English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Crying over you

Crying over you translate Turkish

126 parallel translation
Or that I've spent all this time crying over you and carrying on and swallowing things like that girl in Venice.
Herhalde arkanızdan ağladığımı..... Venedik'teki o kız gibi bir şeyler yuttuğumu sanmıyordunuz.
Why aren't you crying over your brother?
Nedem kardeşinin ardından ağlamıyorsun?
I've already spent too many hours crying over you.
Senin için fazlasıyla ağladım zaten.
HE'S NOT CRYING OVER YOU, HE MISSES MELANIE.
Senin için ağlamıyor. Melanie'yi özlüyor. Peki.
Would you rather go back to crying over your husband..... or see if that director is free?
Gidip kocanın omzunda ağlamayı, ya da yönetmene kendini yamamayı tercih mi edersin? - Hayır!
Because I'm done crying over you.
Çünkü ben daha önceleri senin yüzünden ağladım
She's putting on an act for you, crying all over your shoulder, the lying...
Sessiz kalmayacaktır. Evet, sana oyun oynuyor. Omzunda ağlıyor, yalancı küçük...
If you feel like crying come over to my house
Ağlayacak gibi hissediyorsan evime gel.
Now you protest, but it's too late to start crying over spilt blood.
Şimdi protesto ediyorsunuz, ama dökülen kanlara ağlamaya başlamak için artık çok geç.
I don't see you crying sincerely over her death.
Ölümüne içten ağladığını görmüyorum.
Now you're crying over spilled milk! Didn't you break up with her?
İçin için süt dökmüş kedi gibi ağlıyorsundur!
You shot that boy in the head when he was crying over his dead mother.
Ölü annesinin üzerinde ağlarken, küçük bir çocuğu başından vurdun.
People are weeping over you, crying.
İnsanlar arkandan ağlıyor, sızlıyor.
Next thing you know we'll be crying over our lost youth.
Yakında geçip giden gençliğimizin ardından ağlayacağız.
- Crying is part ofthe healing process... when you cry over loss.
- Ağlamak iyileşmenin bir parçasıdır... özellikle kaybın için ağlamak.
You know, Que sera sera, no use crying over spilt milk, Hakuna matata
- "Olan oldu" da ne demek? - "Her şey olacağına varır." "Olanla ölene, çare bulunmaz." "Geçmişi unut geleceğe bak."
You can't be together with a girl... who lies crying over another guy.
Başka bir adam için ağlayıp duran bir kıla birlikte olamazsın.
Stefan, are you crying over a poem?
- Stefan, bir şiir yüzünden ağlıyor musun? - Hayır.
Are you crying over a poem?
Sen bir şiir için ağlıyor musun? - Hayır, hayır...
Joey, you're crying over a Doritos commercial.
Joey, Doritos reklamına ağlıyorsun.
I'm glad you came over and, uh, let's have some cake. Was that you crying in there?
İçeride ağlayan sen miydin?
I just don't want you crying all over me.
Sadece korkudan ağlamanı istemiyorum.
You should be crying over me.
- Evde oturuyor, dondurma yiyiyor ve, benim için ümit ediyor olman gerekiyordu.
When this is over, the only one that'll be crying is you.
Her şey bittiğinde tek ağlayan sen olacaksın.
In a week, you'll be crying like a baby over your sister.
Bir haftaya kadar kardeşin için bebekleri gibi ağlarsın.
But, you know, no use crying over spilt milk.
Ama, biliyorsunuz, dökülen süt üzerinde ağlama faydası yok.
When Dorothy Milne is crying over her husband's casket, I'll tell her you're next door arranging flowers round the man who killed him.
Dorothy Milne kocasının tabutu başında ağlarken sizin yan odada onu öldüren adam için çiçek aranjmanı yaptığınızı ona söyleyeceğim.
You're crying over a game made by and for morons?
Aptallar için aptallar tarafından oynanan bir oyuna ağlıyor musun?
We found her crying in the turmoil... over her mother's body, on Pushkin Avenue... if you've heard of it...
Onu Puşkin Meydanında kargaşanın ortasında... annesinin cesedine sarılıp ağlarken bulduk. Bir duysaydınız...
- You're crying out for help! - You're over the edge. - You used to be so pleasant.
"İkimiz de neden burada olduğumuzu biliyoruz, bu yüzden hadi bu gece seks yapalım."
You're not crying over me?
Benim yüzümden ağlamıyorsun değil mi?
Are you crying over that scumbag?
O şerefsiz yüzünden mi ağlıyorsun?
They will last for millennia... like roaches crawling everywhere... crying and sweating... and puking their feelings all over you.
Bu daha binlerce yıl böyle sürecek. Hamamböcekleri gibi her yerde dolanacaklar. Ağlayıp zırlayacaklar ve bütün duygularını kusacaklar üzerine.
- Yeah, when you get to be my age, you can't spend the time crying over spilled milk, you know.
- Evet, benim yaşıma zaman, Eğer dökülen süt üzerinde ağlama zaman harcamak değil, biliyorsun.
'Cause you wind up crying over centrifuges.
Çünkü santrifüjlerin başında ağlamaya başlarsın.
But you can waste a lot of time buying into stuff like that... crying over some shit you think's important... for, like, two seconds.
Ama iki saniyeliğine önemli olduğunu düşündüğünüz şeye bir sürü zaman harcayabilirsiniz.
You still crying over that Chili Palmer shit?
Hala o Chili Palmer boku için mi ağlıyorsun?
One morning, I was sitting there... it wasn't that table, it was another, but it was right there... crying over my breakfast while Mom and Dad screamed at each other... and you were crying your lungs out in the bathroom, and...
Bir sabah, şurada oturuyordum bu masa değildi, başkaydı, ama oradaydı. Annem ve babam bağırışırlarken ben kahvaltı masasında ağlıyordum sen de banyoda ciğerlerin sökülürcesine ağlıyordun.
You are crying over that?
Bunun için mi ağlıyorsun?
You think Dev would've wanted us sitting around. Crying over him - Like this?
Dev'in istediği şeyin, birlikte oturup arkasından sızlanmamız olduğunu mu düşünüyorsunuz?
And I see her, and she's crying. So, I go over to her, you know, being the nice cordial guy that I am.
Ve bana erkek arkadaşının onu aldattığı öğrenme hikayesini anlattı.
You're in my car, you're crying all over the place.
Benim arabamdasın, bindiğinden beri de ağlıyorsun.
Why are you crying over Sharat getting married?
Sharat evleniyor diye ağlıyorsun?
A-Are you gonna be crying a lot? Maybe you wanna lean over the sink.
Belki lavobaya gitmek istersiniz
Are you crying over my Sister Maggie?
Kardeşim Maggie için ağlıyor musun?
No, Lily, you're crying over the crown molding and the real hardwood floors. There's no deeper meaning.
Hayır, Lily, sen o güzelim kornişlere ve gerçek ahşap döşemelere ağlıyorsun.
You better be crying about that car and not over sexyboobs315.
Umarım Sexyboobs315 için değil de araba için ağlıyorsundur.
Are you crying over the kids'show?
Çocuk programına mı ağlıyorsun?
What's so great about crying over a man that you'd cut these so nicely for her?
Bir erkek için ağlamanın neresi bu kadar güzel de Sen bunları onun için güzelce kesmişsin?
It's pathetic. - Would you stop crying over fucking...
Lanet olası dökülmüş süt için ağlamayı kesecek misin?
You're crying over a commercial?
Reklama mı ağlıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]