Could translate Turkish
460,220 parallel translation
What makes you think I could just waltz in there - and see him now?
Oraya kolayca girip onu görebileceğimi nereden biliyorsunuz?
- Maybe you could save him.
- Belki onu kurtarabilirsiniz.
Mr. Hart, out of all the jobs that you could've chosen, you pick cop.
Bay Hart, seçebileceğiniz bir sürü meslek varken, siz polis olmayı seçtiniz.
Or we could, of course, just wait and hope for the best.
Ya da bekleyip en iyisinin olmasını umabiliriz.
I mean, I could never do that.
Erkekler bunu asla yapamaz.
I have some spy equipment we could use to record him.
Söylediklerini kaydedebileceğimiz bir casus ekipmanım var.
... who proposed this investment, that while extremely lucrative, could be slightly illegal.
... bir yatırım teklif etti. Çok kazançlı olsa da biraz hukuk dışı.
I could really use a hit of the good stuff.
İyi bir mala asla hayır diyemem.
Yeah, well, I was hoping we could get to know each other a little better outside of the office.
Ofis dışında birbirimizi biraz daha iyi tanımalıyız diye umuyordum.
The guy you could talk to about anything.
Her şeyi konuşabildiğin kişi.
Let's be honest, there's no way he could pull off that scam all on his own.
Dürüst olalım, bu dolabı tek başına çevirmesinin imkanı yok.
Though I do honestly wish Brad was here so I could explain to him how sorry I am.
Keşke Brad de burada olsaydı ona ne kadar üzgün olduğumu anlatabilseydim.
How could you, Luis?
- Nasıl yaparsın Luis?
I could sing, dance, and guess the weight of any baby that was tossed to me.
Şarkı söyleyebiliyor ve dans edebilyordum. ve bana fırlatılan bebeğin kilosunu tahmin edebiliyordum.
You know, maybe Brian could help you.
Aslında Brian sana yardımcı olabilir.
He could be your service dog.
Senin rehber köpeğin olur.
Maybe you guys can learn an instrument, too, and then we could all play together.
Siz çocuklarda bir enstürüman öğrenseniz iyi olur. Böylece birlikte çalabiliriz.
Come on, guys, it could be cool.
Hadi ama çocuklar, Havalı olacaktır.
We could be a string quartet.
Bizden dörtlü yaylı grup olur.
Boy, I could really get used to this rich guy stuff.
Bu zengin adam şeylerine gerçekten alışabilirim.
I guess... guess I could've been a little more serious about it.
İşimi biraz daha ciddiye alabilirdim.
Maybe you could find a teacher who could help you learn, and if you work at it and get a little better, they'll see you care about them.
Belki de senin öğrenmene yardımcı olabilecek bir hoca bulmalısın. Ve biraz daha iyi olmak için çabalarsan, Onlar da senin önem verdiğini görebilirler.
But... he could be.
Ama olabilirdi.
Yeah, he-he thinks you could be in O-Town, but not One Direction.
Evet, O senin ancak o-town grubunda olabileceğini söyledi, One direction'da değil.
You look like you could use some help.
Yardıma ihtiyacın var gibi görünüyor.
I suppose a good, heartfelt apology could...
İyi bir özürün...
You seemed pretty into that apology thing, which could also be really cool.
Güzel ve ayrıca havalı olan bir özür işinde anlaşmış gibi gözüküyordun.
I could literally disappear tomorrow... - nobody would notice.
Yarın kaybolsam, kimsenin haberi olmaz.
It's true. What if Jeff could prove it?
Ya kanıtlarsa?
I mean, he could show his pay stubs.
Yani, faturalarını gösterebilir. Patronun ve Jeff'in isimlerini görebilirsin.
I've just been kind of lonely and I was hoping we could grab a bite some time.
Şu aralar yalnızım ve belki bir şeyler yaparız diye düşündüm.
We could give it a try if you want to.
Eğer istersen bir kez daha deneyebiliriz.
So much of this could've been avoided.
Aksatsaydınız,
You guys could've just called me.
Beni arayabilirdiniz.
You could die at any second.
Her an ölebilirsin.
You mean Jeff could've kept $ 7 million?
Yani, 7 milyon dolar Jeff'mi kalacaktı?
I don't understand where Jeff could be or what's happening.
Jeff nereye gitti ya da ne yapıyor bilmiyorum.
I wish I could say the same thing for you, Chet.
Keşke senin için de aynısını düşünebilseydim, Chet.
The point is, Sasha is really cool and maybe her and Julie could be friends.
Asıl mesele, Sasha havalı birisi ve Julie ile o belki arakadaş olabilirler.
You shouldn't talk about people that way because you could hurt their feelings.
İnsanlarla bu şekilde konuşmamalısınız çünkü onları incitebilirsiniz.
Nothing major, I just, uh, I was just wondering if you could help me get her a snazzy new look?
Büyük bir şey yok, Ben sadece, uh, sadece ona şık bir yeni görünüş yapabilir miyiz diye merak etmiştim.
You guys could fake a doctor's note, right?
Sahte doktor notu yazabilirsiniz, değil mi?
We could use the Jeff we have in the basement.
Bodrum katında Jeff'i kullanabiliriz.
I mean, I could've bought two really good cars for that money!
Yani, ben bu parayla 2 tane yeni araba alabilirdim.
I think this could be great for our relationship, Jeff, to be able to see the world through your eyes...
Dünyayı senin gözlerinle görebilmek ikimizin ilişkisi için muhteşem olabilir, Jeff.
I had no idea girls could do that.
Kızların bunları yapabildikleri hakkında bir fikrim yoktu.
I could never write something that funny.
Hiç komik bir şeyler yazamadım.
We could really use your help here.
Senin yardımına ihtiyacımız var.
I'm thinkin'you could be the Earth version of Zorby!
Bence, sen Zorby'nin dünyadaki versiyonu olabilirsin.
And you could see that the name of if the boss and Jeff...
Evet, evet.
Or... or... or... or he could kill his father,
Ya da sen de Jeff'in babasını öldürebilirsin,
couldn't 72
couldn't agree more 58
could you give me a hand 26
could you say that again 20
couldn't be better 98
could you repeat that 46
could you do it 21
could be more 16
couldn't have done it without you 30
could i ask you something 32
couldn't agree more 58
could you give me a hand 26
could you say that again 20
couldn't be better 98
could you repeat that 46
could you do it 21
could be more 16
couldn't have done it without you 30
could i ask you something 32