Right away translate Turkish
14,684 parallel translation
- Right away.
- Hemen!
Casey, we're gonna take you into surgery right away.
Casey, seni ameliyata almamız gerekiyor.
Yeah, right away.
Hemen geliyor.
Okay, center stage right away.
Tamam, hemen ana meydana.
He needs surgery right away if we're to preserve function.
Eğer vücudunun tam fonksiyon çalışmasını istiyorsak hemen ameliyat olması gerekiyor.
Your husband needs surgery right away, but we need your consent on his behalf.
Kocanızın hemen ameliyat olması lâzım, ama sizin onayınız gerekiyor.
Uh, Mrs. Harris, we need to operate right away.
Bayan Harris, hemen ameliyat yapmamız gerekiyor.
I need Dr. Halstead to Gabriela Dawson's room right away.
Dr. Halstead'ın Gabriela Dawson'ın odasına hemen gelmesi gerek.
- Right away.
- Hemen.
They approved it right away.
Anında kabul edildi.
When Cindy and I got married, she got pregnant right away, but, uh... we lost the baby.
Bu yüzden demek istediğim Cindy ile evlendiğimizde hemen hamile kalmıştı. Ama... Bebeğimizi kaybettik.
I must start looking right away.
Hemen başlamalıyım.
Right away!
Hemen!
This is awesome- - you can get near every member of the team at once, and if they have a phone or device that matches what we're looking for, we'll know right away.
- Evet, evet. Harika bir şey bu... tek seferde tüm takım üyelerine yaklaşabilirsin ve yanlarında aradığımızla eşleşen cihaz ya da telefon varsa anında öğreneceğiz.
Yeah, I'll dispatch one right away.
Tamam hemen bir tane gönderiyorum.
- Right away, doctor.
- Hemen Doktor Hanım.
If this is the tumor that spread to your lymph nodes, we're gonna have to start treatment right away.
Tümör lenf düğümlerine sıçramışsa tedaviye hemen başlamak zorundayız.
We're gonna do our best to get you out of here right away.
Buradan bir an önce çıkabilmen için elimizden geleni yapacağız.
I saw through that phony work permit right away.
O sahte çalışma iznini gördüğüm an anladım.
He, uh, insisted I pass you this right away.
Bunu size vermem için ısrar etti.
Don't say no right away.
Hemen hayır deme.
Cindy'll give her a call, get you in right away.
Cindy hemen arayıp avukatın olmasını sağlar.
Right away.
Derhal. Kat kilitleniyor.
They knew right away.
Hemen tanıdılar.
Gosh, do they think America is Gyeonggi-do Province? They want you to come back right away?
Amerika'yı Gyeonggi Do ili mi sandın da gider gitmez geri dönüyorsun?
I will bring it right away.
Hemen getiriyorum.
All right, Max, we're gonna need to get that back to the lab right away and run the print though AFIS.
Tamam Max, hemen laboratuvara gönderip AFIS'te aratalım.
Run Brandon Aquino right away.
Brandon Aquino'yu öne al.
If I did it, I'll admit right away.
Gerçekten yapmış olsam, hemen itiraf ederim.
"Guilty." That's all they think, is the guy's guilty right away.
Daha en başından "suçlu" diye yaftayı yapıştırdılar.
- Pardon my interruption, but this man has to get to a photo shoot right away.
- Böldüğüm içim üzgünüm ama bu adamın bir an önce fotoğraf çekimine gitmesi gerekiyor.
Let's get an oxygen mask on her right away.
Hemen oksijen maskesini takalım.
We're gonna have to get a chest tube in her right away.
Hemen göğüs tüpü takmamız gerek.
They had Stevie picked, as far as I'm concerned, right away.
Bana kalırsa Stevie'yi daha en başından gözlerine kestirdiler.
We both kind of just fell right back into Mulder and skinner right away, and it just seemed natural.
İkimiz de hemen Mulder'la Skinner'a geriledik, gayet doğal görünüyordu.
I shall begin right away.
Hemen başlayacağım.
We started telling ghost stories, and we just kind of bonded right away.
Hayalet hikâyeleri anlatmaya başladık ve hemen dost olduk.
Right away.
Çabuk olun.
And, I mean, we're gonna want to get married soon because we'll probably want to start a family right away.
Ve yakında evleneceğiz çünkü aile kurmak istiyoruz.
I'm gonna dance with you right away.
Hemencecik dans edeceğim seninle.
My client's all on me to get this stuff handled right away.
Müşterim işlerin bir an önce yapılmasını istedi.
But in the meantime, we gotta get those encryption codes over to Harris right away or we're gonna be late.
Bu arada bu şifreleme kodlarını Harris'e acilen götürmemiz gerek yoksa geç kalacağız.
I knew right away he was a superstar.
Onun bir yıldız olduğunu hemen anlamıştım.
I am guessing this is not about research, Walter, because right here is where you need to be, and you are running away from everything in Megan's room- - your parents, her health...
Bunun araştırmayla ilgisi olmadığını tahmin ediyorum Walter çünkü olman gereken yer tam burası ve sen Megan'ın odasındaki her şeyden kaçıyorsun... -... ailen, onun sağlığı...
You guys are gonna watch my butt as I walk away, right?
Giderken kalçama bakacaksınız, değil mi?
I don't know, I just feel like I need to be away from Rafael right now.
Bilmiyorum. Sadece, şu sıralar Rafael'den uzak durmalıyım.
Right now, we're 30 minutes away from pulling off a Golden Tux.
- Şu anda, Altın Smokin'i hayata geçirmeye 30 dakika kaldı.
A cynical political expedient to take away the right of these brave young women... to speak the truth about the country they love.
Bu gülünç politik tedbir, bu genç ve cesur bayanların sevdikleri ülke hakkında gerçekleri söyleme özgürlüğünü elinden alıyor.
You may walk away, right now, as you have suggested yourself, so many times before.
Hemen şimdi yürüyebilirsin. Daha önce birçok kez kendinizde belirttiğiniz gibi.
I am blown away right now.
Benim kafa gitti şu anda.
I want you to move away from it, all right?
Kroşeden kaçman lazım, tamam mı?
away 568
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away present 49
away from you 37
away party 43
right 138679
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away present 49
away from you 37
away party 43
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847