English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I know you did

I know you did translate Turkish

10,484 parallel translation
I know you did all you could.
Elinizden geleni yaptığınızı biliyorum.
I know you did.
Biliyorum, sen de hissettin.
I know you did, but when you tell me that, it makes me want to look.
Senin yaptığını biliyorum, ama bana bunu söylersen, bakmak isterim.
I did some community service and that was that, but it's out there, you know?
Kamu hizmetinde bulundum hepsi bu ama sabıkamda bu var, anlıyor musun?
I know it's a lot to explain and you probably wouldn't believe me if I did... but...
Konuşacak çok şey var biliyorum ve sen muhtemelen yaptığım şeye inanmayacaksın ama seninle konuşmam gerek.
I... I had a feeling that I might know her voicemail password and so, you know, I... that's why I did call her voicemail.
Sesli mesaj şifresini tahmin edebilirim gibi geldi ben de o yüzden sesli mesajlarını dinlemek için aradım.
You know, even though Kratz, in my estimation, did not answer a number of critical questions that I raised yesterday.
Her ne kadar Kratz, bana göre dün benim gündeme getirdiğim pek çok önemli soruyu yanıtsız bırakmış olsa da.
You know, I once did a shift in the baggage department just to see what it was like, mix in with the fellas.
Bir keresinde bagaj depertmanındaki vardiyamda....... nasıl bir şeye benziyor diye baktım, arkadaşlarla karıştırdık.
Did you know I was the first homeowner in the subdivision?
Bu parseldeki ilk ev sahibi olduğumu biliyor muydun?
Look, I just want you to know that I know this is, this is definitely the worst thing I ever did to you.
Bak, sadece şunu bilmeni istiyorum bu kesinlikle şimdiye kadar yaptığım en kötü şey.
I don't know what kind of trouble you're dealing with... but back in the day, my brother lost my family fortune to a fraud. Even then, I still put a flower on my head and did a show about a madman.
Ne çeşit bir sıkıntıyla uğraştığını bilmesem de uzun zaman önce kardeşim aile servetimizi dolandırıcının birine kaptırdığında o zaman bile kafama çiçek kondurup delinin birini oynadığımı biliyor musun?
I do not know why Rasmussen gave you my number, but I'm glad he did.
Rasmussen neden numaraımı size verdi bilmiyorum, ama verdiğine memnunum.
How did you know that? - I know everything, Doug.
Ben her şeyi bilirim, Doug.
Chris and I, you know, we did stuff together.
Chris ve ben birlikte çok şey yaptık...
How did you know I'm a police officer?
Benim polis olduğumu nereden anladın?
Did you know that? I mean, it's, like, coincidence.
Tesadüf olmuş yani.
I know what you did. What?
- Yaptıklarınızı biliyorum.
Just so you know if we did, I would have taken you to Ottolenghi.
Sadece bil diye söylüyorum, eğer buluşsaydık seni Ottolenghi'ye götürürdüm.
You know what I did, Jet?
Ne yaptım biliyor musun, Jet?
I mean, I did grow up in a house with a father who was physical, but that doesn't give me the right to take it out on somebody who at the time was weaker, you know?
Sonuçta ben, sadece adı "baba" olan biriyle aynı evde büyüdüm. Ama bu bana kendimden daha zayıf birine öfkemi kusma hakkını vermez değil mi?
Although I did imagine you to be a bit... you know... longer.
Aslında seni biraz daha şey hayal etmiştim... anlarsın... uzun.
Do you know who William Mckinley was, what he did?
William McKinley'i tanıyor musunuz? Neler yaptığını biliyor musunuz?
Did it ever occur to you that I know what I'm doing?
Hiç aslında olanlardan haberdar olduğumu düşündün mü?
I know you're out of your mind with grief, but believe me, your pain will pass, just like mine did!
Biliyorum, kederden aklın başından gitti. Ama inan bana, acın geçecek! Tıpkı benimkinin geçtiği gibi.
Ms. Peregrine's address from him, but alas... my traveling companion got to him before I did... and as you know, there's no stopping a hungry Hollowgasts.
Ve senin de bildiğin gibi, aç bir Gölge Canavarı'nı durduracak hiçbir şey yoktur.
You know what I did?
Ne yaptığımı biliyor musun?
I did not know you felt that way.
Bilmiyordum Eğer bu şekilde hissettim.
- How did you know? - I bought you that perfume, you remember?
- Nasıl anladın?
You know, shows I did my homework, shows I care.
Ödevimi yaptığımı, önemsediğimi gösterir.
I don't know how you did it, but I couldn't have done it without you, man.
Nasıl yaptığını bilmiyorum dostum, sensiz yapamazdım.
Did you know I had a twin brother, Mr. President?
İkiz kardeşim varmış biliyor muydunuz Sayın Başkanım?
But how did you know where I was?
- Peki ama nerede olduğumu nasıl bildin?
How did you know I was a Dragon Warrior?
Ejder Savaşçısı olduğumu nereden biliyorsun?
Look, I might not know what's going on, on the sixth floor, but did you know that every time an employee requests a raise it comes through the HR department?
Altıncı katta neler olduğunu... bilmiyor olabilirim... ama ne zaman bir çalışan zam istese... bu talep İK'dan geçiyor.
Yes, you know what, I did graduate from Princeton, where I magically made it off the wait list, and I did magically get into the most competitive Entree program in all of Manhattan.
Ben hem sana selam vermek hem de şunu söylemek için aradım ; Aramızda her ne yaşanmış olursa olursun sen her zaman benim annemsin.
Miss Campbell, how long did you know David Ghantt? Um... I don't know.
Bayan Campbell, David Ghantt'ı ne zamandan beri tanıyorsunuz?
I know you're just two good men doing a difficult job, but, uh, I only worked there for a short while, and... You know, maybe you should talk to someone who worked at Loomis at the time that David Ghantt committed his atrocities. Well, that's what we did.
- Bakın biliyorum, siz iki erkek çok zor bir iştesiniz ama ben sadece kısa bir süre çalıştım ve bence konuşmanız gereken kişiler David Ghantt bu şerefsizliği yaptığı sırada Loomis'te çalışanlardır.
You know, I did what I had to do.
Biliyorsun, yapmam gerekeni yaptım.
I have to know You really did?
Hepsi senin başının altından mı çıktı bilmem lâzım.
You know, at the Battle of Sichuan, I did hire out to those raiders.
Siçuan Savaşında o yağmacılara çalışmıştım.
Did you know, when I was in Heaven, every morning, me and Saint Peter would sit down by the Gate and eat some big, fat biscuits?
Cennet'teyken her sabah Aziz Peter'la beraber Kapı'da oturur ve kocaman tereyağlı çörekler yerdik, biliyor musun?
I don't know how she stands you after what you did to her!
Yaptığın şeyden sonra sana nasıl katlanıyor, bilmiyorum!
Yeah, and I know that he did pretty much anything to make you happy.
Evet, seni mutlu etmek için her şeyi yaptığını da biliyorum.
Now that surprises me,'cause I did not know that you had a child.
Buna şaşırdım çünkü bir çocuğunun olduğunu bilmiyordum.
You know I did.
Bulduğumu biliyorsun.
Whatever you did, i want you to know that...
Her ne yaptıysan, bilmeni istiyorum ki...
I don't know what you did with jeanie in the spa... But she's in a great mood.
Jeanie'ye spa'da ne yaptın bilmiyorum... ama morali yerine gelmiş.
I don't know where he is, and if I did I wouldn't tell you.
Nerede olduğunu bilmiyorum, ve eğer bilseydim, söylemezdim.
Charleston Chew? How did you know I like Charleston Chew?
Charleston Chew'u sevdiğimi nasıl bildin?
How did you know what room I was in?
Hangi odada olduğumu nerden öğrendin?
What I wanna know is how the hell did you convince your mom to let you stay here by yourself?
Burada kendi başına kalmak için anneni nasıl ikna ettiğini bilmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]