English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Come on inside

Come on inside translate Turkish

830 parallel translation
Come on inside, Columbo.
Haydi içeri gel, Kolumbo.
- Don't be a fool, Moreau, come on inside.
- Aptal olma Moreau, içeri gir.
Come on inside, it's raining!
İçeri gitin. Yağmur yağıyor.
All right, come on inside.
Pekala, iç tarafa geçelim.
Well, come on inside, darling.
İçeri gel canım.
- Come on inside.
- İçeri gel.
Come on inside.
İçeri gel.
Come on inside.
Gel içeri.
Come on inside.
Içeri gelin.
Come on inside and wash up.
Gel içeri ve temizlen.
Come on inside.
İçeriye girin.
Hey, doll, come on inside.
Yavrum gel seyret.
Come on inside.
İçeri gelsene.
Well, come on inside.
İçeri girin.
"Hey, handsome, come on inside."
"Hey, yakışıklı, içeri gelsene."
Hey, handsome, come on inside.
Hey, yakışıklı, içeri gelsene.
Come on inside, handsome.
Hadi içeri gel, yakışıklı.
Come on inside.
İçeri girsene.
Come on inside.
İçeri girelim.
Come on inside with Mama, now.
Anneyle içeri gel.
Please, come on inside.
Lütfen, içeri gelin.
Well, come on inside.
Hadi içeri girelim.
Come on inside, we got to celebrate.
İçeri gel, kutlamalıyız.
Come on, girls, inside.
Haydi kızlar, içeri.
Come on, go inside. No, no.
Haydi, gir içeri.
Something's going on inside. Come on.
İçeride bir şeyler oluyor.
Come on. Inside with ya.
Haydi, içeri girelim.
Come on, let's get inside.
Hadi, içeri girelim.
Come on, let's go inside.
Gel haydi, içeriye geçelim.
You have to stay Come on inside.
Kalman gerekiyor!
Come on, get it inside.
İçeri alalım şunu. Çeksene!
Come on, boys. Let's go inside.
Haydi içeri dönelim çocuklar.
Come on, get in, get inside.
Hadi bin, içeri gir.
Come on, go inside
Hadi, içeri geçin.
Have another sandwich. Oh, come on, let's go inside.
Haydi, bir sandviç daha al.
We're gonna hang that right over the front door, on the inside... so as when you open the door, the bell jingles, you see? On account I'd like to know when my friends come... so I can put on another pot of coffee.
Kapı açıldığında çın çın çalacak... ve dostların geldiğini anlayacaktım.
HE STOOD THERE. COME ON BACK INSIDE, KID.
İçeriye girelim küçük.
Come on, inside.
Hadi, içeri gel.
I've been trying for two days to get somebody... to come from the hardware store... and put a bolt and chain on the inside of the door.
İki gündür hırdavatçı dükkânından kapının iç tarafına sürgülü kilit yapması için birisini getirtmeye çalışıyorum.
Come on, I know he's inside.
İçerde olduğunu biliyorum. Haydi, gidelim tamam.
Come on inside a minute.
Bud! Bud, biraz içeri gel, olur mu?
Now come on, we're gonna go back inside.
- Haydi Deanie, artık içeri girelim.
Come on. Inside.
Hadi, içeri.
Come on, get inside, you lot. I'll get your dinner ready.
Bizim tayfa, hadi geçin içeri, Ben yemeğinizi hazırlayayım.
Come on, inside!
Haydi bin!
Come on, I'd better get you back inside.
Hadi, seni içeri götürsem iyi olacak.
Come on. Get him inside.
Haydi, onu içeri götürün.
Come on, get inside.
Haydi, içeri gir.
Come on, let's go inside and get warm.
Hadi, içeri girip biraz ısınalım
Okay, okay, come on now, let's all go back inside to the party.
Tamam, bu kadar yeter, şimdi içeri partiye dönelim.
Come on, let's go inside.
İçeri götürelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]