Clean this up translate Turkish
1,437 parallel translation
We keep trying to get them down here and clean this up.
Buraya gelip bu çöpleri temizlemelerini istedik defalarca.
You think I should clean this up?
Ben mi temizleyecegim?
Somebody's got to clean this up, you know.
Birinin bunu temizlemesi gerekecek.
Clean this up.
Biraz temizleyelim.
We'll get something to clean this up, and maybe a soda or something.
Bunu temizleyip sana içecek bir şey getireceğiz, gazlı bir şeyler.
- Let me clean this up.
- Şunu temizleyeyim.
Guys, get a broom, let's clean this up.
Beyler bir süpürge alın ve burayı temizleyin.
So should we clean this up, or should we just, like, sort of let it sit and blend in with the rest of your place?
Peki bunları temizlemeli miyiz yoksa bir nevi evinin geri kalanıyla kaynaşmasını mı beklemeliyiz?
Uh, why don't you clean this up here and, uh, clear my schedule, and you can scrub in?
O zaman burayi sen temizle, programimi da düzelt, sonra sen de ameliyata girebilirsin.
It was mind blowing man, clean this up.
Kendinden geçmiş adam, temizleyin burayı.
I'll get some people in here to help you clean this up.
Temizlik için sana yardım edebilecek birilerini bulabilirim.
Clean This Up For Me.
Bunu benim için temizle.
I had asked jules to clean this up.
Jules'tan burayı temizlemesini istemiştim.
Go get your mother and have her clean this up.
Git anneni çağır da şunları temizlesin.
I'm just gonna go clean this up.
Gidip şunu temizleyeyim.
Let me clean up this image.
Şu resmi temizleyeyim.
Can you blow this out please, and help us clean up Martin?
Şunun üzerini örtüverin. Martin'in üzerini temizlemeye de yardım edin.
Um... you can clean up this cast crap if you want.
Mm... Eğer istiyorsan, bu alçı pisliğini temizleyebilirsin.
YOU NEVER CLEAN UP AFTER YOURSELF AND NOW THIS?
Şimdi de bu çıktı!
I need to take care of this one guy not a big problem, but after I do it I need you to clean things up.
Şu herifi halletmek mesele değil,... ama bunu yaptıktan sonra ortalığı temizlemen için sana ihtiyacım var.
We might as well clean them up for good this time, boss!
Tam sırası onlardan rahatlıkla kurtulabiliriz, patron.
He said, "Joe, clean up this place."
Dedi ki, "Joe, burayı tertemiz yap."
I'll clean up this mess.
Burayı ben toparlarım.
Bleach was used in this kitchen... but not to clean up the blood.
Bu mutfakta çamaşır suyu kullanılmış. Ama kanı temizlemek için değil!
I took over five weeks ago to clean up this place.
Beş hafta önce burayı toparlamak üzere geldim.
To clean up this mess.
Bu karışıklığı düzeltmeye.
Now clean up this mess.
Şimdi şu pisliği temizle.
I know you want to clean this mess up quick, But come on.
Bu pisliği hemen temizlemek istediğinin farkındayım ama...
Or i hang up, walk away, and you can clean this mess up On your own.
Ya da ben gezer dolaşırım, sen de bu pisliği kendi başına temizlersin.
Okay, this should clean up just fine.
Peki. Hemen temizleriz.
I should clean this up.
Ortalığı temizleyeyim.
How are people gonna clean up all this mess?
İnsanlar bu pisliği nasıl temizleyecekler?
This neighborhood needs a clean-up.
Komşuları güzelleştirelim.
I need you to help me clean up this mess that I've made.
Yaptığım bu pisliği temizlemek için bana yardım etmeni istiyorum.
Can someone clean this shit up?
Biri şurayı temizlesin.
Morgan, clean this mess up.
Morgan, şu pisliği temizle.
How come you didn't clean this place up?
Nasıl oldu da burayı toparlamadın?
Boys, clean up this mess!
Beyler, şu pisliği temizleyin!
What do you say we clean up this town, partner?
Onları kasabadan temizlemeye ne dersin, ortak?
We work on this together, you clean up your act.
Bu işte beraber çalışıyoruz, şu sıfatını bir düzelt.
Let's clean this place up.
Ortalığı toparlamayı unutmayın.
I'M TRYING TO CLEAN UP THIS PLACE BEFORE YOUR PARENTS GET HERE.
Ailen gelmeden etrafı temizlemeye çalışıyorum. Hayır, hayır, hayır.
I'm friendly with one of the sound guys, And maybe he can help us clean up some of this audio.
Sesçilerden biriyle arkadaşım belki kaydı daha temiz hale getirmemize yardımcı olabilir.
Have her get it out, and I'll clean up this mess.
Onun paketi çıkarmasını sağla.
Was he talking about me when he said "clean up this mess"? Yeah.
Temizlikten bahsederken, benden de bahsetti mi?
Yeah. Housekeeping's gonna have to clean up this sink.
Temizlikçilerin lavaboyu temizlemesi gerekecek.
We have to clean up this mess together.
Bunu açıklığa kavuşturmalıyız. Birlikte.
Think they'd clean up this stuff, time to time.
Yazıları arada bir temizlediklerini sanırdım.
Before we do this, I would like to clean up.
Bunu yapmadan önce temizlenmek isterim.
There's only one way to clean up this mess.
Bu sorunu halletmenin tek bir yolu var.
Don't they think I have anything better to do with my time than clean up this shit?
Şu kodumun çocukları! Tanrım!
upsy 47
uppercut 41
upstate 42
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
uppercut 41
upstate 42
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
up yours 130
upside down 57
up top 130
up to you 126
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49
up we go 50
up high 87
up now 50
up against the wall 84
up guy 119
up and at' em 72
up call 187
up the stairs 74
up north 49
up we go 50
up high 87
up now 50