English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Damned if i know

Damned if i know translate Turkish

130 parallel translation
- Damned if I know.
Biliyorsam kahrolayım.
I'm damned if I know, Roy.
Allah'ın belası bir insanım, işte.
Damned if I know.
Biliyorsam ne olayım.
Damned if I know.
Lanet olsun! Keşke önceden bilseydim!
Damned if I know.
biliyorsam allahın belası götüm.
- Damned if I know.
- Anladıysam Arap olayım.
Where the hell is Shack? Damned if I know.
Shack nerede?
I'll be damned if I know.
Biliyorsam Arap olayım.
Very strang things happening to you Peter, I'm damned if I know what it is.
Çok garip şeyler oluyor, Peter, Eğer anlıyorsam, kahrolayım.
But I'll be damned if I know where to go.
Nereye gideceğimi bilsem iyi olurdu.
I'll be damned if I know what's wrong with it, sir.
Sorun ne biliyorsam lanetleneyim, efendim
I will be damned if I know what else.
Başka bir şey biliyorsam lanetleneyim.
Damned if I know. Anybody hear me? Hello?
Biliyorsam yüzüme tükürsünler.
- Damned if I know.
- Bilmek istemezsiniz.
Damned if I know.
Biliyorsam Arap olayım.
Damned if I know, doc.
Keşke bilseydim doktor.
Damned if I know where it is.
Nerede olduğunu bilmiyorum.
- Damned if I know.
- Nereden bileyim.
Damned if I know.
Biliyorsam arap olayım.
I'll be damned if I know how.
Nasıl becerdiğini bilemiyorum.
Damned if I know.
Ah bir bilebilsem.
Damned if I know, kimosabe.
Biliyorsam Tanrı canımı alsın.
There's gotta be something in this world better than watching you do that but I'm damned if I know what it is.
Bu dünyada senin bunu yapmanı izlemekten daha iyi bir şey olmalı ama ne olduğunu bilmiyorum.
We know they're out there, but I'll be damned if I know how to find them.
Onlar dışarılarda bir yerdeler. Ancak onları nasıl bulacağımı bilseydim, mahvederdim onları.
- Damned if I know.
- Bir bilsem.
- Damned if I know.
- Bilmiyorum.
We got everything here from "Little-Eye Joel" to "Damned if I know."
Bir tek kuş sütü eksik derler ya, ondan.
There's probably a lesson to be learned from this but I'll be damned if I know what it is.
Belki de bütün bunlardan almamız gereken bir ders vardır? Ama ne olduğunu biliyorsam, ne olayım.
I'll be damned if I know, but I don't like it much.
Biliyorsam ne olayım, ama pek de hoşlanmadım bundan.
- Damned if I know.
- Ah bir bilsem.
But these kids today, damned if I know.
Ancak zamane çocukları... Keşke bilsem.
Damned if I know.
- Lanet olsun, bir bilsem. - Hmm.
Just the same, I do be damned if I know what to do with him.
Aynen öyle, Allah beni kahretsin ki onu ne yapacağımı bilmiyorum.
I'll be damned if I know.
Biliyorsam kahrolayım.
Damned if I know what it is, though.
Bunun ne olduğunu bilmek isterdim.
Damned if i know, but he's playing elvis's guitar.
Lanet olsun, biliyordum. Bu Elvis'in gitarı.
Look, I've been given a mandate to catch Mitnick. For what crime? Damned if I know.
Bak Kevin Mitnick'i yakalak için emir aldım Ne suçtan bunu bende bilmiyorum
I'm damned if I know, John.
Amacı ne? Hiç bir fikrim yok, John.
I'm damned if I know.
Biliyorsam Arap olayım.
- Damned if I know.
- Keşke bilsem.
But I'll be damned if I know what it's called or where I'd go.
Ama ismim yada nereden geldiğim konusunda naletleneceğim.
DAMNED IF I KNOW, AND WHO THE HELL CARES?
Ayrıca kimin umrunda? Beş dakika içinde ofisimde ol.
Damned if I know what it is.
Ne olduğunu biliyorsam kahrolayım!
- What is that? - Damned if I know.
- Biliyorsam lanetleneyim.
Damned if I know why she wants to talk to me, but I promise you this, she won't ask twice.
Size benimle konuşacağına dair söz veririn... iki kez sorulmasını istiyor
Damned if i know.
Biliyorsam ne olayım.
- Damned if i know.
- Lanet olsun biliyorsam.
I'm damned if I know how we're gonna catch him, eh, Captain Hastings?
Değil mi, Yüzbaşı Hastings?
I'll be damned if I know.
Keşke bilsem.
Now, my partner and I have been on this case for three days straight... and we're too damned tired to get in a pissing match... so I just need to know if you're gonna help us or not.
Ortağımla ben üç gündür durmadan bu dava üzerinde çalışıyoruz. Tartışamayacak kadar yorulduk o yüzden yardım edip etmeyeceğinizi bilmek zorundayım.
And the good thing is... at least you'll know what to do because I'm damned if I do.
Ve iyi olan şey... en azından ne yapmak gerektiğini sen biliyorsun çünkü ben bilseydim lanetlenirdim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]