Can we go inside translate Turkish
166 parallel translation
- So can we go inside?
- İçeri girebilir miyiz?
Miss, can we go inside?
Bayan girebilir miyiz?
Ya, that's right. Can we go inside? I am fucking freezing here.
İçeri girsek diyorum, burada kıçım dondu.
Can we go inside?
İçeri girebilir miyiz?
It's freezing out here. Dick, can we go inside now?
Dick, artık içeri girebilir miyiz?
Honey, now.now. Can we go inside?
Tatlım, hemen. İçeri girebilir miyiz?
- Can we go inside, please?
- İçeri girebilir miyiz, lütfen?
- Can we go inside?
- İçeri girebilir miyiz?
Honey, can we go inside for a second?
Tatlım, bir saniyeliğine içeri gelir misin?
Um, guys, can we go inside?
Beyler, içeri girmesek mi?
Can we go inside, please?
İçeri girebilir miyiz, lütfen?
Can't we go inside?
İçeri giremez miyiz?
Come on, let's go to the tunnel mouth and perhaps we can see him from the inside.
Haydi, tünelin ağzına gidelim. Belki onu içerdeyken görürüz.
Isn't there some closer place where you guys... take horses to let'em go? Where we can spend the night inside for a change.
Bu geceyi içeride geçirelim.
We received permission to dive there, but we can't go inside.
O civarda dalma izni aldık, ama içine girmemiz yasak.
Our first big dive and we can't go inside at all?
İlk büyük dalışımızda gemiye giremeyecek miyiz?
We'll go inside. You can call Old Man Jones. If he wants to give you a refund...
Jones'u arayıp tamir masraflarını isteyebilirsin.
Not to impose, but if we can go inside and put some ice on this ankle, it'd be great.
Zorlamak istemem ama eğer içeri girip bileğime bir parça buz koyarsak çok iyi olur.
We can always go back inside.
Her zaman içeri dönebiliriz.
How can we go inside? It is closed.
Hayalet, hayaleeet!
Can we go inside a second?
McTEAGUE HURDA METAL HURDA SATIN ALINIR Bir saniye içeri girebilir miyiz?
We can go inside and discuss it there.
Bunu evde tartışabiliriz.
Can we please go inside now?
Lütfen, Artık içeri girebilir miyiz?
Can we go back inside?
İçeri girebilir miyiz? Evet, tabii.
I'm sorry we left them inside if you want we can go get them now.
Afedersiniz Memur bey ama kimliklerimiz içeride. Eğer isterseniz hemen gidip getireyim.
Why don't we go inside, and we can talk about this?
İçeri girelim. Uzun uzun konuşuruz.
Can we at least go wait inside?
En azından içeride bekleyemezmiyiz?
Can't we just go inside the portal and push Craig out?
Geçide girip Craig'i dışarı atsak olmaz mı?
Hey, We can go inside.
- İçeri gelsene.
If we can't bring the final spirit here we can go there and complete the wave inside the crater.
Son ruhu buraya getiremezsek, dalgayı kraterin içinde tamamlarız.
- We can't go inside.
- İçeri giremeyiz.
Let's go inside where we can be alone.
Hadi içeri yalnız kalacağımız bir yere gidelim.
So... we can choose to believe this lake idea, pack up, and go, or we can stay here, hide inside our home, wait it out.
Yani... Ya bu göl olayına inanır ve gideriz, ya da burada kalır, evimizin içinde saklanırız.
Can't we at Ieast go inside?
İçeri girsek olmaz mı?
- Can we please go inside now? - No, I'm really enjoying it.
Tekrar suya girecekmiyiz?
Mom, it's too cold can We go inside please.
Soğuk olmaya başladı, içeri gecelim mi?
Can we go inside?
Biraz başım ağrıyor gibi.
Yeah, or we just go to Country Kitchen Buffet, and lock it from the inside so the seniors can't get in.
Evet, ya da Köy Mutfağına girer ve içeriden kilitleriz, böylece yaşlılar içeri giremez.
'When this is done, We can go inside.
Ondan sonra içerde yaşamak mümkün olacak.
We can go inside.
İçeriye girebiliriz.
I just wanna catch a few lightning bugs, then we can go inside.
Birkaç tane ateş böceği yakalamak istiyorum sonra içeri gireriz.
Well, you can never be sure of anything but we still have to go inside.
Sen hiç bir şeyden emin değilsin, ama içeri girmen gerek.
We can go inside and order in pizza.
- İçeri girip pizza söyleriz.
Okay, so I'll go get my dad's old camera and we can make an animated film of the forest inside the boat looking for its mother.
Tamam, ben babamın eski kamerasını getireyim. Bir animasyon film yaparız. İçinde bir orman olan gemi annesini arıyor.
Why don't we take a look inside Lorna's bag, and then maybe you can go.
Neden birlikte Lorna'nın çantasına bir göz atmıyoruz, ondan sonra belki gidebilirsiniz.
Look, I need to digest this and you have to get back inside, so I'm just gonna go someplace where I can digest this and we'll just talk more later, okay?
Bak, benim bunu sindirmem lazım. Sen de içeri girmelisin. Bunu sindirebileceğim bir yere gideceğim.
I wouldn't want to go into battle just yet, but I think we can reach 452 and extract SG-1 inside of a day.
Henüz çatışmaya girmek istemem, ama bir gün içinde 452'ye ulaşıp... -... SG-1'i alabiliriz.
But before we can sort anything out, you have to back off. 500 yards. I'll go inside and check on her.
Ama bir şeyler yapabilmemiz için önce en az 450 metre uzaklaşman gerekiyor.
We can go inside.
İçeri gidebiliriz.
Why don't we go on inside where it's nice and warm and we can settle this like a family?
Neden hoş ve sıcak olan içeriye geçip bunu bir aile gibi halletmiyoruz?
Sir, we can go inside.
İçeriye girelim isterseniz. - Carl'ı almak istiyorum!
can we meet 42
can we talk 597
can we talk later 46
can we 921
can we talk in private 32
can we start over 34
can we go 232
can we talk about something else 49
can we just talk 25
can we go home 29
can we talk 597
can we talk later 46
can we 921
can we talk in private 32
can we start over 34
can we go 232
can we talk about something else 49
can we just talk 25
can we go home 29
can we see it 30
can we go now 187
can we do this later 36
can we help you 104
can we talk for a minute 25
can we just 158
can we talk to you 24
can we move on 42
can we please 44
can we come in 129
can we go now 187
can we do this later 36
can we help you 104
can we talk for a minute 25
can we just 158
can we talk to you 24
can we move on 42
can we please 44
can we come in 129