Right on translate Turkish
49,722 parallel translation
L-R, 5-7-4, turn right on bravo 2-6.
L-r, 5-7-4, Bravo 2-6 dan sağa dönüş yapın.
- I'll get right on it.
- Ben hallederim.
Right on the beach, for free.
Doğru sahilde, bedava.
- It's a little right on the nose, isn't it?
- Burun üzerinde biraz doğru, değil mi?
Right on.
Çok doğru.
Right on the head?
Kendisini mi?
Now, keep your eye right on the ball
Şimdi gözünü toptan ayırma.
Right out front the Loew's Paradise on the Grand Concourse.
Grand Concourse'taki Loew's Paradise'ın önünde.
See, they got this new one playing up on Grand Concourse, right?
Grand Concourse'ta yeni bir film oynuyor, tamam mı?
But Shaolin plays the get down part on one record, right?
Ama Shaolin bir plaktaki get-down kısmını çalar, tamam mı?
I keep an eye on Dizzee all the time, right, Boo?
Gözüm devamlı Dizzee'nin üstünde, değil mi Boo?
- We on our way to Popeye's to reup, right?
- Ama Popeye'a gidip stoğu dolduracağız.
Can I have you on the fire escape right now for, like, a second?
Bir saniye için yangın merdiveninde kendin olabilir misin?
♪ What can I say ♪ ♪ To get them on the right track? ♪
Onları yola sokmak için ne diyebilirim?
Guys, we got snow mobile on the right.
Millet, sağda kar kızağı var!
All right. Any specifics on the deal?
Pekala, anlaşma hakkında bir detay var mı?
All right, I'll check in on Shotgun.
Pekala Shotgun'ı kontrol edeceğim.
The yoga place, right, on hyperion?
Hyperion'daki yoga mekânı değil mi?
This one's on the house all right?
Bu bizden, tamam mı?
I know you do, honey, but that's because you're scared and stupid right now, so you just sit tight, and sleep on it, okay?
Biliyorum tatlım ama aptal ve korkmuş olduğun için bu böyle. Bu yüzden burada kal ve kararını yarın ver, olur mu?
I am also logging about 40 hours a week but on sex, not just jacking off like this guy, right?
Haftada 40 saatim de kayıt yapıyorum ama sadece sanki bu adam gibi değil, seks üzerine değil mi?
Come on, here you go, right out here.
Hadi, işte burada, hemen buradan.
- The house, it was on my... it was right...
- Ev, işim bitti... doğruydu...
Do you have multiple pairs of underwear on right now?
Şu anda iç çamaşırlarınızın birden fazla çifti var mı?
Under English law, as Delaney's wife, you have the legal right to contest his will, on the grounds of insanity.
İngiliz yasalarına göre Delaney'nin karısı olarak cinnet gerekçesiyle vasiyetine itiraz etmek için meşru hakka sahipsiniz.
Right. Come on, go, go, go, go, go!
- Tamam hadi git, git, git!
Based on the intel that we have right now, we make our approach... From the roof.
Elimizdeki bilgilere bakarak çatıdan yaklaşsan nasıl olur?
Let's bring them out right now! Come on!
Devam edin, ilerleyin!
And we were just walking along, minding our own business, and I held on to him, and then, out of nowhere, someone came right at us, pointing a gun at my husband, and we were just...
Tam öyle onun koluna girmiş normal şekilde geçip giderken pat diye biri karşımıza çıktı. Kocama silah doğrultmuştu ve biz...
Purchase that package and place the glove on your right hand.
"O paketi al... "... ve eldiveni sağ eline tak.
You said I probably read some study on women assault victims, and I would've responded with, "No", I learned it in my Self-Defense and Wellness class, which happens to be taught by Bonnie, who, by the very mention of her name, makes your eyes twitch, so Ed said "all right" to head it off.
Saldırıya uğrayan kadınlar hakkında bazı araştırmaları okuduğumu söyledin ben de "Hayır, Savunma ve Sağlık dersinde öğrendim." diyecektim ki, dersi veren de ismi ne zaman anılsa gözünü seğirttiren Bonnie.
no wait, girls... they dance on the poles naked, right?
Hayır bekleyin, kızlar... Kızlar direk etrafında çıplak dans ediyorlar değil mi?
You need to get in the car right now and pick up... hold on one second.
Şu an çoktan yolda olmalıydın. Bir saniye bekleteceğim sizi.
Right now, I need a story on the transit board's bus route overhaul.
Otobüs hattındaki onarımla ilgili ulaştırma kurulu haberi lazım.
Ten minutes later, I wake up right where I left.
On dakika sonra bıraktığım yerde uyandım.
All right. We're on the same team, man.
İkimiz de aynı taraftayız.
If you had something on me, we'd be in the box right now, but you got nothin'!
Elinizde bir şey olsaydı şu anda sorgu odasında olurduk ama hiçbir şey yok!
There's the Devil's Punchbowl. It's gotta be on the right.
İşte Devil's Punchbowl, sağ tarafta olmalı.
Okay, you're hitting 10º to the right.
On derece sağa nişan alıyorsun.
Mwah! Do me a favor, get your swimsuit on, all right?
Şimdi sözümü dinleyip mayonu giy, tamam mı?
Chloe and the others come to the party, Big smiles on their faces, right?
Chloe ve diğerleri yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle partiye gelsinler.
Let's make love on that desk right now.
Hadi şu masanın üstünde sevişelim.
Let's fuck on that desk right now.
- Hadi şu masanın üstünde sikişelim.
All right, I'm gonna get on it.
Pekala, ben halledeceğim.
So Conner starts banging on the bathroom door, right.
Sonra Connor birden banyonun kapisina vurup durmaya basliyor.
- Look, Chris was supposed to come back on Sunday, right?
- Chris'in Pazar gunu donmesi lazimdi.
Ten thousand deaths made right here.
Buradan on binlerce ölüm geçti.
All right, come on. Let's go.
Haydi yola koyulalım.
Trin, come on, just calm down, all right?
Trin, hadi ama sakinleş biraz lütfen?
Do you ever think about what we'd be doing if we were back on the Isle right now?
Şu an Ada'da olsaydık neler yapıyor olacağımızı hiç düşünüyor musun?
On his right elbow.
Sağ dirseğinde.
right on time 239
right on schedule 82
right on cue 37
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
right on schedule 82
right on cue 37
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
one moment please 57
ondrej 26
only you 239
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one moment please 57
ondrej 26
only you 239
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23