Right or wrong translate Turkish
816 parallel translation
I bet on everything going right or wrong.
İster doğru olsun ister yanlış aklına ne gelirse, üzerine bahse tutuşurum.
Blackie didn't care anything about laws or verdicts or right or wrong.
Yasa ve ya kanun, doğru ve ya yanlış Blackie'nin umurunda değil.
- Am I right or wrong?
- Haklı mıyım?
And whatever they've done to him, no matter what he is now no matter whether he's right or wrong we both love him, Father.
Başına gelenler, şimdiki durumu, yanlış veya doğru, fark etmez. İkimiz de onu seviyoruz.
I'd always be with Tom Dillard's son, right or wrong.
Doğru ya da yanlış, ben her zaman Tom Dillard'ın oğullarının yanındayım.
Gosh, child, who am I to tell you what's right or wrong?
Çocuğum, ben kimim ki sana doğruyu yanlışı öğreteyim?
But you made a deal, and you'll stick to it, right or wrong.
Ama bir anlaşma yaptık ve buna bağlı kalacaktın, doğru veya yanlış.
Well, I don't know whether Dr. Parry is right or wrong but I agree that you should have that chance to go to Boston.
Dr. Parry haklı mı, değil mi bilmiyorum ama Boston'a gitme şansını değerlendirmen gerektiğine katılıyorum.
I been with you a lot of years... and up till now, right or wrong, I always done like you said.
Onca senedir yanındayım. Ve şu ana dek, haklı da olsan haksız da olsan dediğini yaptım.
I don't know if I'm doing right or wrong... but I can't go on!
Doğru olanımı yapıyorum bilmiyorum... ama böyle devam edemem!
Right or wrong, someone has got to be at the helm.
Doğru ya da yanlış, birisi dümeni ele almalı.
Right or wrong, it's a brand.
Haklı veya haksız. Bir nişan.
Right or wrong, I will not order death.
Doğru ya da yanlış, ölüme davetiye çıkarmayacağım.
We'll not talk of right or wrong.
Bizler buraya savaşı diriltmeye gelmedik barıştan konuşmaya geldik..
Am I right or wrong?
Haksız mıyım?
It doesn't matter now whether I was right or wrong in what I did, it's too late.
Yaptığımın yanlış ya da doğru olup olmadığının da bir önemi yok, artık çok geç.
Right or wrong, he's the only law around here.
- Doğru yada yanlış, Buradaki tek yasa o.
Right or wrong, I respect you for it.
Dogru ya da yanliº, size bunun için saygi duyuyorum.
We can't get mixed up, right or wrong, in no murder.
Haklı ya da haksız, bir cinayete karışamayız.
They cite a type of criminal... born with no capacity for remorse or guilt... no feeling of right or wrong... born with a kind of brain that may have been normal in humans... fifty thousand years ago.
Pişmanlık ve suçluluk hissetmeyen doğruyu yanlıştan ayıramayan 50.000 bin yıl önceki insan beyni için normal sayılabilecek beyne sahip bir suçlu türü olduğundan bahsettiler.
Right or wrong, people will talk, and so...
İnsanlar yalan yanlış konuşacaklardır.
Right or wrong, they're gonna hang you for another killing. You know it.
Dogru ya da yanlis, bir sonraki cinayette seni asacaklar, biliyorsun.
Don't make no difference whether Doc is right or wrong.
Doktorun hakli veya haksiz olmasi umurlarinda degil.
I It's much too late to debate what's right or wrong... J
Neyin doğru neyin yanlış olduğunu tartışmak artık çok geç.
- Our country, right or wrong. - Right.
- Ülkemiz, doğrusuyla da yanlışıyla da.
- Right or wrong, you want my advice?
- Var ya da yok, tavsiye ister misin?
We who seek no one's approval are not concerned with right or wrong.
Başkasının onayını beklemeyen bizler, doğru ya da yanlışı da umursamayız.
You have always to say what is in your heart, right or wrong...
Her zaman kalbinden geçeni söylemelisin doğru ya da yanlış..
The statement "My country, right or wrong" was expressed by a great American patriot.
"Doğru da olsa, yanlış da olsa benim ülkem." cümlesi büyük bir Amerikan vatanseverine aittir.
'Cause nobody else had the right to tell you that what you wanted to do was right or wrong.
Çünkü başka birisinin, senin istediğin şeyin doğru ya da yanlış olduğunu söylemeye hakkı yoktu.
Right or wrong
Doğru veya yanlış
There is no right or wrong
Doğru veya yanlış kalmıyor
You know something? I don't think it matters whether I'm right or wrong.
Aslına bakarsanız, haklı ya da haksız olmam önemli değil.
Am I right, Gypo? Or am I wrong?
Haklı mıyım, haksız mıyım, Gypo?
- Am I right? Or am I wrong, Gypo?
- Haklı mıyım, haksız mıyım, Gypo?
Whatever is wrong will be put right, law or no law.
Yanlış olan ne olursa olsun, doğruya dönüşecek, kanun olsa da olmasa da.
There isn't any wrong or right kind.
Yanlış ya da doğru yok.
Somewhere, sometime there may be the right bullet or the wrong bottle waiting for Josiah Boone.
Bir yerde bir gün doğru kurşun ya da yanlış şişe Josiah Boone'u bekliyor olacaktır zaten.
They're the wrong things that seem right at the time, but even though the right things may seem wrong sometimes, sometimes the wrong things may be right at the wrong time, or vice versa.
Bunlar, o an doğru gelen yanlış şeylerdir ama bazen doğru şeyler bile yanlış görünebilir. Bazense yanlış şeyler yanlış zamanda doğru olabilir ya da tam tersi.
Who knows what is wrong or right?
Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu kim bilir?
Ride! Wrong or right!
Yanlış veya doğru...
Who's to say in advance whether it's the right thing or the wrong thing?
Bunun doğru mu, yanlış mı olduğunu kim söyleyebilir ki?
We got off to a wrong start, and somehow or other we never got back on the right track.
Yanlış bir başlangıç yaptık ve şöyle ya da böyle bir daha da doğru yolu bulamadık.
Or shall we say, the right thing at the wrong moment.
Ya da, doğru şey ve yanlış zaman mı desek?
I don't care who's right or who's wrong.
Kim haklı kim haksız umurumda değil.
Doctor, you stated that the defendant might or might not have been able to distinguish right from wrong but it wouldn't have made a difference.
Sanığın doğruyla yanlışı ayırt edebiliyor olmasının da... edemiyor olmasının da mümkün olduğunu... bunun bir şey fark ettirmeyeceğini söylediniz.
I don't care what's wrong or right.
Neyin yanlış veya doğru olduğu umurumda değil.
If the finest finishing school in the West couldn't teach you the difference between right and wrong, maybe a year or more in a business office...
Batının iyi görgü okulu sana doğruyu yanlıştan ayırmayı öğretemiyorsa belki de ofiste geçireceğin bir ya da iki yıl...
To hit a lick against what's wrong, or to say a word for what's right even though you get walloped for sayin'that word.
Zalim biri halkı eziyor,... onları hayatından bezdiriyor,... insanlar direnmeye çalışıyor.
There's right and there's wrong. You gotta do one or the other.
Doğrular vardır, yanlışlar vardır.
Most of the time they give the wrong address or they don't spell the name right.
Çoğu zaman yanlış adres veriyorlar veya adımı yanlış yazıyorlar.
right or left 32
wrong 1364
wrong guy 28
wrong place 64
wrong number 137
wrong answer 165
wrong way 70
wrong room 34
wrong door 22
wrong one 16
wrong 1364
wrong guy 28
wrong place 64
wrong number 137
wrong answer 165
wrong way 70
wrong room 34
wrong door 22
wrong one 16
wrong question 22
wrong time 78
wrong floor 19
wrong again 87
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
wrong time 78
wrong floor 19
wrong again 87
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right back at ya 34
right foot 41
right as rain 57
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right back at ya 34
right foot 41
right as rain 57