Clean sheets translate Turkish
180 parallel translation
Bring up some clean sheets out of the linen closet.
Çamaşır dolabından temiz çarşaf getiriver.
And ask the chambermaid to bring up some clean sheets.
Ayrıca oda görevlisine temiz çarşaflar getirmesini söyleyin.
Clean sheets every day, they tell me.
Her gün çarşafları değiştiriyorlarmış.
Clean sheets and a daily meal at the milk bar.
Temiz bir yatak ve her gün sıcak yemeğe hayır demezsin herhâlde.
To sleep between clean sheets.
Temiz çarşaflarda uyumak.
To think of it, a man forgetting the comforts of clean sheets and a soft bed.
Düşünebiliyor musun, bir kişi temiz çarşaflar ve yumuşak yatakta uyumayı unutsun.
Sleep under clean sheets.
Temiz çarşaflar üstünde uyu.
I can't remember what it feels like to slip down in between some cool, clean sheets.
Serin, temiz çarşaflar içinde yatmak nasıl bir şey, hatırlayamıyorum bile.
Clean sheets.
Tertemiz bir çarşaf.
For the first time in months, you're saving money, you're sleeping on clean sheets, you're eating hot meals for a change, and I did that.
Aylardır ilk defa, para biriktiriyorsun, temiz çarşaflar üzerinde uyuyorsun, üç kuruş masrafla evde sıcak yemek yiyorsun, ve bütün bunlar benim sayemde oldu.
My wife's been in the hospital, so the house is a little dusty, but there's clean sheets on the bed.
Karım hastanede olduğu için, ev biraz tozlu... -... ama yataktaki çarşaflar temizdir. - Önemli değil.
You have any clean sheets?
Temiz çarşafın var mı?
While I'm gone I want you to clean up this mess you made... and put the clean sheets on the rollaway bed.
Ben gelene kadar sen de yaptığın pisliği temizle... ve çekyatın önüne temiz örtüler ser.
- Clean sheets?
- Temiz çarşaf yok mu?
I'll give you clean sheets.
- Sana temiz çarşaf vereyim.
I've put clean sheets on the bed, and they could have dinner.
Çarşafları değiştirdim, gelebilirler.
Hot bath... clean sheets... shoes!
# Sıcak bir banyo temiz çarşaf... ayakkabılar!
Clean sheets, little presents.
Temiz çarşaflar, küçük hediyeler.
Clean sheets?
Temiz çarşaflar mı?
Oh, and I took a chance... and left the sheets out to dry... and no one walked away with them, so tonight we both have clean sheets.
Ve şansımı deneyip çarşafları dışarı astım. Ve onları kimse yürütmemiş, Yani bu gece ikimiz de, temiz çarşaflarda uyuyayacağız.
Clean Sheets Are Definitely Waiting.
Temiz çarşaflar hazırda bekliyor tabii.
Don't expect clean sheets!
Temiz çarşaflar beklemeyin!
Better get some clean sheets.
Temiz çarşaf getirsem iyi olur.
All I wanted was a square meal, maybe a bath clean sheets. I wasn't after $ 1 million.
Tek istediğim yemek, banyo ve temiz çarşaflardı. 1 milyon doların peşinde değildim.
He needs clean sheets.
Temiz kıyafetlere ihtiyacı vardır.
- You took the clean sheets!
- Temiz çarşaflarımı aldın..
She's gonna be needing clean sheets soon enough.
Çok yakında tekrar temiz çarşafa ihtiyacı olacak.
Clean sheets, I think.
Temiz çarşaflar iç in geldin herhalde.
Now, I've put clean sheets on the bed, and there's a fresh towel.
Yatağa temiz çarşaf serdim ve yeni havlu da koydum.
I'll get some clean sheets and -
Temiz çarşaf getirebilirim.
Something with clean sheets and soft pillows and room service?
Şöyle, temiz çarşafları, yumuşak yastıkları ve oda servisi olan bir yer yani!
In clean sheets! The Nazis, the bourgeois, and the imperialists should sleep in the straw!
Vagonlardaki bu insanlar, Nazilerin kullandığı temiz çarşaflarda Naziler, burjuvalar ve emperyalistler ise vagonlarda saman üstünde yatacak!
- Clean sheets!
- Evet, temiz çarşaflar!
I promise you all clean sheets in Palestine.
Filistin'de hepinize temiz çarşaf sözü veriyorum.
There's clean sheets.
Temiz çarşaflar burada.
could I get some clean sheets this time?
Bu sefer temiz çarşaflar alabilir miyim?
Do it like all children in a hospital, with mama in clean sheets, surrounded by doctors in snow-white coats, in the city.
Zeki çocuk! Sen de tüm çocuklar gibi doğ ; şehirde bir hastanede, etrafın kar beyazı önlüklü doktorlarla çevriliyken, anan temiz çarşaflı bir yataktayken doğ!
- Clean sheets.
- Temiz çarşaflar.
I always hoped I might die in a warm bed with clean sheets, if it's all the same to you.
Sizin için fark etmezse, hep temiz çarşaflı... ... ve sıcak bir yatakta ölmeyi arzu etmişimdir.
The sheets are clean.
Çarşaflar temiz.
You know, it's like making paper - throwing into a mill all kind of old stuff, scraps, rags, and getting clean, white sheets.
Bilirsin, kağıt yapımındaki gibi - eski şeylerini atarak, paçavraları, eski küskü şeyleri, değirmene atarak yeni şeyler, beyaz sayfalar alıyorum.
But the sheets, with fibro-val, are sparkling clean and white.
Ama Fibro-Val'le yıkanan çarşaflar prırıl pırıl ve beyaz.
Clean these filthy sheets...!
Şu iğrenç çarşafları temizle.
The good, clean smell Of the rough woven sheets
Güzel kokusu Dokuma çarşafların
- I bet the sheets aren't clean.
Eminim çarşaflar temiz değildir. Kötü bir dönemde yaşadığımızı biliyorsun.
The sheets are clean.
Çarşaflar temizdir.
- Are the sheets clean?
- Çarşafları temiz mi?
I want clean, dry sheets.
Ben temiz ve kuru çarşaflar istiyorum.
I'm as clean as a preacher's sheets.
Ben ak kaşık gibi tertemizim.
These are very expensive sheets and I really need them clean.
Bu çarşafları sadece Santa Fe'de bulabiliyorum.
Housekeeping won't clean any sheets or towels.
Temizlik Birimi hiçbir şeye dokunmuyor.
sheets 47
clean 572
cleaning 155
cleaner 43
cleaned 51
cleaners 18
clean it up 100
clean up 73
clean clothes 16
clean it 35
clean 572
cleaning 155
cleaner 43
cleaned 51
cleaners 18
clean it up 100
clean up 73
clean clothes 16
clean it 35