Bye to me translate Turkish
291 parallel translation
Zosch say good-bye to me, Zosch.
Zosh. Benimle vedalaş, Zosh.
- Thanks. Though you never said good-bye to me when you left Peyton Place.
Peyton Place'ten ayrılırken bana veda etmedin.
The war's over Say good bye to me?
Savaşın ardından, bana hoşçakal diyecek misin?
- He actually waved good-bye to me.
- Giderken bana el salladı.
You said good-bye to me a few hours ago and went off to die.
Daha birkaç saat önce bana veda edip ölüme gittin!
- Darling ‒ - Say good-bye to me here.
- Burada vedalaşalım.
Now he's gonna ask me who you are, and he's gonna say he didn't know... we knew each other so well that you would come say good-bye to me here.
Bana kim olduğunuzu sordu, ben de birbirimizi iyi tanıdığımız için beni uğurlamak istemiş olabilir dedim.
Say good-bye to me and then go.
Veda et ve sonra git.
Which brings up another thing- - you don't say good-bye to me.
Bu da başka bir şeyi doğuruyor, benimle vedalaşmadın.
In no way, shape, or form do you say good-bye to me.
Hiçbir suretle benimle vedalaşamayacaksın.
You didn't even say good-bye to me.
Bana bir veda bile etmedin.
As if they wanted to say bye to me.
Aslında bana hoşçakal demek istediler.
He tried... to say good-bye to me last night.
Denedi... dün akşam bana hoşçakal demeyi.
I just wanted to say good-bye to you before you left and... thank you for being so sweet to me that day in the office.
Gitmeden önce sana veda etmek ve o gün ofiste nazik davrandığın için teşekkür etmek istedim.
Say good-bye to Renaulte and the others for me.
Rinaldi ve diğerlerine benim için hoşçakal deyin.
Will you say good-bye to Miss Irene for me?
Benim için Bayan Irene'e hoşça kal der misin?
Good bye and good luck and believe me to be my dear fellow, very sincerely yours, Sherlock Holmes.
Güle güle ve iyi şanslar ve şuna inan ki sevgili dostum, her zaman dostun olan, Sherlock Holmes.
But he said to me'Bye, little girl I'm not little anymore...
Ama bana "hoşçakal küçük kız" dedi. Ben artık küçük değilim...
Good-bye, Doctor, and don't forget to send me your bill.
Hoşça kalın doktor, faturanızı bana göndermeyi unutmayın.
Uh, before we say good-bye... - I'd like to tell you that your friendship has meant a great deal to me... and our evenings together, they've been wonderful.
Vedalaşmadan önce arkadaşlığının benim için çok şey ifade ettiğini ve birlikte geçirdiğimiz akşamların harika olduğunu söylemek istiyorum.
I can't say good-bye to him, or he won't let me leave.
Ona hoşça kal diyemem, yoksa ayrılmama izin vermez.
You ought to know me better than to believe everything I say. Bye!
Beni, söylediğim her şeye inanmayacak kadar iyi tanıyor olman lazım.
When I was saying good - bye to Bonnie... she said to me... When... " Don't come back that other way, Mommy.
Sonra, Bonnie'ye veda ederken bana, "Öteki halinle gelme anne, ötekini sevmiyorum" dedi.
You didn't even give me the chance to tell her good-bye!
Anneme hoşçakal deme fırsatını bile tanımadın bana!
Dave the Dude - bootlegger, racketeer and gambler - wants to tell me a beddy-bye story.
Lütfen hatta kalır mısın, Şef? İçki kaçakçısı, sahtekar ve kumarbaz Züppe Dave, bana iyi uykular çocuklar masalı anlatmak istiyor.
Let me say good-bye to my mother in there, and let her and my wife leave.
Annemle vedalaşmalıyım, karımının da dokunulmadan gitmesine izin vermelisin.
Execute me after I say good-bye to him.
Onunla vedalaştıktan sonra infaz edin beni.
Bring me my mother, I want to say good-bye ".
"Anneme veda ettiğimi söyleyin."
Say good-bye to Claire for me.
Claire'e benim için hoşçakal demeyi unutma.
Good-bye to things, That bore me,
Beni sıkan her şeye elveda.
The next morning... my parents explained to me that... Grandpa had gone away on business... and had left me a very special kiss good-bye.
Ertesi sabah annemle babam bana dedemin iş için uzağa gittiğini ve bana çok özel bir veda öpücüğü bıraktığını söyledi.
Just let me say good-bye to Mama and Cotton.
Sadece anneme ve Cotton'a hoşçakal diyeceğim.
Bye-bye, and come back to visit me, professor.
Güle güle, beni görmeye yine gel professor.
Say good-bye to Horn for me.
Bay Horn'a, veda ettiğimi söyle.
Say good-bye to your mother from me.
Annene benden selam söyle.
- Bye! You expect me to leave after the way you talked to me just now?
Benimle bu tavırda konuştuktan sonra benden gitmemi mi bekliyorsun?
Say good-bye to your mother for me.
Annene benim adıma hoşçakal de.
Say good-bye to David and Frank for me.
David ve Frank'a benim için veda et.
Just forget about your good-bye story for a minute and listen to me.
Vedalaşma hikayeni bir dakikalığına unut ve beni dinle.
I'm going to work If you need me, call me. Bye.
Ben işe gidiyorum bana ihtiyacın olursa, ara.
you can't do this to me funny, I thought I just did it bye now
Bunu bana yapamazsın. Komik, sanırım yaptım bile. Hoş çakal.
Let me say good-bye to Anna.
Anna'yla vedalaşmak istiyorum.
I'm gonna go to bed now, so call me in the morning.
Uyumaya gidiyorum sabah beni ararsın. Bye-bye.
Aren't you at least going to kiss me good-bye?
En azından bir hoşçakal öpücüğü versen?
Yeah, me, too. I got to go. Bye.
Şimdi kapatmalıyım.
I often think how all of us... were going through the normal grubby business... of school and growing up... while the most incredible things... were happening in her world... but she liked me enough to do this... to say good-bye.
Onun dünyasında o kadar inanılmaz şeyler olmaya devam ederken nasıl oluyor da bizler, okula gitmek gibi sıradan dünya işlerine kendimizi kaptırıyoruz hiç anlamıyorum. Ama, o bu şekilde bir elvedayı bana uygun görmüş.
Say good-bye to the old coot for me, would you, please?
Benim içinde yaşlı yaban ördeğe veda eder misiniz lütfen?
As this is the, uh... last time we shall meet as a class, it may not be amiss for me to say good-bye and wish you all the best of good fortune.
Bu son dersimiz olduğuna göre sizlere veda etmem ve istikbalinizde şans dilemem uygun olur.
Chili, do not leave without saying good-bye to me.
Hoşça kal demeden gitme.
I want you to say good-bye for me.
Onlara selamımı götürmeni istiyorum.
Morn gave me three-to-one odds that you'll exchange awkward pleasantries for a few minutes then say good-bye.
Morn, birkaç dakika hoşbeş edip yanından ayrılacağına dair benimle 3-1 bahse girdi.
bye to you 39
bye to 20
bye to her 16
bye to him 31
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
mexico 335
metro 61
bye to 20
bye to her 16
bye to him 31
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
mexico 335
metro 61