Cleaner translate Turkish
2,298 parallel translation
For the purposes of this conversation, importing and exporting mostly glass cleaner.
Bu sohbetin amacı için söylüyorum cam silicinin ithalat ve ihracatını yapıyorum.
My phone just got turned off because the Planet stopped paying my cell bill and half my wardrobe is being held hostage at the dry cleaner's.
Telefonum kapandı çünkü Planet faturalarımı ödemeyi bıraktı. Ayrıca elbise dolabımın yarısı kuru temizlemecide rehin durumda.
I'm gonna make some earrings out of a pipe cleaner and turn a pumpkin into a chandelier?
Boru temizleyicililerden küpe kabaklardan da avize mi yapacağım sanki?
And I would've loved to rent this carpet cleaner another day!
Ayrıca bu halı temizleyiciyi bir gün daha kiralamayı çok istiyordum.
He fell into a gutter and come out a cleaner man!
O bir çukura düştü ama daha temiz adam olarak çıktı.
Yep, Springfield is cleaner than the Lord's hand towels.
Evet, Springfield, Tanrı'nın el havlusundan bile daha temiz.
I'm the pool cleaner.
Havuz temizleme.
It's my dry cleaner's dog, she said we bring it in and for next two weeks, no charge.
Bu çamaşır yıkamacının köpeği. İki hafta bedava yıkarım dedi.
This is my very best gun cleaner.
Gördüğüm en iyi silah temizlikçisi.
Now you're sharing gun cleaner.
Şimdi bir silah temizlikçisiyle yaşıyorsun.
He got Kendra to admit that she's a cleaner by baiting her into going after who he works for.
Kendinin kimin için çalıştığıyla kandırarak Kendra'nın temizlikçi olduğunu söyletti.
Either that or get a vacuum cleaner to pick up your brother.
Yoksa elektrikli süpürgeyle ağabeyini toplarsın.
Add some flammable household cleaner to the condensation pan... and your A. C. Unit will pump out fire instead of cold air.
Sıvılaştırıcı paneline biraz yanıcı ev temizlik malzemesi koyarsanız soğuk hava yerine ateş üfleyen bir klima elde edersiniz.
- That's drain cleaner.
- O kireç çözücü.
You know what the cleaner found in the school?
Temizlikçi okulda ne buldu biliyor musun?
Maybe that dry-Cleaner dude Will give me a refund.
Belki de kuru temizlemeci paramı iade eder.
Okay, will you... i know a hell of a good dry cleaner.
Oh, Tanrım. Tamam.. Müthiş bir kuru temizlemeci biliyorum.
Not with a silencer... My guess he's the cleaner.
Bu susturucuyla değil tabii, bence o temizleyici.
What's a cleaner?
Temizleyici de nedir?
He's a cleaner.
O adam temizleyici.
They got a cleaner on the team.
Takımı temizlemesi için birini tutmuşlar.
Well... I should probably find a cleaner to handle... Um, not a cleaner, I mean...
O zaman burayı temizlemesi için temizleyici tutmam gerekecek yani temizleyici değil, sadece...
But if it's a head shot, much cleaner.
Ama eğer bir kafa darbesiyse, daha çabuk bir iştir.
One part cyanide, one part strychnine, two parts atropine, with just a shake... not stirred... of boat cleaner.
Bir parça siyanür, bir parça striknin, iki parça atropin, biraz çalkalamayla ama kaşıkla karıştırmadan, bir tekneyi temizler.
Ms. Dunn isn't much of a house cleaner for someone so trigger-happy with their pledge.
Sözlerine bağlı birisine göre, Bayan Dunn ev temizliğini çok seven birisine benzemiyor.
Well, spray her with some glass cleaner and rub her on the windows.
Öyleyse üzerine cam temizleyici sıkıp pencereleri temizle.
Dad, she's our cleaner.
Baba, o temizlikçimiz.
- She's our cleaner.
- O temizlikçimiz.
- Her husband will find out, thump your Dad and get another cleaner.
Kocası öğrenecek, babana bir yumruk çakacak ve o da yeni bir temizlikçi tutacak. Sen öyle zannet!
- So we can get a new cleaner?
- Yeni bir temizlikçi tutarız.
No, no, we don't need a new cleaner.
Hayır, hayır, yeni bir temizlikçiye ihtiyacımız yok.
You're our cleaner, for God's sake, just go back to Wolverhampton!
Sen temizlikçimizsin. Tanrı aşkına, Wolverhampton'a dön!
Why would a legitimate businessman have $ 100,000 stashed in a vacuum cleaner?
Yasal bir iş adamı, elektrik süpürgesinde neden 100 bin dolar saklar ki?
- The dry cleaner shrunk it.
- Kuru temizlemede çekmiş.
- The black suit's at the cleaner's.
- Siyah takım temizlemecide.
Made the dry cleaner buy you a new one, seeing as he shrunk the old one.
Kuru temizlemeciye yenisini aldırdım eskisinin çekmesine sebep olmuştu.
The most dangerous cat he hangs out with besides satar... is his dry cleaner...
En tehlikeli olan Satar'ın birlikte takıldığı kişi temizlikçisi...
It was the cleaner, wasn't it?
Temizlikçiydi, değil mi?
On 8 June 1954, Turing's body was found by his cleaner.
8 Ocak 1954'te Turing'in cesedi temizlikçisi tarafından bulundu.
I'm not a window cleaner!
Pencere temizleyicisi değilim ben.
I'm not a window cleaner.
Pencere temizleyicisi değilim ben.
I'm not a window cleaner!
Pencere temizleyicisi değilim!
This bloke thinks I'm a window cleaner.
Dallamanın teki pencere temizleyicisi olduğumu sanıyor.
And he thinks that I am a window cleaner.
Bir de beni pencere temizleyicisi sanıyor.
A window cleaner!
Pencere temizleyicisi!
I'm not a window cleaner!
Pencere temizleyicisi değilim.
Where I'm supposed to find a goddamn dry-cleaner open?
Açık bir kuru temizlemeciyi nereden bulmamı bekliyordun?
- Your dry cleaner's dog?
- Çamaşırcının köpeği mi?
I mean, the bathtubs are so much cleaner than at home.
Yani küvetleri evimdekilerden çok daha temiz. - Nasıl yapıyorlar anlamıyorum. - Temizliyorlar.
I can befriend a vacuum cleaner.
Senin yerine elektrik süpürgesiyle arkadaş olabilirim.
Oh, the vacuum cleaner?
- Elektrik süpürgesi mi yani?
cleaners 18
clean 572
cleaning 155
cleaned 51
clean it up 100
clean up 73
clean clothes 16
clean it 35
clean sheets 28
clean yourself up 47
clean 572
cleaning 155
cleaned 51
clean it up 100
clean up 73
clean clothes 16
clean it 35
clean sheets 28
clean yourself up 47