Couldn't be better translate Turkish
370 parallel translation
All along, I felt that Father couldn't stand these awful winters, and California'd be better.
Başından beri, böyle sert kışlara dayanamayacağını hissediyordum. Kaliforniya daha iyi olacaktır.
- Couldn't be better.
- Çok iyiyim.
- Children. I'd be ashamed if I couldn't bowl a better hoop than that.
Bundan daha iyi çember çeviremeseydim mahcup olurdum.
- No, she couldn't be better.
- Hayır, daha iyi olamazdı.
Couldn't be better.
Daha iyisi olamaz.
It's better to be hungry, otherwise you couldn't stand what they give us.
Şanslısın ki açsın yoksa bize verdiklerini yiyemezdin.
Couldn't be better, Mac.
Daha iyi olmazdı, Asker.
You doing anything you couldn't be doing better with me?
Yaptığını başkasıyla yapmak ister misin?
Business couldn't be better, wife and kids are fine, jokes with the boys at the club.
İşler daha iyi olamazdı, karısı ve çocukları iyiydi, kulüpte çocuklarla şakalaşıyordu.
Couldn't be better!
Daha iyi olamazdı!
Couldn't be better, Arkadin.
Daha iyi olamaz Arkadin.
- Yes. To live better, to own things I couldn't afford. To acquire this good taste which you now enjoy... and which I should be very reluctant to give up.
Daha iyi yaşamak, şu anda zevkini çıkardığınız ve benim vazgeçmeye niyetim olmayan şeylere sahip olmak için.
The real king is on the throne, Jean is my very own, and life couldn't possibly, not even probably, life couldn't possibly better be!
Tahtında gerçek kralım, Jean benim öz varlığım, ve hayat mümkün olamazdı, muhtemelen bile olamazdı, hayat muhtemelen daha iyi olamazdı!
The news couldn't be better.
Bundan daha iyi bir haber olamaz.
I knew Miss Wilkinson much better than Marjorie did, and I have already said the body couldn't be hers.
Bayan Wilkinson'u ben Marjorie'den daha iyi tanıyordum, ve cesedin ona ait olamayacağını daha önce söyledim.
Couldn't be better, Jake.
- Daha iyi olamazdı Jake.
I couldn't be in better spirits.
Bundan mutlu olamazdım.
You see, it still remains in the minds of most of us that a duel represents an affair of honor, so that the conditions in your own case, they couldn't be better.
Görüyorsun, hala çoğumuzun zihinlerinde düellonun bir onur meselesi olduğu bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak bizim durumumuza bakarsak, koşıllar daha uygun olamazdı.
Besides, this routine you've been giving me, you couldn't have planned it better to be turned down.
Ayrıca, uyguladığın bu taktiği, reddedilmek için yapsan bu kadar başarılı olamazdın.
It couldn't be better if we planned it.
Planlamaya kalksaydık, bundan daha iyisi olamazdı.
Couldn't be better.
Daha iyi olamazdı.
Couldn't be better.
Daha iyi olamazdım.
Couldn't be better now.
Bundan iyi olamaz.
There couldn't be a better man than Dr. Lynne.
Dr. Lynne bu yöredeki en iyi doktordur.
Oh, he couldn't be a better husband or father.
Daha iyi bir eş veya baba olamaz.
It couldn't be better.
Daha iyi olamazdı.
- Couldn't be better.
- Çok daha iyiyim.
- Couldn't be better.
- Daha iyi olamazdım.
Things couldn't be going better.
Bundan daha iyisi olamazdı.
- Couldn't be better.
- Daha iyi olamazdı.
It couldn't be better, could it?
Bundan daha iyisi olamazdı, değil mi?
Couldn't be no better place for staying.
Kalacak daha iyi bir yer bulamayabiliriz.
He couldn't be in better hands.
Daha iyisi olamazdı.
Our Greek. Couldn't be better!
Bizim Yunanlı.
- Couldn't be better.
- Daha iyi olamaz.
It couldn't possibly be any better.
"Bundan iyisi can sağlığı" demek düşer.
It couldn't be better.
Daha iyisi olamazdı.
- Couldn't be better, stranger.
- Gayet iyi, yabancı.
Couldn't be better. Honk, honk!
- Onun profesyoneli bizimkini tanıdı.
Things just couldn't be better.
Daha iyi olamaz.
- It couldn't be better!
- Daha iyi olamazdı!
This couldn't well be better than when Ylette and I enjoyed ourselves.
Sanki kavga ediyor gibiydiler.
Couldn't be better.
Daha iyisi olamazdı.
I really couldn't be better.
Daha iyi olamazdım.
Be like him, you couldn't do better.
Onun gibi ol, daha iyisi olamazsın.
Things couldn't be going better.
İşler daha iyi gidemezdi.
Couldn't be better.
Daha iyi olamazdı dostum.
Couldn't be better, Sir!
- Daha iyi olamazdım, efendim.
- Couldn't be better.
Daha iyi olamazdık. - Ya sen Basil?
Well, it couldn't be better.
Güzel, daha iyi olamazdı.
mickey : It couldn't be better.
- Bundan iyi olamazdı.
couldn't be happier 21
couldn't be helped 16
couldn't be 25
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better watch out 24
better than me 42
better luck next time 114
better than ever 45
couldn't be helped 16
couldn't be 25
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better watch out 24
better than me 42
better luck next time 114
better than ever 45
better you than me 22
better late than never 142
better than what 22
better than nothing 32
better than good 18
better than you 74
better than anyone 25
better than 39
better get going 29
better be careful 25
better late than never 142
better than what 22
better than nothing 32
better than good 18
better than you 74
better than anyone 25
better than 39
better get going 29
better be careful 25