Right behind translate Turkish
3,987 parallel translation
I'm right behind you.
Hemen arkandayım.
It's right behind you.
O hemen arkanda.
I'm right behind you.
Hemen arkanda duruyorum.
Stay right behind me.
Arkamdan ayrılma.
- He was right behind me.
- Arkamdaydı.
I'm right behind you. Take care, my love.
- Hemen arkandayım.
Right behind you, genius.
Tam arkandayım dâhi.
Right behind us.
Tam arkamızdalar.
Mike is right behind me.
Mike tam arkadamda.
Oh, right behind you.
- Tabii... Hemen arkanızdayım.
- Of course, and I am right behind / beside you. - Mmm-hmm.
Tabii ki, ben de senin arkanda / yanındayım.
They are right behind me.
Tam arkamdalar.
- Right behind us.
- Arkadan geliyor.
I... I remember, it's right behind the red house.
Sağdaki kırmızı evin arkasında, hatırlıyorum.
He... He's right behind me!
Peşimdeydi!
He was... He was right behind me.
Peşimdeydi.
I know you guys are right behind us.
Arkamızda olduğunuzu biliyorum.
He should be right behind you.
Tam arkanda olması gerekiyor.
Well, I thought you guys were right behind me.
Peşimden geldiğini sanıyordum.
She was right behind you, wasn't she?
Senin yanında değil miydi?
So thank you for standing right behind me.
Arkamda olduğun için sana çok teşekkür ederim.
You go with Qassem to the car, and I'll be right behind you.
Kasım'la arabaya git. Ben de arkanızdan geliyorum!
I'll be right behind you
Her zaman arkanda olacağım.
I mean, look, over there, there's one right behind you.
Mesela bak, bir tanesi hemen arkanda.
Boss, Batman is right behind us.
Batman tam arkamızda, o...
I'm right behind them.
Hemen peşlerine düşüyorum.
I'm right behind you.
Geliyorum şimdi.
Just an eerie, weird feeling... Right behind me.
Tan arkamda tuhaf bir ürperti hissettim.
Standing right behind... Was a woman.
Tam arkasında ise bir kadın dikiliyordu.
She's right behind you!
Arkanda, tam arkanda! Koş Ter!
And I was right there behind her, and I sure didn't see no gun.
Orada onun arkasındaydım ve silah görmediğime eminim.
Well, they'll just park him somewhere behind a desk, right?
Ama masa başı iş verecekler, değil mi?
Right, but who's behind the mask?
Doğru ama maskenin altında kim var?
If I were to throw this right now and not absorb it back into my body, my life with vampires would be behind me.
Ayrıca bunu şu an atsam ve enerjiyi vücuduma geri almasam vampirlerle olan hayatım geçmişimde kalır.
When you're facing the desk, the outgoing is on the right, but then when you're sitting behind the desk, it switches to the left.
Masanın önünde otururken gidenler sağda ama masanın arkasında otururken sola dönüşüyor.
It wouldn't look right without your family standing behind you.
Arkanda ailen olmadan doğru görünmez.
That's part of the reason he's so behind right now.
Şu an geri kalmasının nedenlerinden biri bu.
The principal's right behind us with the exam sheets.
Beklediğinden daha önce. Müdür, sınav kağıtlarıyla peşimizden geliyor.
We let the dirtbag behind all of this walk right by us?
O pisliğin yanımızdan geçip gitmesine izin verdik öyle mi?
All right, stay behind me.
Pekala, arkamda kal.
It was right behind me.
- Tam arkamdaydı.
All right, when I tell you, you clasp your hands behind your head.
Tamam. Ben söylediğim an, ellerini başının arkasında birleştir.
- Right behind you, Cap.
- Hemen arkandayım, Kaptan.
He's speaking with authorities right now in the command tent behind me.
Şu anda çadırın içinde yetkili kişiler ile konuşuyor.
There's a story behind it, right?
Bunun arkasında bir hikâye var, değil mi?
You see, they came here right out of high school, and they're sitting behind the same desk that they'll be sitting behind for the rest of their lives.
Liseden doğruca buraya geliyorlar ve ömürleri boyunca çalışacakları tek masada çalışıyorlar.
There's always a group behind the group, right?
Grupların arkasında her zaman başka gruplar vardır, değil mi?
Right after we dropped the blindfolds and he said "Go," I turned around, just bolted and started looking for flags and had one guy trailing pretty close behind me, but, you know, for the most part, I whipped everyone's ass.
Göz bandını çıkardıktan sonra ve başlayın dendiğinde dönüp fırlayarak bayrakları aramaya başladım. Arkadamda, bir adam beni oldukça yakın takip ediyordu ama bilirsiniz, çoğu zaman herkese toz yutturdum.
All right, I'm not going behind Harvey's back.
Pekala, Harvey'nin arkasından iş çevirmiyorum.
We don't leave no man behind, right?
Geride kimseyi bırakmıyoruz, değil mi?
Right behind you, big dog.
Hemen arkandayım koca köpek.
right behind you 176
right behind me 25
behind 161
behind you 472
behind your back 37
behind the scenes 17
behind me 73
behind the wall 19
behind my back 33
behind us 53
right behind me 25
behind 161
behind you 472
behind your back 37
behind the scenes 17
behind me 73
behind the wall 19
behind my back 33
behind us 53
behind the door 17
behind the bar 22
behind closed doors 25
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
behind the bar 22
behind closed doors 25
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right here 3759
right on 537
right there 2847
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349
right back 46
right over there 262
right about now 62
right again 53
right in there 66
right down there 39
right this way 810
right over here 142
right away 1349
right back 46
right over there 262
right about now 62
right again 53
right in there 66
right down there 39
right this way 810
right over here 142