English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Right as rain

Right as rain translate Turkish

243 parallel translation
- You're probably right as rain, Wilson.
- Belki de dürüst birisin, Wilson.
Right as rain, barring a bump on his head.
Zıp zıp gibi. Kafasındaki şiş dışında.
He'll be as right as rain in a few hours.
Birkaç saat içinde ayağa kalkar.
She's right as rain.
Düzgün biridir.
Oh. Oh. You're right as rain, Miss Gravely.
Haklısınız, Bayan Gravely.
You're just as right as rain.
Herşey ayan beyan ortada.
Dr. Meade says in a few days you'll be as right as rain.
Dr. Meade birkaç gün sonra turp gibi olacağınızı söyledi.
- Right as rain, however right that is.
- Turp gibiyim, her halükarda doğru.
You'll be as right as rain in a week or two.
Bir iki hafta içinde turp gibi olacaksın.
I'm not bad, I'll be as right as rain in a day or two.
Fena sayılmam, bir iki güne sapasağlam olurum.
A nice, hot cup of tea and, uh... and an aspirin... and you'll be as right as rain.
Bir çay ve yanında aspirin ile kendine geleceksin.
After a good transfusion... and a few days` rest, you will be as right as rain, my child.
Güzel bir kan naklinden ve istirahattan sonra tüy kadar hafifleyeceksin.
I'll be as right as rain in the morning.
Sabaha bir şeyim kalmaz.
There, thou be as right as rain.
Yağmur kadar temiz oldun.
Mother will be right as rain soon.
Annen yine eskisi gibi sapasağlam olacak!
Quite right as rain.
- Bu çok iyi - Sapasağlam.
If I could find a way to equalize the imbalance in his cerebral-spinal fluid, why, he'd be as right as rain.
Beyin-omurilik sıvısındaki dengesizliği halletmenin bir yolunu bulabilsek melek gibi olurdu.
As soon as we get to Wadi Halfa they'll dig the damn thing out and I'll be as right as rain. Ah, ja!
Wadi Halfa'da kurşunu çıkaracaklar ve bir şeyim kalmayacak.
Right as rain.
İyiyim.
I'm right as rain.
Sarhoş değilim.
I just couldn't believe it. I mean, she seemed as right as rain.
Oysa çok sağlıklıydı.
Bit more of this fresh air and I'll be right as rain in the morning.
Biraz daha temiz hava alırsam sabah yağmuru kadar iyi olurum.
As right as rain in a couple of days.
Bir iki güne hiçbir şeyin kalmaz.
All is right as rain.
Herşey yolunda.
Be right as rain tomorrow.
Yarına kadar iyileşirim.
When the medics get through, they'll probably just spray us with some anditote, give us a couple of pills, and in no time, we'll be as right as rain.
Tıbbi ekipler geldiğinde bize muhtemelen panzehir ile birkaç hap verecek, sonrasında da turp gibi olacağız.
Well, Marie, once again, my dear, you were as right as rain.
Evet Marie, bir kez daha kesinlikle haklısın hayatım.
She will be right as rain tomorow, I an sure.
Eminim yarına turp gibi olur.
Right as rain, Billy Joe.
- Bal gibi doğru, Billy Joe.
Have a good rest, and soon you'll be as right as rain.
İyice dinlenin, kısa zamanda zımba gibi olursunuz.
The next morning he was as right as rain or so Macphail informs me.
The next morning he was as right as rain or so Macphail informs me.
Oh, right as rain.
Oh, sağ hayırlıdır.
Right as rain.
Hayır.
Although you two seem right as rain.
Siz ikiniz son derece sağlıklı görünüyorsunuz.
Right as rain.
Gayet sağlıklıyım.
Right as rain.
Kesinlikle.
We're gonna have you right as rain in no time flat.
Seni hemen şimşek hızıyla düzelteceğiz.
She's right as rain, Peter.
Son derece haklı o Peter.
Otherwise, it's right as rain.
Onun dışında gayet iyi.
After a rest, surely he'll be as right as rain again.
Biraz dinlendikten sonra kendine gelecektir, eminim.
But he'll be as right as rain as soon as we leave orbit.
Fakat biz yörüngeden ayrılana dek kısa süreliğine sıvı olarak kalacak
Good feeding, plenty of exercise, he'll be right as rain.
Biraz egzersizle yağmur gibi olacak.
Right as rain.
Yagmur gibi.
Nothing's the matter. I'm right as rain.
Neden her zaman depresifsin?
Right as rain.
Turp gibiyim.
A couple of doses of this... you'll be right as rain and twice as strong.
Bundan birkaç parça yersen turp gibi ve iki misli güçlü olursun.
Oh, right as rain.
Çok iyi.
I promise, by the time you're done eating it you'll feel right as rain.
Söz veriyorum onu yemeyi bitirdiğinde, kendini yağmur kadar hafif hissedeceksin.
Tomorrow she'll be as right as rain.
Yarına hiçbir şeyi kalmaz.
Arthur. I want you to light out of that window right there and shinny down the rain pipe. and get on my horse and get the hell and gone away from us and your old man as far as you can get.
Arthur, şu pencereden hemen sıvışmanı ve yağmur borusundan inmeni, ve atıma atlamanı ve bizden ve yaşlı babandan mümkün olduğunca uzağa gitmeni istiyorum.
- Perfectly, thank you. Right as rain.
Harikayım, sağ ol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]