English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Cause if not

Cause if not translate Turkish

670 parallel translation
You must know girls well,'cause if not, what are you doing? Bringing a stranger to your house? Take that girl there, for example.
Kızları iyi tanımalısın çünkü tanımazsan, o vakit yaptığın nedir?
If any man can show just cause why they may not lawfully be joined together, let him now speak or else, hereafter forever, hold his peace.
Bu evliliğin gerçekleşmesine bir engel olduğunu iddia eden biri varsa... ya şimdi konuşsun ya da ebediyen sussun.
Only if you're willing not if it's going to cause you the least bit of unhappiness.
Sadece sen de istersen seni mutsuz ederse asla.
If he went to jail, I'd have to do something,'cause he's not guilty.
Eğer hapse düşerse, bir şey yapmam gerekir, çünkü o suçlu değil.
"If anyone knows any just cause or reason why these two should not be united in holy matrimony..." I just wouldn't know what to do.
"Bu iki insanın kutsal evlilik adına bir araya gelmesine itirazı olan varsa..." Ne yapacağımı bilemezdim.
If any person can show cause why they may not lawfully be joined together let him now speak, or forever hold his peace.
Eğer aranızdan birinin bu çiftin birleşmesine itirazı varsa ya şimdi konuşsun, ya da sonsuza kadar sussun.
If any man can show just cause why they may not lawfully be joined together, let him now speak, or else hereafter forever hold his peace.
Yasal olarak birleşmeleri için itirazı olan varsa ya şimdi söylesin ya da sonsuza kadar sussun.
Into this holy estate come now these two persons present to be joined together. If any man can show just cause... why they may not be joined together,
Bu iki kişinin bir araya gelip girmek üzere olduğu bu kutsal bağlılığa mani olmak için sebebi olan biri varsa şimdi konuşsun.
But you can see if you cause trouble, the whole of our plans... my plans, you would not want to make the innocent suffer.
Fakat sorun yaratırsan tüm planlarımızın, benim planlarımın yok olacağını anlayabilirsin. Masum birine acı çektirmek istemezsin.
If any man can show just cause why they may not be lawfully joined together, let him now speak or else hereafter for ever hold his peace.
Bu evliliğe karşı olan ya da bu iki insanın evlenmelerinde bir sakınca olduğunu iddia eden varsa şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun.
If I were you, I'd hold onto that shovel'cause likely as not we're gonna be needin'it again.
Yerinde olsam o küreği bir kenarda tutardım çünkü büyük olasılıkla yine gerekli olacak.
If there be any here who know just cause... Why these two should not be joined together... in holy matrimony... let him speak now or forever hold his peace.
Eğer burada herhangi bir sebeple bu iki insanın kutsal evlilik bağıyla birlikte olamayacağını düşünenler var ise ya şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun.
We may come nearer to understanding the truth, if we remember that the fall of Rome, like her rise, had not one cause, but many.
Bu gerçeği kavramaya yaklaşabiliriz, ancak Roma'nın çöküşünü hatırladığımızda..... aynen yükselişini hatırladığımız gibi sebebin bir değil, bir sürü olduğunu anlarız.
If there be any present... who know any just cause why they may not lawfully be joined in marriage, I require him now... to make it known or ever after to hold his peace.
Hâlihazır kişiler arasında... Dışarı! Herkes dışarı çıksın!
If this be not a lawful cause for me to leave his service...
Yaptıkları karşısında bırakıp gitmem lazım.
Make sure it's not a dromedary cause if it is, it goes in the dromedary book.
- Ne? Arap devesi olmamalı, yoksa Arap devesi defterine girer.
If you believe in a cause, danger is not frightening.
Bir davaya inanıyorsanız tehlike korkutucu değildir.
'Cause if you're not, there's no hole deep enough for you to hide this time.
Değilsen, bu sefer saklanacak yeterince derin bir delik bulamayacaksın.
If something is to happen... it will happen : We might as well set off in order not to cause suspicion
eğer geç yola çıkarsak... dikkatler... üzerimize gelir
'Cause if I'm not mistaken, and I'm not, your life's in danger.
Arrosio iyi bir dedektiftir.
If you also want my food, take it! Take it cause anyway I'm not hungry
Eğer benim yemeğimden almak isterseniz de alın çünkü hiç aç değilim.
Now, if you hit this way, the ring is not gonna cause any cut.
Şimdi, eğer bu şekilde vurursanız, yüzük bir kesiğe yol açmayacaktır.
If any man can show just cause why they may not lawfully be joined together, let him now speak, or else hereafter...
Resmi olarak birleşmelerine engel olacak bir sebep bilen varsa şimdi konuşsun ya da sonsuza...
Willis, if your black ass is here, you'd better not let me see it'cause I'll bust it in two!
Willis, eğer siyah kıçın buradaysa görmemem senin için daha iyi olacak. Çünkü onu ikiye ayıracağım!
In my loneliness, I decided that if I could not inspire love, which was my deepest hope, I would instead cause fear.
Yalnızlığımda, en çok istediğim şey olan aşkı soluyamazsam eğer, onun yerine korku saçma kararını verdim.
- If it's not enough, go beg in the room next-door,'cause I'm getting up at 7 : 00 and I have to get some sleep. Otherwise- -
- Yetmiyorsa git yan kapıda dilen çünkü sabah 7'de kalkacağım bu yüzden biraz uyumam lazım.
So, if you leave my house for good, I grant you 150 guilders at once and an annual sum of 160 guilders, on the sole condition that you leave the valuables I gave you to my son's name and you do not cause any more trouble.
Bu yüzden, evimi temelli terk edersen sana hemen 150 Florin vereceğim ve her yıl da toplam 160 Florin, tek koşulla oğlum adına sana verdiğim değerli eşyaları bırakacaksın... #... ve bundan sonra hiçbir sorun çıkarmayacaksın.
If Éomer had not defied him... our cause might be already lost.
Eomer onlara karşı koymasa... - dava çoktan kaybedilmişti.
I get nervous sometimes about not having kids.'Cause... if you're over 35, if you have your first baby... all your tubes fall out or something.
Çocuğumun olmaması bazen beni endişelendiriyor. Çünkü... 35 yaşın üstünde ilk çocuğunu doğurursan... fallop tüplerin sarkarmış.
It does cause profound resentment if those at the top continue to enjoy the comforts, the conveniences, they with draw from those below them, not to mention the deeply damaging publicity...
Yukarıdakilerin zevk ve sefa içinde yüzerken aşağıdakilerin olanaklarını ellerinden alması bazı kişilerde büyük kin uyandırabilir...
Out out. If you tell her now, take her aside,'cause I'm not taking Lenore.
Herhangi bir yere.Ama ona söylerken Lenore duymasın.
One thing- -'cause if he's not on the island, Crockett,
Bir şey var...
'Cause if you're not, it's gonna be a real crazy night.
Aksi takdirde, bu gece çok çılgın bir gece olacak.
If not for me, for the cause of freedom.
Benim icin olmasa bile özgürlük için.
'Cause if I do what my mother tells me not to do, it's because my father says it's okay.
Annemin yapma dediği şeyi yaparsam, babam dediği için yapmış olacağım.
They can cause quite a serious problem... if they're not controlled.
Eğer kontrol edilmezlerse, ciddi sorunlar yaratabilirler.
I wish you had,'cause I'm dying to know if black eyes are good or not!
Keşke olsaydın. Siyahların iyi olup olmadığını meraktan ölüyorum.
IF ANYONE, THEREFORE, CAN SHOW JUST CAUSE WHY THEY MAY NOT BE LAWFULLY JOINED TOGETHER, LET HIM SPEAK NOW, OR FOREVER HOLD HIS PEACE.
Aramızda bu evliliğin olmamasına söyleyecek sözü olan varsa, ya şimdi konuşsun, ya da sonsuza kadar susun.
So, if it should happen again, I think we should both gracefully try to ignore each other. 'Cause I'm not one of your little students who's gonna faint every time you say "hello."
Bence bir dahaki sefer karşılaştığımızda birbirimizi görmezden gelebiliriz çünkü her selam verdiğinde bayılan ufak öğrencilerinden biri değilim.
- Propose. 'Cause if you're not, quit staring'at me. - Okay?
Etmeyeceksen bana bakmayı kes.
I would not be surprised if this car it was the cause of my current disease.
Hastalığımın sebebi bu araba ile gezmek değilse şaşarım.
You're not helping the matters any. You're not helping our cause if you stay here.
Burada kalmaya devam ederseniz, amacımıza hiçbir faydası olmayacak.
Check it out.'Cause if life's a beach, then why not live it?
Siz de bunu değerlendirin. Eğer hayat bir kumsalsa, neden tadını çıkarmayalım ki?
Well... I'm not saying I won't run. But if I do, order the beer and get your bribes out,'cause as I said before,
Aday olmam demiyorum ama olursam birayı ısmarlayın ve rüşvetlerinizi hazırlayın çünkü, daha önce de dediğim gibi ben daima kazanırım.
But if the cause be not good the king, himself, have a heavy reckoning to make when all those legs and arms and heads chopped off in a battle shall join together at the latter day and cry all
Ama davası haklı değilse, Kral'ın ödeyecek çok büyük hesabı var demektir, bir savaşta kopan tüm o bacaklar ve kollar ve kafalar, sonraki günde yeniden birleşecek... ve ağlayacaktır, "Nasıl bir yerde öldük biz" diye.
If any man present can show cause... why they may not lawfully be joined together, let him speak now or forever after hold his peace.
Eğer burada bu birlikteliğe... herhangi bir sebeple karşı çıkacak biri varsa, şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun.
If you're fucking my sister, you better not be. 'Cause you'll get a fucking beating.
Paulie, onu becermiyor olsan iyi olur çünkü aksi halde canını okuruz.
Even if I were sympathetic to your... cause. It's certainly not work that I can do for hire.
Her ne kadar sizden yana da olsam yönetme yeteneğim yoktur.
Now, Raheem, man, you better tell your boy somethin', man,'cause I don't care if he's crazy or not.
Raheem, şu adamına bir şeyler söyle... çünkü deli olup olmaması umurumda değil.
Cause if i don't leave right now, i might not leave.
Eğer hemen gitmezsem bir daha gidemeyebilirim.
Yes, good family, Roedean, not especially bright, but essentially harmless, and that's why I'm asking you, Lucy, I am begging you, if you have seen anything, heard anything, even the slightest thing, that would give you cause to doubt him.
İyi bir aile, Roedean Koleji, fazla parlak olmamakla birlikte bütünüyle zararsız biri. İşte bu yüzden size soruyorum, size yalvarıyorum, Lucy. Bir şey gördüyseniz, herhangi bir şey duyduysanız önemsiz bir şey bile olsa, şüphelenmenizi gerektirecek bir şey...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]