear from right now, but you're the only person I can trust.
Şu anda konuşmak istediğin en son kişi olduğumu biliyorum. Güvenebileceğim tek kişi sensin.
But you're not still using it, right?
Ama hala kullanmıyorsun değil mi?
Joe... I know you're all about the boobs right now, but trust me... the neck.
Joe su an derdin davan memeler, biliyorum ama inan bana is boyunda.
But you're not gonna have those cookies without milk, right?
O kurabiyeleri sütsüz yemeyeceksin, değil mi?
I mean, look, I do joke about it, but you're right. I'm alone.
Yani dalgasını geçiyorum ama haklısın, yapayalnızım ben.
Maybe you're right about what he wrote, but he meant it as a friend.
Belki de yazdığı şey konusunda haklısındır belki arkadaş olarak görmüştür seni.
I mean that I know I've been ill but you're the only one who doesn't ask if I'm all right all the time.
Yani, önceden hastaydım ama bana sürekli iyi misin diye sormayan bir tek sen varsın hayatımda.
All right, you may be, but we're not.
Sen bu riske girmek istiyor olabilirsin ama biz istemiyoruz. O da senle geliyor.
But whatever it is you're doing right now is not- - Necessary.
- Ama şu an her ne yapıyorsan gerek...
But you're right, cornielle is a tough prick.
Haklıymışsın. Cornielle sağlam adam.
But you're right. There's not a lot of hope.
Ama haklısın. var değil umut bir sürü.
He says you're right to blame him, but...
Suçlamaya hakkın olduğunu söyledi ve...
But you're right...
Haklısın...
You're right, I can't, but what I do know is that if you don't dispose of this doll properly, whatever happens to that doll will happen to your daughter.
Haklısın bilemem ama bildiğim şey bu bebekten doğru dürüst kurtulamazsan o bebeğe olanların aynısı çocuğuna da olacak.
I'M NOT REALLY SURE WHAT "STUFF" YOU'RE TALKING ABOUT, BUT, UH... I GUESS WE ALL COME WITH BAGGAGE, RIGHT?
"Şey" derken neden bahsettiğinden emin değilim, ama Sanırım buraya yeni mi taşındın demek istiyorsun, değil mi?
But if we're gonna preserve this leg, we need to get you right up to the O.R.
Ancak bu bacağı kurtaracaksak, seni hemen ameliyathaneye almalıyız.
but you're married 17
but you're different 28
but you're wrong 130
but you're not 377
but you're not gonna like it 26
but you're welcome 21
but you're 165
but you're not alone 30
but you're here 55
but you're okay 40
but you're different 28
but you're wrong 130
but you're not 377
but you're not gonna like it 26
but you're welcome 21
but you're 165
but you're not alone 30
but you're here 55
but you're okay 40
but you're crazy 20
but you're dead 38
but you're still here 21
but you're fine 17
but you're not sure 24
but you're gonna be okay 19
but you're not going to 19
but you're here now 29
you're right 14205
you're right here 32
but you're dead 38
but you're still here 21
but you're fine 17
but you're not sure 24
but you're gonna be okay 19
but you're not going to 19
but you're here now 29
you're right 14205
you're right here 32
you're right on time 69
you're right there 73
you're right about that 111
you're right about one thing 37
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
you're right there 73
you're right about that 111
you're right about one thing 37
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57